Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım ve Asbaşkan Şekip Mosturoğlu, Ziraat Türkiye Kupası'ndaki olaylı derbi maçıyla ilgili basın toplantısı düzenledi. Yıldırım, "büyük kumpas var" iddiasını tekrarladı ve Beşiktaş Teknik Direktörü Şenol Güneş'i ağır sözlerle eleştirdi. "Perşembe günü burada Şenol Güneş tiyatro oynamıştır" diyen Yıldırım, Beşiktaş Başkanı Fikret Orman'a da yüklendi. Aziz Yıldırım, “Göztepe maçından önce ‘Demba Ba’yı alacağız’ diyor. Şekip, Emenike’yi aradı diye ceza yattı. Savcılar niye harekete geçmiyor” ifadelerini kullandı.

Şekip Mosturoğlu ise maçın temsilcisiyle hakem Mete Kalkavan'ın raporlarının birbiriyle uyuşmadığını belirtirerek, "Beşiktaş sahadan çekilmiştir, 3-0 hükmen yenik sayılmalıdır" diye konuştu. Mosturoğlu, Beşiktaş kalecisi Tolga Zengin'e tazminat davası açacaklarını da bildirdi.

 "Perşembe günü burada Şenol Güneş tiyatro oynamıştır"

1998 yılında Trabzon’da Otto Baric’e taş geldiğini hatırlatarak sözlerine başlayan Yıldırım, “Fenerbahçe sahadan ayrılıp soyunma odasına gitti. O gün TFF Başkanı Haluk Ulusoy, 'Magnum’la mı vurulup düştü?' dedi. Fenerbahçe hükmen mağlup oldu, 2 yıl ceza aldı ve sonrasında 1 yıla düşürüldü. Şenol Güneş’le ilgili şunları söylemek istiyorum, Otto Baric’e o gün Türk medyası her türlü hakareti ve suçlamayı yaptı. Burada oynanan maçtan sonra da bazı basın organlarında Şenol Güneş’in yaptığının yanlış olduğu yönünde haberler çıktı. Bunun üzerine Güneş, herkesi suçlayan açıklamalar yaptı. Güneş’e olduğu zaman hiçbir şey olmayacak, Fenerbahçe’ye olduğu zaman herkes konuşabilir. Perşembe günü burada Şenol Güneş tiyatro oynamıştır. Kendisinden beklenen Şenol Güneş gibi, eğitimci bir insanın, bu maçın oynanması için gerekli davranışı göstermesidir. Biz bunu isterdik ve beklerdik. Bunu yaptıktan sonra istediği gibi konuşabilirdi ve haklı olurdu. Kafanıza dikiş atılmadan, atıldı pozisyonlarına girip hastaneye gideceksiniz. Bunları tartışmaya gerek yok" şeklinde konuştu.

"En az sizler kadar temiziz"

Beşiktaş'ın, maçın ikinci yarısından itibaren Fenerbahçe’yi provoke etmeye çalıştığını söyleyen Yıldırım, "Tolga Trabzon’ludur, Şenol Güneş Trabzon’ludur, Mustafa Pektemek Trabzon’ludur. 1995-1996 ve 2010-2011 yılında şampiyon olamama acısını Trabzon’lular Fenerbahçe’den çıkarmaya çalışıyor. İki dost kulübü düşman etmek için çabalıyorlar. Şenol Güneş, Bursa’dan 'Burada havalar temiz' diye bağırıp Beşiktaş’a geliyor. Fenerbahçe neyse, Beşiktaş da odur. En az sizler kadar temiziz. Şenol Güneş başarıları olan saygı gösterdiğimiz birisi. Ama o Fenerbahçe’ye saygı göstermiyor. Buraya maça geliyor, bordo kravat takıp bordo takım elbise giyiyor. Bu statta küfre karşı en çok mücadele eden ben ve arkadaşlarımdır. Her türlü küfre karşıyız, bu olayları tasvip etmiyoruz” diye konuştu.

