Çocukluk hayali olan Maksimir Stadyumu’na 26 yaşında kavuşan, olgunlaşma dönemini Güney Kore ve Çin’de geçiren Mislav Orsic, alışılmışın dışında yolculuğu ve Avrupa’ya döndükten sonra yaptıklarıyla, “kariyeri üzerinden futbolcu yorumlama” alışkanlığımıza ters düşen bir örnek olarak karşımıza çıkıyor.

Serüvenin başına dönelim...

2009 yılında, Hırvatistan’ın Inter Zapresic kulübünde A Takım’a yükselen Orsic, bu coğrafyada erken yaşta parlatılan pek çok yaşıtının aksine Avrupa’nın önemli kulüplerinin radarına girememişti. Öyle ki, 23 yaşına kadar yurtdışı deneyimlerini yalnızca İtalya’nın Spezia ve Slovenya’nın Celje kulüplerinde yaşamış, 2015 Şubat’ında ise Güney Kore’ye gitme kararı almıştı.

“Kore, hayatımın en doğru kararlarından biri”

Uzakdoğu kulüpleri, pek çok futbolcunun maddi kaygılarla tercih ettiği yönünde bir intiba oluştursa da Orsic, Hırvat basınına verdiği demeçte, Jeonnam Dragons’a transferini şöyle anlatıyor:

“Benim için mutluluk ve huzur her şeyden önemli. Kore’de insanlar bana çok iyi davrandı. Çok saygılıydılar ve ister iyi ister kötü oynayalım, her zaman desteklerini hissettirdiler. Oradaki günlerimi unutamıyorum.”

Jeonnam formasıyla kendini bulan yıldız futbolcu, Çin kulüplerini de etkilemeyi başarmıştı. 2016 yazında Yatai’ye transfer olurken, kendisi adına bugüne dek ödenen en yüksek bonservis bedelini Jeonnam’a kazandırmıştı. Bu bedel, yalnızca 1.3 milyon avro.

Yatai macerası oldukça kısa süren ve hedeflediği performansa da yaklaşamayan Orsic, yeniden alıştığı ve kendini iyi hissettiği Güney Kore’ye dönme kararı aldı. Tecrübeli futbolcu, Ulsan Hyundai ile müthiş bir performans gösterdiği dönemi şu sözlerla anıyor:

“O yıllarda Avrupa’da kalsaydım belki de kariyerim için çok daha ‘akıllıca’ bir hareket olurdu. Büyük liglere gidebilir, kendimi gösterebilirdim. Yine de, Kore’ye gittiğim için hiç pişmanlık duymadım. Orada evlendim ve mutlu bir insan oldum.”

Çocukluk hayaline 2018’de kavuştu

Çok küçük yaşta bir Dinamo taraftarı olduğunu anlatan Orsic, verdiği ropörtajda, futbola başlangıcının altında yatan en önemli etkenlerin başında, bir gün Maksimir Stadyumu’nda oynama hayali olduğunu belirtmişti.

Yıldız futbolcunun bu hayali, 2018 yazında gerçek oldu.

Yalnızca 1 milyon avro bonservis bedeliyle Dinamo Zagreb’in yolunu tutan Orsic, kulübüyle müthiş bir hikaye yazmaya başladı. İlk sezonunda 20 gole doğrudan katkı sağlayan başarılı futbolcu, kalitesini bir sezon sonra Avrupa’ya duyurmaya başladı.

Atalanta karşısında tarih yazdı

2019-2020 sezonunda, Şampiyonlar Ligi’nde Manchester City, Shakhtar ve Atalanta ile aynı gruba düşen Dinamo, açılış maçında tarih yazdı.

O sezon, yarı finali kılpayı kaçıran Atalanta filelerini tamı tamına 4 kez sarsan Hırvat ekibinde maçın yıldızı, hat-trick yapan Orsic olmuştu.

Shakhtar deplasmanında da golü ve asistiyle takımına puanı getiren tecrübeli futbolcu, “Hepimiz yetenekli futbolcularız. Bu yeteneklerin sınırlarını zorlarsak, yapamayacağımız hiçbir şey yok” sözleriyle performansını yorumlamıştı.

Sezonu tamı tamına 21 gol atarak ve 10 kez arkadaşlarını golle buluşturarak noktalayan Orsic, 27 yaşında, kariyerinde ilk kez Hırvatistan Milli Takımı kadrosuna dahil edilmeyi başardı.

Tottenham’ı yıktı, adını Gnabry’nin yanına yazdırdı

Bu sezon da, geride kalan dilimde 19 gol ve 8 asistle yine etkileyici bir tabela katkısı sağlayan Orsic, damga vurduğu Krasnodar eşleşmesinin ardından Tottenham’ı da yıkmayı başardı.

Londra’daki ilk maçı 2-0 kaybeden Dinamo Zagreb, rövanşta Orsic’in iki harika golüyle önce maçı uzatmaya taşıdı, ardından yine yıldızının vuruşuyla tur atlamayı başardı. Kulübün yakın tarihinin en önemli zaferlerinden belki de ilkini elde eden Hırvat ekibi, Avrupa’da kupa kaldırma rüyasını düşünmeye başladı.

Serge Gnabry’den sonra, Avrupa kupalarında Tottenham ağlarına 3 gol bırakan ikinci futbolcu olan Orsic, mutluluğunu yaşarken sakinliğini de korumayı başarıyordu:

“Rüya gibi bir geceydi. Bu zaferin kahramanı hepimiziz. Karşımıza kim çıkarsa çıksın fren yapmayacağız ama konsantrasyonumuzu korumaya, mütevazı olmaya devam edeceğiz.”

Alışılmış “futbolcu keşfi” tasvirinin ötesinde

28 yaşındaki Orsic, belki de futbola dair ezberlerimizi unutturacak başarılı örneklerden yalnızca biri.

Avrupa kariyeri boyunca yüksek profilli bir kulüpte oynamamış, erken yaşta Güney Kore ve Çin’de top koşturmuş bir futbolcu, yeteneğine inanan ve bunu doğru bir yapı içerisinde işlemeyi başaran Dinamo’yu Avrupa’da son 8’e taşıdı.

Üstelik Dinamo, 2.5 sezonda tam 78 gole katkı sağlayan yıldızı için yalnızca 1 milyon avro bonservis bedeli ödedi.

Hırvat ekibinin kupa yolculuğunun hangi noktaya varacağını birlikte göreceğiz. Bu gibi örneklerle belki de, 28 yaşında değerine değer katan Orsic gibi örneklerin, ‘kariyeri üzerinden futbolcu değerlendirme’ algımızda keskin bir değişim sağlamasına şahitlik edeceğiz.