Son şampiyon Beşiktaş, geçtiğimiz sezon iki farklı tarzı benimseyen takımlara karşı problem yaşamıştı.

Bunların ilki, siyah-beyazlı ekibin forvetlerini kaleden uzak tutan üçlü savunmalardı. İkincisi ise, -Beşiktaş’ın böyle bir planla çıktığı maçlarda- arzu ettiği kadar topla oynamasına izin vermeyen, ayağından belli oranda topu alabilen ekiplerdi.

Fatih Karagümrük ikinci kategoriye giriyor.

Hem Sergen Yalçın ve Francesco Farioli’nin takımlarından görmek istedikleri oyun hem de sahaya sürülen 11’ler neticesinde her iki ekibin de yine topu ayağına isteyeceği aşikardı.

Beşiktaş, mücadeleye takım halinde yoğun ve uyumlu bir pres ile başladı. Larin ve Ghezzal’in aktif şekilde katıldığı, Batshuayi’nin dahil olduğu ve Josef’in de özellikle Jimmy Durmaz’la birlikte çok yukarı çıktığı bu pres, konuk ekibin Mayıs ayında olduğu kadar rahat başlayamamasını sağladı.

Bu baskılardan birinde siyah-beyazlı ekibin Josef de Souza ile kazandığı ve Batshuayi ile değerlendiremediği pozisyon sonucu Farioli’nin öğrencileri biraz daha direkt toplara yöneldi. Burada da Pesic, ev sahibinin iki stoperi arasında sıkıştı.

Maçın başındaki yoğun pres tabelayı değiştirmedi ve doğal olarak bir süre sonra Beşiktaş’ın enerjisi düştü. Biglia’nın liderlik ettiği Karagümrük, üzerindeki baskı azaldıktan sonra başta Ahmed Musa olmak üzere hücum oyuncularını koşturabileceği alanları değerlendirmeye başladı.

Tam da bu dakikalarda maçın ilk kırılma anı yaşandı.

Alex Teixeira’nın golü ve Biglia’nın sakatlığı

Kerim Frei’ın Lucas Biglia ile buluşmayan pası, iki faktörle maçın kaderini değiştirdi.

Her ne kadar fiziki açıdan tam anlamıyla hazır olması için zamana ihtiyaç duyduğu her yönden belli olsa da Alex Teixeira, yüzünü kaleye dönebildiği ve hareket alanı bulabildiğinde büyük bir tehdit. Cepheden aldığı topa şık bir plase vuruş yapan Brezilyalı, maçın skorunu tayin eden golü kaydetti.

Bu pozisyonun başında sakatlık geçiren Lucas Biglia oyuna devam edemedi ve kenara alındı.

Biglia, Farioli’nin oyun sisteminde belki de en önemli parça konumunda. Sofascore verilerine göre Arjantinli futbolcu, sakatlığına dek tamı tamına % 96 gibi olağanüstü bir pas yüzdesi yakalamıştı. Üstelik bunu üzerinde büyük oranda baskı hissettiği bir deplasmanda yapmıştı.

Elbette ki Biglia’nın oyundan çıkışı, konuk ekibi yediği gol kadar etkileyecek bir unsur oldu.

İkinci yarının başında bu kez Beşiktaş aleyhine bir kırılma anı yaşandı.

Salih’in kırmızı kartı ve değişen oyun

Mücadelenin 48. dakikasında Salih Uçan’ın gördüğü kırmızı kart maçın seyrini bir kez daha keskin şekilde değiştirdi.

10 kişi kaldıktan sonra, Sergen Yalçın’ın açıklamalarına göre zaten birkaç dakika içerisinde oyundan alınması planlanan Alex Teixeira değişikliği erkene çekildi ve oyuna Necip Uysal girdi.

Bu hamleyle topun arkasında hem sayısal eksikliği azaltmayı hem de enerjiyi yüksek tutmayı amaçlayan ev sahibi, topun büyük oranda Karagümrük hakimiyetine geçmesini kabullendi.

Aslında bu durum teoride Farioli ve ekibi için ‘istenen durum’ gibi gözükse de sahaya tam anlamıyla arzu edildiği gibi yansımadı.

Karagümrük, topu kendisinden almayı hedefleyen ve üzerine gelen takımlara karşı savunmadan başlayarak oyunu yönlendirmeyi daha çok tercih eden bir kulüp.

Her iki kanadında koşu alanı isteyen oyuncuları, santrfor pozisyonunda ilk yarıda iki stopere karşı üstünlük kurmakta zorlanmış forvetiyle konuk takım, ihtiyaç duyduğu kadar üretken olmakta zorlandı.

Burada rutini değiştirecek bir oyuncuya gerekebilirdi. Sahaya adımını attıktan sonra Rıdvan Yılmaz’ı ekarte ederek çektiği şut ve savunma arkasına koşu attığı bir pozisyonla bu girişim Emre Mor’dan geldi ancak tabelada karşılık bulmadı.

Bireysel performanslar

Beşiktaş adına gecenin belki de en öne çıkan performansları Josef de Souza ve Rachid Ghezzal’dan geldi.

Geçtiğimiz yıl oynanan Konyaspor mücadelesinde de takımı 10 kişi kaldıktan sonra ekstra efor koyan Josef, bizlere o günkü oyunundan kesitler sundu.

İlk iki hafta mücadelesinde ritminden uzak gözüken ve ilk yarıda Balkovec’i takip etmekte bir nebze tembel kalan Rachid Ghezzal, devre sonu ve ikinci yarıyla birlikte harika bir maç çıkardı.

Cezayirli yıldız, mücadeleyi duran toplarla birlikte tam 7 kilit pas ile tamamladı.

Siyah-beyazlılar adına üzerinde durulması gereken bir diğer isim de Michy Batshuayi’ydi. Belçikalı forvet, iki tanesi çok net pozisyonlarda olmak üzere gol fırsatlarını değerlendirememiş olmasına karşın rakip stoperler adına yıpratıcı bir maç çıkardı.

Zukanovic ve Benatia gibi sete yerleştiğinde güvenilecek ancak yaş ortalaması yüksek iki savunmacıya karşı atletizmini, topla iyi ilişkisini ve çevikliğini sık sık kullanan Batshuayi, kendisi adına soru işareti barındıran sırtı dönük oyunuyla da Larin’e bir pozisyon hazırladı.

Fatih Karagümrük’te oyundan alındığı süreye kadar sahanın en iyisi Lucas Biglia’ydı. Oyuncu değişiklikleri sonrası beklediğini bulamayan konuk ekip, uzatmalarla birlikte son 15 dakikada oluşan yerleşim problemini de değerlendiremedi.

Zorunlu değişiklikler sonrası Necip Uysal’ın sol beke geçmesiyle Beşiktaş’ta Vida ve Necip arasındaki mesafe açıldı. Fatih Karagümrük buraya top taşıyarak giren bir oyuncu bulamadı. Tek topsuz başarılı aksiyonda Emre Mor etkili bir vuruş yapamadı.

Ve elbette ki Viviano, özellikle 1-0 sonrası kurtarışlarıyla takımını maçta tuttu.

Final notları

Üç hafta sonunda Beşiktaş, hala geçen sezon alıştırdığı gibi oyunun büyük bölümünde topu domine edebildiği bir sınav vermedi.

Fatih Karagümrük adına hücum hattında takımı rakip alana yerleştirecek ve burada kapalı savunma karşısında üretkenlik problemini çözebilecek bir oyuncu ihtiyacından söz edilebilir mi?

Süper Lig heyecanı, çeşitli içerikleriyle TRT SPOR’da yaşanmaya devam edecek.