“Fenerbahçe’ye olduğu zaman her cümlede ‘milat’ kelimesi geçiyor”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu olaylarla ilgili kumpas olduğu yönündeki ifadesini hatırlatarak sözlerine devam eden Yıldırım, “Spor Şube ve Organize Şube araştırma yapıyor. Son dönemde bizim maçlara girmek için çok sayıda passolig alınmıştır. Kale arkalarında 300 yeni bilet olduğunu öğrendik. Fenerbahçe’li bazı kombinelerin devredildiğini burada gördük. Şenol Güneş oyuncunun gırtlağını sıkar, hakeme küfreder bir şey denmez, sonra da filozof gibi davranıp ben yapmadım der ve herkes bunu doğal karşılar. Fenerbahçe’ye olduğu zaman her olayda ‘Milat’ kelimesi geçer. Denizli maçı 16 dakika uzatıldı. 20 kez maç durdu, şampiyonluğu kaçırdık. O maç, bugün şikayet edilen konulara benziyor mu? Bu maçın durdurulup bizim lehimize karar verilmesi gerekilmez miydi? Her şeyin önünde Fenerbahçe kelimesi var. Trabzon’da otobüs kurşunlandı. Faili bize göre belli. 40 kişi öldürmek üzere kurşunlanmıştır. Bugüne kadar aydınlanması için kamuoyu ne yapmıştır. Biz uğraşıyoruz ama yetmiyor. Basın neden yazmıyor ve sahiplenmiyor? Çünkü Fenerbahçe olunca böyle oluyor. Başka takım olunca herkes ayağa kalkıyor” ifadelerini kullandı.

“Hakemin dirayetli olması gerektiğini söyledim, ‘Maçı tatil ederim’ cevabını verdi”

Derbide devre arasında Hasan Çetinkaya’yı aradığını belirten Aziz Yıldırım, “Hakemle konuş, bütün kredilerini tüketti, bu saatten sonra yapacağı tek şey maçı tatil etmek, git bunları söyle ve dirayetli olsun’ dedim. Hakem, ‘Birinin kafasına bir şey gelirse maçı tatil ederim’ cevabını verdi. Beşiktaş, Galatasaray statlarına biz gittiğimizde kornerlere yığınla bir şey atılmıyor mu? Polisi çağırıp kalkanla önlem alıyorsunuz. Bugüne kadar kurallar uygulanmadı, Fenerbahçe olunca da 3 Temmuz’da olduğu gibi ‘milat’ olsun diyorsunuz. Ben bu haberi gönderdiğim halde, temsilcilere ve emniyete neden kornerlere gitmesi için işlem yaptırmıyorsun? Emniyete de haber gönderdim stat müdüründen. Sahanın içine girip kalkanlarını kaldırsınlar dedim ama hakem talimat verirse bunu yaparız dediler. Ertuğrul’un kafasına Sivas-Trabzon maçında madde gelince neden tatil etmedin? İçeri girdin, bazı görüşmeler yaptın ve tatil ettin. Bu görüşmelerin kayıtları alınsın, hakemlerin telsizle yaptığı görüşmeler dinlensin. Maç, Beşiktaşlı oyuncuların içeri girmesinin ardından tatil edildi. Otto Baric’in hadisesinde Fenerbahçe hangi cezayı çektiyse, Beşiktaş da o cezayı çeksin. Şekip Bey ve Aykut Hoca sağduyulu konuşuyor ama hayır, kural neyse o olmalı. Kimseyi tehdit etmiyoruz. Her şeye saygılıyız. TFF ve kurullarındaki herkesin de bize saygı göstermek için doğru kararı vermesi için bekliyoruz. Her şeyi Fenerbahçe üzerinden denemek, bu ülkeye bir şey kazandırmaz. Bu camia iyice sıkışmış durumdadır. Bu camianın iyice sıkışması, herkesi rahatsız eder” açıklamasını yaptı.

