Kimisi vatan topraklarını koruduğu esnada, kimisi trafik kazasında, kimisi de doğum sırasında vücudunun bir uzuvunu kaybeden ancak hayata küsmeyerek kendilerini futbola adayan Ampute Milli Futbol Takımı, dünya şampiyonluğuna koşuyor.

Polonya'nın başkenti Varşova'da yapılan Polonya, İtalya, İngiltere, Belçika, Ukrayna ve Türkiye'nin katıldığı Polonya Eurocup'ta şampiyonluğu elde eden ayyıldızlı milliler, 30 Kasım - 8 Aralık tarihlerinde Meksika'da yapılacak dünya şampiyonasına Antalya'da hazırlanıyor.

Protez bacaklarını çıkarıp, sahaya çıkan Bedensel Engelliler Spor Federasyonu bünyesindeki futbolcular, şampiyonluk parolasıyla günde çift antrenman yapıyor. Engellerini engel olarak görmeyen futbolcular, hazırlıklarını 26 Kasım'a kadar sürdürecek.

"İddialıyız"

Teknik direktör Halil İbrahim Köprülü, yaptığı açıklamada, bu yıl dünya şampiyonluğunu Türkiye'ye getirmek istediklerini belirtti. Şampiyonluk için iddialı olduklarını belirten Köprülü, şunları söyledi:

"Bugüne kadar kupanın kenarından tutmuş gibi olduğumuz zamanlar oldu ama kupayı alamadık. 2010 yılında 3-0 yendiğimiz Arjantin final oynadı, biz üçüncü olduk, yine Rusya'da 2012'de yapılan Dünya Şampiyonası'nda şansımızı değerlendiremedik. Ampute futbolun bundan önceki dünya şampiyonası organizasyonlarında 3 tane dünya üçüncülüğü, bir Avrupa ikinciliği var, bu şampiyonada şeytanın bacağını kırmak istiyoruz."

Köprülü, şampiyon olarak döndüklerinde başarının Türkiye'deki tüm engellileri heyecanlandıracağını belirtti.

"Engelli sporcular, örnek oluyor"

Teknik direktör Köprülü, Bedensel Engelliler Federasyonu kapsamında 16 branş bulunduğunu söyledi. Engeli uygun olanların futbola yöneldiklerini ve futbola karşı önemli bir ilginin olduğunu ifade eden Köprülü, 24 kulüpten 400'e yakın lisanslı sporcu bulunduğunu kaydetti.

Her engellinin mücadele edebileceği mutlaka bir spor dalının bulunduğuna işaret eden Köprülü, spor yapan engellilerin bu çalışmalarının diğer insanlara da örnek olduğunu bildirdi. Köprülü, seyirci açısından da önemli bir destek gördüklerini, sporcuların seyirciler tarafından tanınır hale geldiğini belirtti.