İtalyan futbolu 90’lı yıllarda altın çağını yaşıyordu. 2006 yılından itibaren özellikle Calciopoli skandalının patlamasıyla İtalyan futbolu büyük bir çöküş yaşadı. Ancak son dönemde Serie A ve İtalyan kulüpleri yeniden yükseliş ivmesi kazanmış durumda. Öyle ki kimilerine göre Serie A, Premier Lig’in ardından Avrupa’nın en iyi ligi konumuna geldi.

2006 yılında yaşanan ‘Calciopoli’ skandalı, İtalyan futboluna ve Serie A’ya büyük bir darbe vurdu.

İtalyan devi Juventus küme düşürüldü ve iki ‘Scudetto’su elinden alındı. Bunlara ek olarak bir sonraki sezona da -30 puanlık rekor bir ceza ile başladı. Bu olay hem kulübün hem de ligin itibarını fazlasıyla zedeledi.

Gianluigi Buffon, Alessandro Del Piero ve Pavel Nedved gibi isimler kulüpte kalırken, Zlatan Ibrahimovic ve Fabio Cannavaro için ise ayrılık vaktiydi.

2006 Dünya Kupası’nda forma giyen 30 kadar futbolcu skandalın ardından Serie A’dan ayrıldı. O yaz Dünya Kupası’nı kazanan İtalyanlar, bu başarıyı tam anlamıyla kutlayamadılar bile.

Sorunlar bununla da bitmiyordu. Kısa bir süre sonra İtalya’da yaşanan ekonomik kriz futbolu da vurdu. Fazla harcamaların uzun vadeli etkisi bazı kulüpleri kötü etkiledi ve birçok kulüp finansal açıdan geriledi. Reggina ve Parma, finansal kötü yönetimin dikkate değer en iyi örnekleri...

Eski güzel günlere dönüş

Serie A yavaş ama emin adımlarla eski ihtişamına kavuşuyor. Juventus’un yeniden dirilişi İtalyan futbolunun yeniden yükselmesine ön ayak oldu. Old Lady’nin Serie A’daki hegemonyasına son vermek isteyen kulüpler kendilerini ve oyunlarını daha da geliştirmek zorunda kaldılar.

Juventus’un son yıllarda oynadığı iki Şampiyonlar Ligi finali, Inter’in bu yıl Avrupa Ligi’nde final oynaması yükselişin bir diğer resmi... Kazanamasalar da ‘Geri döndük’ mesajını verdiler.

Cristiano Ronaldo’nun Juventus’a transferi de Serie A’nın eskisi gibi çekici bir lig haline geldiğinin örneği... 
Böyle bir oyuncunun Serie A’da oynamayı tercih etmesinin önemi küçümsenemez. Dünyanın en iyi iki oyuncusundan birinin İtalya’ya geçme kararı, lig algısının iyiye doğru gittiğinin kanıtı...



97 yılında o zamanlar dünyanın en iyi futbolcusu olarak gösterilen Brezilyalı Ronaldo da Barcelona’dan ayrılıp transfer rekoru kırarak Inter’in yolunu tutmuştu.

Ligde oynayan yıldızlar, dünyanın önemli kulüplerinden gelen cazip tekliflere rağmen İtalya’da kalmayı tercih ediyorlar ve bu Serie A’nın yeniden en iyi oyuncuların radarında olduğunu gösteriyor.

İtalyan futbolunun gelişimine dair bir başka örnek ise İtalyan telekomünikasyon şirketi TIM’in Serie A ile sponsorluk anlaşmasını uzatması. Bu da büyük şirketlerin İtalya Ligi’ne yatırım yapmaya hazır olduklarını gösteriyor.

Kulüpler de yavaş yavaş modernleşmeye başlıyor. Serie A’da bulunan kulüplerin çoğunun stadyumları oldukça eski. Sadece Juventus ve Udinese statlarını yenilediler.



Inter ve Milan da yeni bir stat için çalışmalara başladı. Efsanevi San Siro’nun yıkılacak olması her ne kadar üzücü olsa da modern futbolda stat gelirleri önemli bir yer tutuyor.

San Siro 1926’da inşa edildi ve yalnızca 1990 yılında bir kez yenilendi.

Eskisi gibi sadece savunma futboluyla değil hücum becerileriyle de dikkatleri üzerine çeken Serie A, son yıllarda olduğu gibi yükselmeye devam ederse her zamankinden daha çok izlenebilir ve heyecanlı olma potansiyeline sahip...