“FETÖ’nün kumpası devam ediyor”

FETÖ’nün kumpaslarına devam ettiğini vurgulayan Aziz Yıldırım, “Kumpas devam ediyor. FETÖ, 24 Haziran seçimlerinden dolayı bundan sonra her statta yeni olaylar yapabilir. Herkesin uyanık olması gerekir. Burada yapılması gereken hepimizin, sahaya bir şey atılması, küfür edilmesi, olayların olmaması için gönül birliğiyle çalışmak. Zarar yalnızca kulüplerin değil, Türkiye’nindir. Buna göre davranalım. Masada alınan skora değil, sahada alınan sonuca saygılıyız. Arkadaşlarım ve hocam, maçın kaldığı yerden oynanması gerektiğini savunuyor, ben de Fenerbahçe’nin hükmen kazanması gerektiğini ifade ediyorum. Koltuk denilen şey peruktur. Para ve çakmak atılmıştır. İçeri girerken de su atılmıştır. Sözlerime son verirken, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı tekrar kutluyorum. Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarına da şükranlarımı sunuyorum” dedi.

“Biz böyle şeylere tenezzül etmeyiz”

Zamanında İstanbul Büyükşehir Belediyespor ile Diyarbakırspor arasında oynanan maçta olayların çıktığını hatırlatan Aziz Yıldırım, “Diyarbakırspor’un ligden düşürülmesi gerekiyordu. Bu olsaydı, puan hesaplamasıyla Fenerbahçe şampiyon olacaktı. Ama biz memleket meselesi dedik ve hassas davrandık bu olayda. İlk yarıda Galatasaray maçında hakem düştü, bizim oyuncularımız yere düştü. Aynı karar çıksa, biz de 62 puanda olacaktık, Galatasaray da aynı puanda olacaktı. Biz böyle şeylere tenezzül etmedik. Beşiktaş maçında Mehmet Topal düştü, oyuna devam etti. Aklında bir şey olsaydı oyuna devam etmezdi. Şenol Güneş’ten beklentimiz, Fenerbahçe’ye saygı göstermek adına sahayı terk etmeyecekti” dedi. Tolga Zengin’in annesinin vefat ettiğinde Fenerbahçe tribünlerinin bu futbolcuya tezahürat yaptığını da söyleyen Yıldırım, “Annesi vefat ettiğinde bu tribünler kendisine Allah rahmet eylesin diye tezahürat yaptılar. Dua etmeliyiz ki, bu seyirciler aşağıya inmediler. Böyle bir durum olsaydı daha vahim bir durumla karşılaşabilirdik” açıklamasını yaptı.

“Savcılar neden harekete geçmedi”

Şenol Güneş’in, “Cumhurbaşkanı’mız aradığında kendisine söyledim. Fikret Orman, Aziz Yıldırım ve ben, televizyona çıkıp bu sorunları konuşalım” açıklaması hatırlatılan Güneş, “Ne konuşacağız ki? Konuşacak ne var? Her şey ortada, kurallar ortada. Kurallara uyuyoruz. 1,5 senedir konuşuyor muyum? Hiçbir maçtan önce ya da sonra açıklama yapıyor muyum? Geçen hafta başkanları, Göztepe maçı öncesinde 'Demba Ba’yı alacağız' dedi. Şekip Bey, Emenike’yi aradığı için ceza yedi. Yok mu bu Türkiye’de savcılar, niye sormuyorlar? Konuşmak için herkesin gerçek kimliğiyle olması gerekiyor. Biz gerçek kimliğimizle buradayız, onlar değil. Herkes samimi olacak. O zaman her yerde konuşuruz. Biz geçmiş olsun dileklerimizi ilettik. Hastaneye gidecektik. Orada taraftar vardı, bu nedenle gitmedik. Hasan Çetinkaya’nın kafası yarıldığında ya da Mehmet Topal yere düştüğünde geçmiş olsun dediler mi” diyerek sözlerini tamamladı.

