Medipol Başakşehir'in ve milli takımın tecrübeli oyuncusu Emre Belözoğlu TRTSPOR'a flaş açıklamarda bulundu.

İşte o açıklamalar...

Benim TFF Başkanı olma hayalim yok. Arda'nın böyle bir hayali var. O başkan olur, ben de yardımcısı.

Ben Fenerbahçeli olduğumu her zaman söyledim. Çocukluğumda tuttuğum takımdı. Kendimi Fenerbahçe'ye ait hissettim.

Nasip olursa futbolu bıraktıktan sonra Fenerbahçe ile yollarımız kesişir. Spor yöneticiliği bana daha uygun gözüküyor.

Fenerbahçe'den resmi bir teklif almadım ama yönetici büyüklerimizle birkaç konu hakkında istişare ettiğimiz oldu.

Beşiktaş oturmuş bir takım. İyi bir kadroları, oturmuş bir oyunları var. Fenerbahçe ise çıkış arıyor.

Kadıköy'ün havasını solumuş biri olarak söyleyebilirim ki, o atmosfer kolay değildir. Büyük takımların orada işi zordur.

Kendinize bakarsanız bu işi yaparsınız. Benim şansım, rol model olarak olabilecek en iyi yerdeyim şu anda.

Abdullah Avcı, rol model olabilecek bir teknik adam. Yeri geliyor sadece rakip değil, hakem analizi bile yapıyoruz.

Fenerbahçe'ye kırgınlığım olamaz. Ancak ayrılık kararını telefonla değil de, farklı şekilde öğrenmeyi beklerdim.

Fenerbahçe dışındaki bütün takımlarından kendi isteğimle ayrıldım. Sadece Fenerbahçe'den gönderildim.

Hem Alex, hem de Hagi çok büyük oyuncular. İkisinin çok büyük farkı olduğunu düşünmüyorum ama Hagi'nin bendeki yeri farklı.

Türk futbol tarihinin en iyi takımının oluştuğu süreçte, 96-2000'de Fatih hocamın bendeki emeğini unutamam.

Fenerbahçe dışındaki bütün takımlarından kendi isteğimle ayrıldım. Sadece Fenerbahçe'den gönderildim.

Birçok insan benden Fenerbahçe forması giyiyorum diye nefret etti. Ancak benim gönlümdeki takım Fenerbahçe'dir.

İnsan namusu ve iffeti için yaşar. Kişisel haklar korunduğu sürece eleştiriye her zaman açığım.

Saha içindeki diyaloglarıma biraz daha dışarıdan bakmak isterdim. Bununla alakalı pişmanlığım, üzüntüm her zaman olmuştur.

Yabancı kuralından önce konuşulması gereken daha önemli konularımız var.

Türkiye'de iyi oyunculardan önce iyi eğitimciler yetişmeli. Bence başlıca problemimiz bu.

Bir dengesi olmalı bu işin. 6 oyuncu oynarken bir anda 14 yabancı oldu ve birçok Türk futbolcunun yok olmasına sebep oldu.

Bir kural değişirken, futbolun birçok paydaşının beraber oturup karar vermesi gerektiğini düşünüyorum.

Kurallar çabuk ve keskin değişiyor. Mesela 2 kaleciden biri Türk oluyor da neden 14 yabancı yapılıyor? Tartışılması gereken çok konu var.

En büyük arzumuz tabii ki Dünya Kupasına gitmek. Ben de Dünya Kupası'nda oynamak isterim, muhteşem olur.

Volkan Demirel, ülkenin son 30-40 senesinin en önemli 2-3 kalecisinden biri. Volkan duygusal bir arkadaşımızdır. Kaleciler yalnız adamlardır. 9 doğru, 1 yanlış yaparsınız. Bütün fatura size kesilir. Volkan her zaman oynasın isterim ben, Türk oyuncular oynasın isterim.

Selçuk İnan, ülkemizde olan en değerli orta saha oyuncularından bir tanesi. Selçuk İnan'ın da, Volkan Demirel'den farkı yok. Bu oyuncuların değeri gittiklerinde anlaşılır.

Damarlarında Türk kanı olup, duygusal olmayan Türk futbolcu yoktur!

Benim gözümde en iyi savunmacı Godin ile Cannavaro. Bek olarak Zannetti. Sol bek Carlos ve Filipe Luis olabilir. Beraber oynadığım en iyi forvetler; Ronaldo, Owen, Falcao, Diego Costa ve Mehmet Batdal.