Galatasaray’ın sezon başında 24 Erzincanspor’dan transfer ettiği Kerem Aktürkoğlu, oyuna etki edebilecek kadar süre bulduğu müsabakalarda Galatasaray adına farkı belirleyen unsur olmayı başardı.

Genç futbolcu, performansı ve çizdiği profil ile sarı-kırmızılı ekip için “olmazsa olmaz” bir oyuncuya dönüşmeye başladı.

Peki Kerem, hangi yönleriyle Galatasaray adına elzem hale geldi? Genç futbolcunun sahada yapabildiklerine sarı-kırmızılı ekibin neden ihtiyacı var? Fikir yürütelim.

Hücum hattının ‘tahmin edilemez’ parçası

Yıllardır Süper Lig’de ağırlıklı olarak uzun boylu, kuvvetli hücum oyuncularının başarılı oluşuna şahitlik ediyoruz. Galatasaray kadrosunda da bu tanıma uyan, kaliteli ayağa sahip çok sayıda hücum oyuncusu bulunuyor. Bununla beraber, yalnızca bu tipte futbolcuların bir araya gelişi de hareketsizlik ve tahmin edilebilirlik gibi problemler doğuruyor.

Kerem Aktürkoğlu, bu alanda takımın ihtiyacına direkt hitap ediyor. Süratini sadece açık alanda değil, kapalı savunmanın dengesini bozan koşularıyla da etkili şekilde kullanan genç futbolcu, sahada olduğu dakikalarda çok kuvvetli bir silah haline geliyor.

Benzer tarzdaki futbolculara göre önemli bir artısı var

Kerem gibi orta boylu, süratli ve belli seviyede topla ilişkisi kuvvetli hücum oyuncularının önemli bir kısmı, pozisyonları başarıyla bitirmekte güçlük yaşıyor.

Bu tip futbolcular genellikle savunmacıları zorlayan, tehdit unsuru olabilen fakat gol vuruşunu ya da son pası yapmakta problem yaşayan oyuncular olarak göze çarpıyor.

Kerem Aktürkoğlu, şu ana dek çizdiği görüntü ile bu kategoride bir istisna olduğunu kanıtlıyor. Uzun mesafeli deparlarından sonra, kimi zaman en ideal açıyı yakalayamıyor olmasına rağmen tehlikeli vuruşlar yapabilen Kerem, özellikle ağır savunma oyuncuları için savunulması güç niteliklere sahip.

Zayıf ayağını kullanmaktan da kaçınmayan genç futbolcu, oldukça çalışkan bir görüntü veriyor. Gol atıp atmamasından, pozisyonları olumlu değerlendirip değerlendirmemesinden ve maçın skorundan bağımsız olarak sürekli aynı eforu sergileyen Kerem, takımı için bu hususta teşvik edici faktör olabiliyor.

Kerem ayrıca, sahanın belirli noktalarıyla özdeşleşmiş pek çok oyuncunun aksine, sağda veya solda oynaması fark etmeksizin benzer hücum girişimlerini gerçekleştiriyor.

90 dakikada 1 gole katkı

Kerem Aktürkoğlu, geçtiğimiz sezon lig maçlarında 833 dakika sahada kaldı.

Az sayıda maça ilk 11’de başlayan, bu sürelerin çoğunu kenardan gelerek elde edebilen genç yıldız, toplamda 6 gol ve 3 asist üretmeyi başardı.

Bu istatistik, Kerem’in neredeyse 90 dakikada 1 gole katkı verdiğini gösteriyor.

Başarılı oyuncunun gol ve asist katkılarında etkileyici hususlar bununla sınırlı değil. Kerem, St. Johnstone eşleşmesinde de toplamda 3 gole direkt katkıda bulunarak farkı belirleyen unsur oldu.

Etiket değil, performans önemli

Başakşehir altyapısından Karacabey Belediyespor’a, oradan da 24 Erzincanspor’a transfer olan Kerem Aktürkoğlu’nun Süper Lig deneyimi öncesi oynadığı en yüksek seviye 3. Lig’di.

Önceki yıl 3. Lig’de 30 maçta 20 gol kaydeden Kerem, direkt olarak Süper Lig’de şampiyonluk hedefine sahip bir takıma gelmesine rağmen bulduğu şansları çok iyi değerlendiriyor.

Geçen sezonla birlikte, “kariyerli oyuncu” bariyerini kıran pek çok ismin arasına girmeyi başaran genç yıldız, futbolcunun yeteneğini doğru analiz edebilmenin kıymetini gözler önüne seriyor.

Zira Galatasaray, bedelsiz olarak transfer ettiği ve kadronun maaş skalasında en alt sıralarda yer alan futbolcusundan 90 dakikada 1 gol katkısı alarak, fiyat/performans ekseninde çok başarılı bir transfer yaptığını gösteriyor.

Etrafında üretim yükünü çekecek futbolcularla birlikte daha da kolay ‘parıldayan’ Kerem Aktürkoğlu gibi yeteneklerin keşfedilmesi, güvenilmesi ve fırsat tanınması, ekonomik anlamda çarkını döndürmeye çalışan kulüplerimizin refaha ulaşmasına da kolaylık sağlayacaktır.

Galatasaray kariyerine son derece etkileyici bir giriş yapan Kerem’in ilerleyen yıllarda futbolunu hangi yöne evireceğini ve gelişimini hangi noktaya kadar sürdüreceğini birlikte göreceğiz.