Fenerbahçe Asbaşkanı Şekip Mosturoğlu'nun açıklamaları ise şöyle:

Fenerbahçe Asbaşkanı Şekip Mosturoğlu, kulüp tarafından hazırlanan videonun ekrana yansıtılmasının ardından açıklamalarda bulundu. Görüntülerde maçta yaşanan olayların yanı sıra, Gökhan Gönül’ün soyunma odasında yaptığı konuşma, Tolga Zengin’in güvenlik görevlisine yumruk attığının iddia edilmesi ve Şenol Güneş’in hastane raporu yer aldı. Tolga Zengin’in tribünleri tahrik ettiğini ifade eden Şekip Mosturoğlu, “Görüntülerde izlediğiniz gibi Tolga Zengin taraftarları tahrik etmiş, sonrasında o taraftarla Tolga Zengin arasında tartışma başlamış. Bu görüntüler emniyete de verilmiştir ve stadın güvenlik kamerasından alınmıştır. Medyaya yansıyan yalanlar var, ‘Teknik direktörümüzün kafasına koltuk atılmıştır’ gibi. Bu yalanların hangisi hangi görüntülerde var? Beşiktaşlı futbolcular ve Şenol Güneş, maç tatil edilmeden sahayı terk etmiştir ve Gökhan Gönül bunu fark ederek futbolcuları uyarmıştır. Dün akşam teknik direktörümüz sağduyulu davranıp maçın tekrar oynanması gerektiğini söylemiştir. Bana göre karar çok açıktır. Trabzonspor-Fenerbahçe maçı emsal alınırsa, Beşiktaş sahadan çekilmiştir ve 3-0 hükmen mağlup sayılması gerekmektedir” dedi.

“Görüntü çok açık, Beşiktaş sahadan çekiliyor”

Beşiktaş’ın karşılaşmada sahadan çekildiğini sözlerine ekleyen Şekip Mosturoğlu, şöyle devam etti:

“Görüntü çok açık. Mete Kalkavan, Beşiktaş’ın sahadan çekildiğini görüyor. Beşiktaş’ı sahaya davet ediyor ama gerek olmadığı halde gidip Şenol Güneş’i tekrar sahaya davet ediyor. Gökhan Gönül de durumun farkında. Sonrasında Mete Kalkavan durumu kurtarmak için çekilme olgusunu değiştiriyor ve maçı tatil ediyor. Görüntü bu, takdir kamuoyunun. Bu görüntülerin başında olaylara sebebiyet veren Beşiktaşlı oyuncular disipline sevk edilmiyor. Sadece Tolga Zengin tüneldeki olay nedeniyle sevk ediliyor. İlk defa açıklayacağımız bir olay var. Birinci tezimiz, Beşiktaş’ın hükmen mağlubiyetidir çünkü sahadan çekilmiştir. Bundan sonrasında söyleyeceklerimin tamamı raporda geçiyor. Müsabaka boyunca yaşanan olaylar ve misafir takım teknik direktörünün aldığı yaralayıcı madde nedeniyle tatil ediliyor. 57. dakikada saha içindeki futbolcular ve teknik direktöre yaptığı hareket, sahaya gelin şeklinde. Soyunma odasına gidene kadar müsabaka güvenliğinin maçın oynanmasına elverişli olduğunu ifade ediyor Kalkavan. Raporda birçok kez sahaya madde atıldığı açıklanıyor. Bu maddelerden sadece bir tanesi Quaresma’ya isabet ediyor. Mete Kalkavan, misafir takım teknik direktörünün aldığı yaralayıcı maddeden dolayı maçı tatil ettiğini açıklıyor. Mete Kalkavan bunu nereden tespit ediyor. Misafir takım teknik direktörünün başına 5 dikiş atıldığını ve hastaneye kaldırıldığını Vahap Şimşek’ten öğreniyorlar. Şimşek’in raporunda ise bu durum yazmıyor. Şimşek, Şenol Güneş’in hastaneye kaldırıldığını da Mete Kalkavan’a bildirdiğini raporunda yazmamış. Müsabaka temsilcisi dikişi de görmemiş, ambulansı da görmemiş ve raporuna yazmamış.” 

