Belirsizliğin sarmaladığı Manchester United’da Ronaldo kulübünü ayağa kaldırırken, çok daha büyük bir kaosun içinde olan Chelsea yoluna devam ediyor. Newcastle United karşısındaki vasat oyuna rağmen alınan 3 puan Londra’nın mavililerine nefes aldırırken Stamford Bridge’ı dolduran on binler kulüplerinin geleceklerine kaygılı bakıyorlar.

Roman Abramovic’in 2003 yılının yaz aylarında Chelsea ile başlayan hikayesi 19 yılın ardından sona ererken, The Blues son yılların en kaotik durumlarından birini yaşıyor. Buna karşın Thomas Tuchel’in takımı son 5 maçını kayıpsız atlatırken, kulüp köklerinin ne derece sağlam temellerin üzerinde olduğunu kanıtlamaya devam ediyor.

Son olarak ligde Eddie Howe’un yenilmesi güç takımı Newcastle United’ı 1-0 ile geçen Chelsea, taraftarlarına her ne kadar güzel bir oyun izletemese de onların nezdinde kredisini test etme şansını yakaladı. Alıştığımız Premier Lig temposunun aksine durağan ve pozisyonsuz geçen mücadelede, yönetimden tamamen arındırılmış şekilde her futbolcusuna tezahüratlarıyla büyük destek veren İngilizler’in göz bebeği ise bir kez daha Thomas Tuchel oldu.

Alman menajerin yönetiminde büyük başarılarla zafer çığlıkları atan Stanford Bridge tribünleri maç boyunca deyim yerindeyse Tuchel ile bir bütün haline geldi. Havertz’in çıkmaza giren maçtaki sihirli dokunuşunun filelerle buluşmasıyla taç çizgisinde adeta kendini kaybeden Tuchel, maçın bitimiyle beraber sanki bir kupa finali kazanmış gibi sahadaki oyuncularının yanına koşması, son zamanlarda yaşadığı baskıların ve bastırılmış duyguların bir nevi dışa vurumu oldu desek haksız sayılmayız.

Ancak yine de tüm bu ikonik anların kilit ismi Kai Havertz’e ayrı bir paragraf açmak gerekiyor. Oyununu vatandaşı yönetimindeki her maçta giderek büyüten 22 yaşındaki Alman yıldız takımının Lukaku kriziyle başlayan hücum kısırlığındaki en büyük sigortası olmaya devam ediyor. Son 5 lig maçında 4 gol ve 1 asistle büyük bir fark ortaya koyan Kai Newcastle United’a karşı futbol sanatının en nadide örneklerinden birini icra etti.

Jorginho’nun tüm savunmayı çaresiz bıraktığı pasında, topu bir ressamın tuvaline yaptığı fırça dokunuşları hassaslığında kontrol eden Havertz zarif hareketlerini golle tamamladı. Takımının en can alıcı maçlarında son vuruşları yapmaktan geri kalmayan yıldız, Tuchel’in Chelsea günlerindeki en golcü oyuncusu konumunda bulunuyor.

Fikstürde geri sayımın başladığı haftalarda gelen Newcastle galibiyeti ve ardından perçinlenen üçüncülük Tuchel’in ekibine öyle ya da böyle özgüven sağladı. Özellikle ligdeki 2 aylık periyodu kayıpsız atlatıp, son 5 maçta kalesinde yalnızca 1 gol gören maviler neredeyse devler ligi biletini ceplerine koymuş durumdalar. Yeşil zemin dışında yaşanan kaotik havaya karşı takımını büyük bir koruma kalkanına alan Tuchel kulübün şu anki gerçek patronu konumunda bulunurken taraftarın her koşulda takımlarına sonsuz destek vereceği Newcastle maçındaki atmosferle bir kez daha gün yüzüne çıkmış durumda.