Geçtiğimiz sezonun play-off 'larında senelerce unutulmayacak bir seri oynayan iki takım, bu senenin de iki favorisi olarak Türk Hava Yolları Avrupa Ligi'nin en kritik karşılaşmalarından birine çıktılar.İlk 4 mücadelesi açısından da sezonun en kritik mücadelelerinden olan karşılaşma öncesinde sakat ve eksikler açısından sahaya daha avantajlı başlayan taraf temsilcimiz Anadolu Efes'ti.

Karşılaşmaya geçtiğimiz yıllarda Galatasaray forması giymiş ve ülkemizde oldukça ses getiren oyunculardan olan Nigel William Goss'un üçlüğü ile başlayan Real Madrid, henüz maçın başında nasıl bir oyun ortaya koyacağının ipuçlarını bulduğu hızlı ve kendinden emin bu üçlükle vermeye başladı. Temsilcimizin en önemli silahı olan oyun kurucuların üzerine baskı ile başlayan konuk ekip, özellikle ligin en iyi savunmacıları olan Yabusale ve Adam Hanga üzerinden çok sert bir savunma ile temsilcimizi defansif anlamda yıpratmayı başardı. Takımın iki liderinden olan Micic'in bireysel üçlükleri ile Real Madrid 'in etkili oyununa karşılık vermeye çalışan temsilcimizde her ne kadar Pleiss pota altında katkı verse de, oyun olarak da skor anlamında da konuk ekip üstünlüğünü sürdürdü ve ilk çeyreği Real Madrid iki sayı önde kapattı.

Karşılaşmanın ikinci çeyreğinde tam anlamıyla Real Madrid rüzgarı esti diyebiliriz. Ligin en fırsatçı dış atıcılarından olan Rudy Fernandez'in ardarda üçlükleri ile farkı çeyreğin henüz başında açmayı başaran Real Madrid, takımımızın yıldızı Shane Larkin 'in üçlük çizgisinin dışından 0/4 gibi bir oranla atmasının da etkisi ile oyunda hakimiyeti bu andan itibaren ele aldı. Skor olarak Fernandez'e, iki sayılık atışlarda yıldız dört numara Gabriel Deck de skora katkı sağlayınca Real Madrid periyodun ortalarında farkı çift hanelere kadar çıkarmayı başardı. Micic'in asist olarak, Larkin 'in ise dış atışlarda çok geride bir oyun sergilediği bu çeyrekte; Anadolu Efes takımın ihtiyacı olan skorları Hırvat skorer Krunoslav Simon ve Rodrigue Beabuaus' nın birebirleri ile bulsa da; konuk ekipte bugün sahanın yıldızlarından olan son dönemlerin formda ismi Guerschon Yabusele bu andan itibaren devreye girdi ve farkın erimesine izin vermedi. Son üç dakika kala rotasyonla birlikte temsilcimiz toparlansa da 4 'e kadar inen farkın erimesine Real Madrid izin vermeyerek ilk yarıyı 7 sayı önde kapattı.

İlk yarıyı tam 51 sayı atarak oynayan Real Madrid, son şampiyona karşı ilk yarıda sezonun en iyi ve en yüksek yüzdeli performanslarından birini sergiledi. Tıpkı ikinci çeyrekte olduğu gibi, oyun bu çeyrekte de Real Madrid 'in üstünlüğünde geçti. Çeyreğe Dunston ve William-Goss' un karşılıklı sayıları ile giren iki ekip, çeyreğin ilk ve ikinci kısmında iki ayrı mücadele yansıttı. Pota altında Pleiss ve Dunston üzerinden bulduğumuz ve rakibi zorlandığımız çeyreğin ilk beş dakikasında, konuk ekip de sezonun en etkili pivotlarından olan Tavarez'i pota altında iyi kullanmayı başardı ve fark 7 - 8 sayı bandında seyretti. Tıpkı ilk iki çeyrekte olduğu gibi, bu çeyreğin ikinci kısmında da iki takım bizlere izlemesi zevkli bir üçlük düellosu seyrettirdi. Shane Larkin 'in ilk üçlüğünü kaydettiği bu sekansta, Larkin' e Moerman ve Micic üçlük çizgisinin gerisinden katlı sağlasa da, Guerschon Yabusele bu dönemde üçlük çizgisinin gerisinden adeta şov yaptı ve son çeyreğe girerken farkın kapanmasına engel olarak Real Madrid 7 sayı önde çeyreği kapattı.

Maçın karar periyoduna Gabriel Deck 'in şık üçlüğü ile giren konuk ekip, farkı henüz çeyreğin başında çift hanelere çıkarmayı başardı. İlk iki dakikalık sekansın ardından takımın imdadına Shane Larkin ve günün yıldız ismi Adrian Moerman yetişti. Larkin' in iki sayılık atışlarına Moerman ve Micic'in bulduğu üç üçlükle periyodun ortasında maçın başından bu yana ilk defa farkın kapanmasını sağlayan Anadolu Efes, elde ettiği avantajı Gabriel Deck 'i savunamayarak korumayı malesef başaramadı. Tam bu andan itibaren şans Anadolu Efes' ten yana oldu diyebiliriz. Maçın başından bu yana hiç atış kullanmamış olan Eliajah Bryant, sıkışık pozisyonda dip çizgiden üçlüğü bulmayı başardı ve Anadolu Efes son iki dakika kala karşılaşmada ilk defa öne geçmeyi başardı. Aynı şekilde maç boyunca oldukça yüksek bir oranla üçlük kullanan Real Madrid bu kısımda denediği üç üçlüğü de değerlendiremeyince Anadolu Efes nefesleri kesen, play-off havasında geçen bu karşılaşmayı 93-90 kazanmayı başardı.

Maçın geneline bakacak olursak, sezonun en iyi performanslarından birini gösteren Real Madrid 'e karşı alınmış bu galibiyet bizlere, takımımızın isterse neler yapabileceğini tekrardan göstermiş oldu. Öte yandan takımın artı ve eksilerine göz atacak olursak ; bugün galibiyetteki aslan payını tabiki Adrian Moerman' a vermek gerekir. Fransız uzun, rakibin farkı açmaya başladığı ve ritmi yakaladığı dönemlerde bulduğu üçlükler ile bugün takımımızı oyunda ve skorda tutan isim oldu. Öte yandan da rakibin muhteşem uzunlarına ve dış atıcılarına karşı iyi bir savunma performansı gösteren Moerman 'ın bu oyunu, modern basketbolda dış atışı olan uzunların oyunun kaderine ne denli etki edebileceğini de tekrardan göstermiş oldu.
Takımın en çok kilitlendiği ilk iki çeyrekte Larkin skor olarak, Micic ise asist anlamında oldukça tutuk Br performans sergiledi. Rakibin onları zor da olsa bir şekilde savunmayı başardığı bu dönem bizlere, takımın bu iki liderinin ne kadar vazgeçilmez ve final four yolunda ne kadar önemli olduğunu gösterdi.
Umarız ki sezonun bundan sonraki çok kritik döneminde lacivert beyazlı temsilcimiz Larkin ve Micic önderliğinde, tıpkı bugün olduğu gibi tüm takımın skora katkı sağladığı bir oyun sergiler ve tıpkı geçtiğimiz sezon olduğu gibi ligin en yukarısı için mücadelesini sürdürmeyi başarır.