“Raporlar arasında çelişki var”

Temsilci ve hakem raporunun çeliştiğini söyleyen Mosturoğlu, “Vahap Şimşek ile Mete Kalkavan raporu arasında bir çelişki olduğu kesin. Bu olay oyun alanı dışında gerçekleştiği için Vahap Şimşek’in raporu esas alınmalıdır. Mete Kalkavan’ın raporu geçersizdir. Diğer temsilcilerin de raporunda bu yoktur. Şenol Güneş ne temsilcinin ne hakemin bilgisi olmadan kafasına dikiş atılmış ve ambulansla hastaneye götürülmüştür. Temsilci de hakem de bunu sonradan öğrenmiştir ve hakeme söylemiş gibi rapor yazdırılmıştır. Bazı çevrelerde Mardin 47 Spor ile Arsinspor arasında oynanan maç emsal olarak gösteriliyor. Bu maçın ileri bir tarihte kaldığı yerden oynanmasına karar verildi. Tatil edilen bu maçta hakem, görsel olarak futbolcunun yaralandığını görüyor ve futbolcunun sakatlığının gerçek olup olmadığını araştırmak üzere 112 ekiplerine soruyor. Bizim maçta ise böyle bir şey yok. Termal Belediyespor-Armutlu Belediyespor arasında oynanan maçta alınan emsal karar var. Bu maçta temsilci olayı bizzat görüp hakeme bildiriyor. Mete Kalkavan hiçbir şekilde Şenol Güneş’in yaralandığını görmemiştir. İddiasına göre Vahap Şimşek rapor etmiştir ama bu raporda böyle bir şey yoktur. Mete Kalkavan eğer maçı tatil etmişse, TFF’nin yerleşik tatil prosedürüne aykırı işlem yapmıştır. Maç kaldığı yerden oynanmalıdır” ifadelerini kullandı.

“Şenol Güneş’in gerçek yüzünü göstermek istiyorum”

UEFA’nın konuyla ilgili soruşturma başlattığı iddiaları üzerine de açıklamada bulunan Mosturoğlu, “UEFA’nın bu konuyu soruşturduğu ve TFF’nin kararını beklediği konusunda işlem yapmak için beklediği haberleri var. Bizim 3 Temmuz’dan bu yana gördüğümüz UEFA sopasından bir çekincemiz yoktur. Fenerbahçe’ye emsal ağırlıkta olacak bir cezanın verilmesi tartışılmaktadır” dedi. Bu açıklamaların ardından Volkan Demirel, Aykut Kocaman, Ertuğrul Taşkıran, Hasan Çetinkaya ve Mehmet Topal’a atılan cisimlerin görüntüleri ekrana yansıtıldı. Görüntülerde sezonun ilk yarısında Galatasaray deplasmanında oynanan ve yan hakeme atılan cisimler de yer aldı. Şenol Güneş’in kendisi hakkında “3 kez ihtarname değiştirdi” dediği Mosturoğlu, “Şenol Güneş, biz 3 Temmuz konusunda esir edilmişken de konuşmuştu. O dönem biz tutsaktık ve cevap veremedik. Gerçek yüzünü o zaman da ortaya çıkarmıştı. Bir iddiada bulunmuştu, şimdi belgelerle açıklayacağım. Ben Şenol Güneş’in kamuoyuna gösterilen filozofik yapısı dışında gerçek yüzünü de göstermek istiyorum” açıklamasını yaptı.

“Aldığı para için almadım dedi”

