Detay

İlk yarı analizi: Trabzonspor

29 Aralık 2021 Çarşamba 20:32 - Son Güncelleme 30 Aralık 2021 Perşembe 14:15  |  Kaynak : TRT SPOR

Lider Trabzonspor, ligin ilk yarısında farklı oyuncu grupları ve oyun şablonlarıyla iyi sonuçlar almayı başardı. Teknik direktör Abdullah Avcı’nın bu periyotta yaptığı dokunuşlara ve Trabzonspor’un taktik analizine bu içerikte yer verdik.

Ligin ilk yarısını rekor puanla lider kapatan Trabzonspor, yalnızca aldığı sonuçlarla değil, farklı kadrolar ve senaryolara göre ortaya koyduğu oyun düzeniyle de fark yarattı.

Bu satırlarda, ligin ilk yarısında Fırtına’nın oynadığı futbolu analiz edeceğiz.

Oyun temposu ve alan kontrolü

Sezona Malatya deplasmanında alınan gösterişli galibiyetle başlayan bordo-mavili ekip, hücum hattını oluşturan Gervinho-Djaniny-Nwakaeme üçlüsünün yüksek tempo ve hızlı geçiş oyunlarıyla kaleye indiği bir şablon kullanıyordu.

Cornelius’un ana plana dahil olacağı döneme dek (belli oranda esnetmeler olsa da) bu yapıyı sürdüren bordo-mavili ekip, Galatasaray maçında yaşadığı defansif problemlerin ardından Kasımpaşa karşısına farklı bir formülle çıktı. Rakibine karşı topu edindiği dakikaları düşük tempoda ve rakip alana yerleşerek değerlendirmeye çalışan, kaybettiğinde de takım halinde topun arkasına geçip üç savunma bloğu oluşturan Trabzonspor, bunu takip eden Konyaspor ve Alanyaspor maçlarında da savunmasında alarmlar verince Kasımpaşa mücadelesinin oyun yapısını ana plana dönüştürdü.

Aslında Abdullah Avcı için bu futbol tarzı yabancı değil. Medipol Başakşehir’de de yaş ortalaması yüksek ancak üretkenliği de fazla bir oyuncu grubuyla oynayan deneyimli teknik direktör, topu kazandığında anormal bir tempo yapmaya gerek duymadan rakip alana yerleşmeyi tercih ediyor, kaybettiğinde de düzenli savunma blokları oluşturarak defansif açıdan problem yaratabilecek orta sahasının açıklarını örtüyordu.

Ligin ilk yarısında Trabzonspor’un Hamsik-Bakasetas-Abdülkadir Ömür gibi orta saha üçlüleriyle dahi büyük savunma sorunlarıyla karşılaşmamasının altında bu etmen vardı. Skoru aldıktan sonra rakibi karşılarken 30-40 metrelik bir alana kümelenen bordo-mavililer, bekleri ile stoperlerinin arasını kısa tutarak, orta saha hattını hem öne hem arkaya bağlayarak rakiplerinin üretim alanını kısıtladı. Bu durum, özellikle 8 maçlık galibiyet serisi süresince set hücumlarından yalnızca iki gol yemiş olmalarını sağladı.

Not: Animasyonlar TacticalPad'den alınmıştır.

 

Elbette ki rakipleri derinde karşılayabilmek için güvenilir bir kaleci performansına da ihtiyaç duyuluyor. Ligin ilk yarısının belki de en iyi kaleci performansını sergileyen Uğurcan Çakır, FootyStats verilerine göre kalesinde maç başına yaklaşık 1,60 xG çıkmasına rağmen 0,77 oranında gol yedi.

Set hücumlarının kilit noktaları

Elbette ki böyle bir yapıdan verim alabilmek, rakibin savunma düzenini geriye yerleştiği anlarda da bozabilmek için buna uygun bir oyuncu grubuna ihtiyaç duyuluyor.

