Detay

10'un dönüşü

30 Ocak 2020 Perşembe 15:21 - Son Güncelleme 31 Ocak 2020 Cuma 16:20

Beşiktaş'ın unutulmaz futbolcuları arasında gösterilen şimdi de Beşiktaş'ın teknik direktörlük görevine getirilen Sergen Yalçın'ın futbolculuk kariyerinin başlangıcı ve ilginç hikayesi..

5 Ekim 1972'de İstanbul - Kilyos’ta hayata merhaba diyen bebeğin, Türk Futbol tarihinde bu kadar önemli bir isim olacağını kim bilebilirdi ki?...

Ali Rıza Sergen Yalçın…

Kimine göre “Müthiş Solak”...

Kimine göreyse “bu dünyaya futbolcu olmak için gelmiş” bir yetenekti o…

Kilyos kumsallarında başlamıştı futbola...

Topa sihirli dokunuşları gözlerden kaçmamıştı.

Çalışmakla edinilecek bir yetenek değildi bu; doğuştandı…

Babası Özer Yalçın, "bu yeteneğe artık yazık olmamalı" diyerek minik Sergen’i İstanbul kulüplerinin seçmelerine götürdü…

Zayıf fiziği nedeniyle bir çok kulübün kapısından içeri bile girememişti.

Yolu, Beşiktaş ve Serpil Hamdi Tüzün ile kesişince işler de değişmişti.

Beşiktaş özkaynak hocası Hamdi Tüzün, bu minik çocuğu sadece 5 dakika izleyerek siyah beyazlıların alt yapısına alır ve Sergen Yalçın efsanesi bu andan itibaren başlar.

Hocası, 11 yaşındaki Sergen'e bir ev ödevi verir…

Kendisinden her gün farklı gol pozisyonlarını hayal ederek bunları deftere geçirmesi istenir.

Defterine 200’den fazla gol pozisyonu çizmişti.

Sergen, defterine çizdiği gollerin hemen hemen aynılarını futbolculuk kariyerinde atmayı başarmıştı…

Dönemin efsane teknik adamı Gordon Milne, alt yapıdan gelen bu yeteneğe kayıtsız kalmadı.

Sergen Yalçın, 1 Eylül 1991’deki Gençlerbirliği mücadelesinde ilk kez A takımdaydı...

18 yaşında formasını giydiği Beşiktaş’ta ilk golünü aynı sezonda Konyaspor’a attı.

Kilyos'tan Beşiktaş'a antrenmana gitmek için her gün 70 km minibüs yolculuğu yapıyordu.

İlk maaşıyla ev ve araba alır… 

Beşiktaş kariyeri başarılarla geçmişti Sergen'in....

Şampiyonluklar, goller, kupalar…

Sonraki yıllarda Fenerbahçe, Galatasaray ve Trabzonspor'un yanı sıra Etimesgut Şekerspor, İstanbulspor, Siirt ve Eskişehirspor formalarını da giymişti.

Kariyeri boyunca “Beşiktaş’ı 100’üncü yılında şampiyon yapmak istiyorum” demiş ve bunu başarmıştı.

Galatasaray’da forma giydiği dönemde Karpatların maradonası Hagi onun için “Ona üstün yetenekler bahşedilmiş…” derken, İngiliz basınından James Kelly imzasıyla yıllar sonra Sergen için “Dünya’nın en iyi futbolcusu olabilirdi” adlı bir makale yayımladı…

Türk futbolundan bir Sergen Yalçın geçti…

Kimilerini güldürdü, kimilerini üzdü… Kimilerini sevindirirken kimilerini de sinirlendirdi…

Fakat hep doğru bildiği yönde gitti…

Sergen Yalçın yanılmış olamazdı… 

Tabii ki de siyah beyazlı camiayla yolu en az bir kere daha kesişecekti…

Kilyos’tan 70 km minibüs yolculuğu yaparak antrenmanlarına gittiği kulüpte 30 yıl sonra teknik direktör olarak yepyeni heyecanlar ve serüvenlere koşacak.

Kaynak: TRT SPOR

Sıradaki Haber
Premier Lig'de Brexit etkisi
Yükleniyor lütfen bekleyiniz