Detay

DİNLE | Bir ara transfer hikayesi: Roman Kosecki

14 Ocak 2020 Salı 09:35 - Son Güncelleme 20 Ocak 2020 Pazartesi 09:30

Galatasaray tarihine iz bırakan yabancı futbolculardan biri olan Roman Kosecki'nin hem gelişi hem de gidişi olay oldu. Ara transfer döneminde gelen Polonyalı forvetin hikayesini takım arkadaşı Hayrettin Demirbaş TRT Radyo 1'e anlattı.

1990 yılının Aralık ayına gidiyoruz. O günün parasıyla 6 milyar yaklaşık 2 milyon dolar karşılığında rekor bir transfer gerçekleşti. Sezonun ilk yarısını 5 puan önde giren Galatasaray, ara transfer döneminde Roman Kosecki’yi renklerine bağladı. O yılları sarı kırmızılı takımın efsanevi kalecilerinden Hayrettin Demirbaş anlatıyor: 


“Aslında bizim devre arası transferleri bazen takımın dengesini bozabiliyor. Benim için de zor bir seneydi. Simovic futbolu bırakmıştı ve benim ilk senemdi. Her şey mükemmel gidiyordu. Kosecki çok karakterli ve kaliteli bir oyuncuydu. Topu ayağına alan Kosecki’nin önüne atmaya başladı. O da çok hızlı ve etkiliydi. Oyunumuz bozuldu. Futbolun hem saha içi hem de maddi dengeleriyle oynamamak lazım. Yönetim daha iyi olsun diye transfer etti ama o sezon olmadı. O sezon talihsiz geçti. Türkiye Kupası’nı aldık ama ligi kaybettik. Kosecki o dönem Polonya futbolunun en iyilerinden biriydi. Onu çok severim, kardeşim gibiydi. Bizler zamanında çok fedakarlık yaptık. Büyük aidiyet duygumuz vardı. Yabancılar bizim gibi olamaz. Biz kulübümüze sahip çıktık.

”Kosecki’nin gitmesine gelince Kosecki kızdı. Kosecki bana, olur mu böyle kaç aydır prim bile alamıyoruz dedi. Kosecki primler eksik verildiği için yere attı. Bundan sonra kadro dışı kaldı. Ben kalorifer dairesinden otele girip Kosecki’yi Florya’ya getirdim. Adnan abiyle buluşturmaya. Kosecki, yaptığım hataydı ama ben bir profesyonelim dedi. Adnan Abi’yle sarıldılar sonra boş mukaveleye imza atılması istendi ama o da atmadı. Sonra da İspanya’ya transfer oldu. Çok iyi bir futbolcuydu. Bunu ben ilk defa bir yerde anlatıyorum.”

Yaşadıklarımı söyleyim size. Hagi’ye 6 milyon dolar verdiler. Helali hoş olsun bir daha Türkiye’ye öyle futbolcu gelmez. Bana da dediler ki Hayrettin sen bizim çocuğumuzsun boş mukaveleye imza at. Tamam dedim attım. İki senelik 10 bin liraya imza attım. İmzayı attıktan sonra sene bitti. Ben yarım sezon daha oynadım. Sonra Zeytinburnu’na gittim yarım sezon için 40 bin lira aldım. Soruyorum size gururunuz, duygularınız bunu kaldırabilir mi? Sen kendi çocuğunu kendi memleketinde ezersen o da psikolojik olarak etkilenir. ”


"Ben kendime küfrederken Galatasaray taraftarı beni tribüne çağırdı”


Demirbaş “Alp Abi (Yalman) gördüğüm en iyi başkandı. Galatasaray’ı borçsuz olarak bıraktı. Galatasaray taraftarına teşekkür ederim. Ben kendime küfrederken onlar beni tribüne çağırdı.”

Program: Spor Servisi
Yapımcı: Halim Dulkadir
Sunucu: Kerem Demircioğlu
Yorumcu: Mustafa Sapmaz
 

Sıradaki Haber
Dakar Rallisi'nde yaşanan ölümler
Yükleniyor lütfen bekleyiniz