Şenol Güneş’in paraya biraz farklı bir değer verdiğini sözlerine ekleyen Mosturoğlu, “TFF’nin Şenol Güneş’in sözleşmesini feshetmesi sonrasında, Güneş’in alacaklarına ilişkin açtığı dava var. Şekip Mosturoğlu, noter ihtarnamesini 3 kez değiştirdiğimi söylüyor. Benim nasıl bir gücüm varsa bunu açıklasın, ben de ona göre hukuki bir aksiyon almayı düşünüyorum. 2000 yılında yüksek bir devalüasyon olmuştu ve TFF ödemelerini artık sabit kur üzerinden yapacağını söylemişti. 14/07/2000 tarihinde yapıldı sözleşmesi, 14/07/20014 tarihine kadar sözleşmesi vardı. Paraya değer vermeyen, federasyonda alacağını bırakan hoca, 4 yıllık kur farkını talep etti. 500 bin Dolar’lık ceza şartını alamadığını söyledi. Tahkim Kurulu istediklerini reddetti. Seul’e giderken ‘TFF’den 5 aylık alacağımı alamadım’ diye açıklama yaptı. Kendisinin avukatı, 5 aylık tutar olan 275 bin Dolar’ın ödendiği ancak ekstre alınamadığı için böyle bir iddiada bulunuyor. Ben noterden nasıl değiştirmişim ihtarnameyi. 15 sene önce kesinleşmiş Tahkim Kurulu kararıyla bu parayı aldığın ortada. Bu hareket senin toplumda çizdiği filozofiye ne kadar yakışıyor” şeklinde konuştu.

“Organize suç tespit edilirse, suç duyurusunda bulunacağız”

Hakem raporu ve emsallerle ilgili açıklamalarda bulunduklarının altını çizen Mosturoğlu, şunları dile getirdi:

“TFF’nin uygulaması, belli. Ben rapordan okudum. Otto Baric’e ahlaksız, rol yapıyor, numara yapıyor diyenler bunu deme hakları buluyor kendilerinde. Bu bence çifte standarttır. Beşiktaş’ın tezi bu olabilir. Hakkaniyetli rapor verilecektir. Mete Kalkavan’ın rapor ettiği husus, temsilci tarafından rapor edilmedi” dedi. Organize Şube, Terörle Mücadele ve İstihbarat’ın konuyla ilgili araştırmalarının sonuçlanmasını beklediklerini söyleyen Mosturoğlu, “Organize bir suç tespit edilirse, suç duyurusunda bulunulacaktır. Başlangıcı gördünüz. Burada alınacak her türlü maddi cezadan Tolga Zengin sorumludur. Tolga bir daha bu stada geldiğinde bu hareketleri yapamayacağını bilecek” dedi. Beşiktaş’ın açıklamalarının da karar sonrasında değişebileceğini söyleyen Mosturoğlu, “Beşiktaş’ın yaptığı açıklamaları, karar çıkması durumunda yapabileceğini sanmıyorum. Bunun ağır şartları var. Kurul kararını etkilemek için bu açıklamalar yapılıyor. Kötü örneklerin hepsinde Fenerbahçe üzerinden emsal ortaya atılması bitmelidir.”

“Her türlü maddi zarar nedeniyle Tolga Zengin’e dava açacağız”

Gözaltıların devam ettiğini medyadan takip ettiklerini söyleyen Mosturoğlu, “Bazı isimlerin dün akşamki maçta gözaltına alındığını öğrendik. Beşiktaş-Fenerbahçe maçında Robin van Persie dil çıkarmıştı ve Şafak Mahmut Yazıcıoğlu suç duyurusunda bulunmuştu. Ben de savcılıkta yanındaydım Van Persie’nin ve yaşananların futbolun doğasına aykırı olduğunu söylemişti. Bu olayların başlamasından sorumlu olan kişi Tolga Zengin’dir ve uğradığımız maddi zararlar nedeniyle kendisine dava açacağız” dedi.

Kumpasın sadece kendilerinin tespiti olmadığını da söyleyen Mustoroğlu, “Kumpas sadece bizim yaptığımız bir tespit değil. Bunu devletin en yetkili ismi söyledi. Bugün Anadolu Adliyesi’nde ciddi bir soruşturma var. Bunları sadece futbol rekabetiyle izah ediyorsak, durumun vahametini anlamamışız. Türkiye’de futbol, büyük kitleleri karşı karşıya getirmek için kullanılıyor terör örgütü tarafından. Bu, bize emniyetin ilettiği bir durumdur. Burada ciddi bir terör unsuru var, bunu oluşturanların ortaya çıkarılması gerekiyor. Devlet bize bunu iletti. Tribünlerdeki herkesin çok uyanık olması gerekiyor. Bunu sadece bir tribün olayı gibi görmeyelim” diyerek sözlerini tamamladı.