Türk basketbolunun yıldız isimlerinden Bahar Çağlar, TRT SPOR'a konuştu. Beşiktaş TRC İnşaat formasını giyen Çağlar, kariyer sonundaki planlarından, günlük antrenman rutinlerine, evde çalışma yöntemlerinden Milli Takım jenerasyonuna kadar birçok soruda samimi cevaplar verdi. 

Basketbolda yakalanan "altın" jenerasyonun içinden biri olarak, şu anki basketbol ortamını ve yeni jenerasyonu nasıl özetleyebilirsin?

Evet jenerasyonumuz değişiyor. Buna da gençlerimiz ile birlikte en iyi şekilde adapte olmaya çalışıyoruz. Kadın Milli Takımı olarak Avrupa’da madalyalar kazandık, olimpiyatlarda bulunma başarıları gösterdik ve yeni gelen genç arkadaşlarımızda bunun bilincinde geliyor ve bu başarılara hep birlikte devam etmek istediğimiz için enerjileriyle beraber güzel bir ortam oluşuyor. Evet belki de son Avrupa Şampiyonası kimsenin istemediği gibi sonuçlandı ama bu başarılar bir anda olmuyor, biz genç arkadaşlarımız ile beraber yolumuza devam edeceğiz. Kadın milli takımımızın her zaman olan hedeflerine ulaşmak içinde elimizden gelen her şeyi yapacağız.

Kendisinin sadece saha içinde değil, saha dışında da yoğun çalıştığını ve kadın sporculara destek verdiğini görüyoruz. Özellikle küçük yaştaki basketbolseverlere. Basketbol hayatının geri kalanında bununla ilgili planları var mı? Türkiye'de başarılı olan kadın sporcular hakkında ne düşünüyor?

Geleceğimle ilgili kararlar almaya tabii ki başladım. Öncelikle basketbol benim hayatım. Basketboldan kesinlikle kopmayı düşünmüyorum, ona bağlı olarak da öncelikle kadın basketbolunun ülkemizde daha gelişmesi ve şu an kız çocuklarının basketbol topuna daha fazla dokunması için aklımda projeler var. Kısım kısım bunlara başladım. İlk basamak olarak da kız basketbol takımlarını, spor okullarını ziyaret ve orada hem çocuklar hem de veliler ile görüşüp, bu alanda ilerlemek isteyen çocuklarımız için doğru bir rol model olmaya çalışıyorum. Bir diğer planım ise önümüzdeki dönemde sahanın içi kadar, sahanın dışını da ön plana çıkaracak, profesyonel olmaya hazırlanan gençlere atölyeler ile yardımcı olmak.

Ülkemizde başarılı olan her kadın sporcu beni gururlandırıyor, mutlu ediyor. Haberlerde olimpiyat kotası alan kadın sporcularımızı, ülkemize madalya getiren kadın sporlarını gördükçe heyecanlanıyorum. Bende bir milli sporcu olarak, ay yıldızlı formayı giymenin, İstiklal Marşımızı okutmanın ne kadar özel bir durum olduğunu bildiğim için umarım her branşta hep daha iyiyi hedefleyen sporcuları ülkemizde görme fırsatı yakalarız.

Fitness ile de özel olarak ilgilendiğini biliyoruz. Evde antrenman yapılan şu günlerde ne öneririrsin? Sen nasıl çalışıyorsun?

Günlük rutinde çalışmalarıma devam ediyorum. Tabii ki salonda, takımla beraber yapılan çalışmalara benzemiyor ama programımız ve planlamamızdan çıkmadan, en azından kendimi zinde tutmak ve hem bir sporcu hem de bir birey olarak sağlıklı ve dengeli kalmak açısından bize önerilen hareketler kapsamında evde antrenmanlarımıza devam ediyorum. Özellikle neler yaptığımı merak edenler instagram sayfamı da takip edebilir ? Bugünlerde dijital kanallar tek iletişim alanımız olduğu için, storylerde, postlarda günlük hareketlerim hakkında da bilgi sahibi olabilirler.

Gelecek planların -saha içi anlamında- nedir? Beşiktaş taraftarı seni seviyor. Bir planlama yaptın mı?

Şu an için gelecek planlamam da basketbola öncelikle devam edebildiğim kadar devam var. Kendime iyi bakan bir sporcuyum, günümüzde de artık profesyonel sporlarda oynama yaş aralıkları her geçen gün artıyor, ben de o topu potaya atmaya devam ettiğim müddetçe bu oyunun içinde kalmak istiyorum. Beşiktaş ile de bir Avrupa kupası neden olmasın? Tabii ki, bir yandan da her elit sporcunun yaptığı gibi spor hayatı sonrası kariyer planlamamı da yapmaya başladım, dediğim gibi basketboldan kopmadan, bu spora yarar sağlayacak özel projeler üretmek istiyorum.

Kariyerine geri dönüp baktığında en unutamadığın anın hangisi olduğunu düşünüyorsun?

Tabii ki de kazandığınız kupalar hiç unutulmaz. En büyük kupa olan Euroleague kupası unutulmazlardan. Yakın Doğu’da da ilk senemizde yepyeni takımla kazandığımız 3 kupa ve birde olimpiyatlarda İspanya maçını unutamıyorum. Son saniye basketiyle kaybetmiştik, eğer kazansaydık olimpiyatlarda belki de madalya yolumuz açıktı o maçta.

Kaynak: TRT SPOR