La Masia, hemen hemen her futbolseverin kulağına çalınmış, Barcelona DNA’sının adeta kutsal ögelerinden biri. Orta sahalarda yetenekten çok zekanın ve vizyonun arandığı bir futbol fabrikası. Yıllar boyunca bu fabrikanın ürünleri, tribünleri heyecandan yerlerine oturtmadı ve yaptıklarıyla kendilerine hayran bıraktı. İşte o fabrikanın en göze batmayan parçalarından biri bugünlerde Arsenal’i eski günlerine döndürüyor. 39 yaşındaki İspanyol, Ada’daki eski patronu söz sahibi yapıyor.

Çok değil, daha bu sezonun 3. haftasında Etihad Stadyumu’nda perişan hale düşüp 5-0’lık mağlubiyetle yüzleşen Mikel Arteta için herkes yolun sonunun geldiğine emindi. Ancak orası Arsenal’dı, hayal kırıklıklarıyla geçen Wenger yıllarında sabrı öğrenen Arsenal yönetimi için tek yol İspanyol menajere güven duymaya devam etmekti. Sonrasında ise Arteta, suyun yönünü tersine çevirmeyi başardı. Futbolculuk dönemindeki oyun anlayışını oyuncularına da benimseten Arteta’nın takımı bugünlerde rakiplerin korkulu rüyası olmaya devam ediyor. 3-2’lik Watford galibiyetiyle beraber son 10 maçından 8 galibiyet çıkarmayı başaran Topçular, 4 senenin ardından devler ligi biletini almaya kararlı gözüküyor.

Bu kararlılığın sahadaki üyelerinin yaş ortalaması ise sadece 24. Yıldız almak yerine yıldız yaratmayı tercih eden Londra ekibinde Emil Smith Rowe, Arteta orkestrasının en gösterişli enstrümanlarından. Yalnızca 21 yaşında olmasına karşın yaptıklarıyla tüm Arsenal taraftarlarının aklını başından alan İngiliz, takımının en golcü oyuncusu. Bu orkestranın belki de en sıradışı yeteneği ise Bukayo Saka. Yalnızca Emirates’in değil tüm İngiliz futbolunun geleceğine yön verebilecek teknik kapasiteye, hıza ve güce sahip olan Saka’nın sadece birkaç yıl içinde geçtiği yetenek eşikleri takımını nerelere taşıyabileceğine dair ciddi ipuçları veriyor.

E tabi şefsiz orkestra düşünülemez. Arsenal’da bu görevi Alexander Lacazette üstleniyor. Aubameyang’ın takımdan gönderilmesiyle beraber tecrübesini genç takım arkadaşlarından bir an bile olsun esirgemeyen Fransız, ondan alıştığımız son vuruşlarının yanı sıra en az onlar kadar estetik paslarını servis etmekten çekinmiyor. Yaptığı 7 asistle rakip yarı sahada etkili paslaşmaların, doğal olarak da tipik Arsenal oyununun ana duraklarından olan Lacazette, menajerinin ona atfettiği görevlere tam anlamıyla alışmış gibi gözüküyor. Hücumda inisiyatif almaktan hiçbir zaman çekinmeyen, kırılma anlarda son vuruş yapmaktan korkmayan golcü, Arsenal adına ne derece özel bir isim olduğunu gözler önüne seriyor.

Ayrıca Martin Odegaard, Gabriel Martinelli, Ben White ve transfer sürecinde onu eleştirenlerin yüzünü kızartacak bir performans gösteren Aaron Ramsdale gibi isimlerle Arsenal uzun yılların ardından doğal rakipleriyle mücadele verir duruma geldi. Sezon başında Avrupa Ligi mücadelesi için bile yetersiz görülen Topçular artık Chelsea’nin sahibi olduğu üçüncülük koltuğunun en kuvvetli adaylarından. Geçmişinde büyük şampiyonluklar saklayan bir kulübün üçüncülük adaylığı ne derece büyük bir başarı sayılır tartışılabilir ama yıllar boyunca sürekli değer kaybeden popülaritesi ve ters oranda artan başarısızlık hikayeleri sonrası Arteta, Emirates’e umut taşımaya devam ediyor. İmkansızları kuvvetle muhtemele döndüren Londra’nın dahi menajeri, ondan uzun vadede beklenen kupaları olabilecek en erken zamanda kaldırmak için oyununu her geçen gün kusursuz hale getirmenin planlarını yapıyor.