Trabzonspor, rakip alanda bire bir markaj altında savunulması zor, hem skor hem üretkenlik tehdidi oluşturabilecek ve sahanın farklı noktalarını kullanabilecek çok sayıda silaha sahip. Özellikle ikinci forvet rolünde Djaniny, sol koridorda bek desteğine ihtiyaç duymadan pozisyon üretebilen ve taç çizgisine yakın oynarken dahi skora yakın olabilen Nwakaeme, çift ayakla inanılmaz bir pas menzili bulunan Hamsik, takımı rakip alana yerleştiren Cornelius, üçüncü bölgede neredeyse her şeyi yapabilen Bakasetas ve bu yıl rolünü bulan Abdülkadir Ömür gibi isimler, savunulması zor bir ekip oluşturuyor.

Medipol Başakşehir döneminde Abdullah Avcı’nın pas ile hücuma çıkış ilkesini hepimiz hatırlasak da üstünde çokça durulmayan bir faktör vardı. O dönem, takımın kuvvetli preslere karşı Adebayor’a uzun top gönderme ve Togolu golcünün sırtı dönük oyunları sayesinde rakip alana yerleşme gibi bir kartı bulunuyordu. Zaten 2018-2019 sezonunda kaçan şampiyonlukta oyun kalitesinin gerilemesi ile Adebayor yerine Robinho’nun santrfor oynaması arasında doğru orantı vardı.

Trabzonspor’da da benzer durum söz konusu. Hugo ve Edgar’ın yanında Berat ile de merkezden orta sahaya top taşıyabilen ekip, bunu yapamadığı anlarda Cornelius ve Djaniny’nin fiziki avantajlarından faydalanabiliyor. Bu durum, taç çizgisine yakın atılan degajlarla beraber Nwakaeme’yle de kullanılabiliyor.

Abdullah Avcı, Nwakaeme’nin sahada olduğu dilimlerde sol bekini hücuma çıkarmak yerine savunma hattını üçlemesi için görevlendiriyor. Nijeryalı yıldızın bütün bir koridora hükmederek pozisyon üretebilmesi, olası geçiş hücumlarına karşı Denswil veya Trondsen ile savunmaya +1 oyuncu yazabilmeyi sağlıyor.

Devrenin önemli bir bölümünde Trabzonspor’un sol kanattan geliştirdiği hücumlar, Hamsik’in çizgiye attığı koşularla desteklendi. Tecrübeli oyuncunun çift ayak ve pas kalitesi sayesinde arkadaki çakılı üçlü bozulmadan, sayısal üstünlük kurularak bir hücum seti kazanıldı.

 

 

Antalyaspor maçında Nwakaeme’nin sakatlanmasıyla bu hücum yerleşiminde değişikliğe ihtiyaç duyuldu. Zira ligde kendisinden başka sol koridoru tek başına işleyecek, 1v1 ve 1v2 pozisyonları değerlendirecek ve kendisini savunan beki ceza sahasına kadar itecek dominant bir karakter yok.

Doğal olarak Abdullah Avcı, orta sahalarından birini daha geri sarkıtarak sol beklerini de hücuma çıkarmaya başladı. Özellikle Atakaş Hatayspor maçında Denswil’in çizgiye attığı koşular, merkezde tek vuruş arayan gol ayaklarının kolaylıkla topla buluşmasını sağladı.

Değişen orta saha ve artan pres gücü

Bakasetas’ın sakatlık süreci, Gervinho’nun sezonu kapaması ve Nwakaeme’nin yaşadığı sakatlıkla beraber devrenin son haftalarında Trabzonspor’un sahadaki oyuncu grubunda ciddi değişiklikler yaşandı.

Bu noktada Abdullah Avcı, belki de kariyeri boyunca en çok eleştirildiği “farklı oyuncularla tek tip futbol oynama” kimliğinin aksine oyununda çeşitliliğe gitti.

Yaklaşık 2 aylık periyodu topla düşük/orta tempoda geçiren ve savunmada da birinci/ikinci bölgede kümelenerek rakiplerini karşılayan Trabzonspor, Berat-Siopis, Berat-Dorukhan gibi ikililerle yoğun ön alan presleri uygulamaya başladı.

Fraport TAV Antalyaspor’un üçlü savunmasına karşı, normalde riske ettiği çizgilere daha fazla rakip oyuncu düşmesini savunmakta zorlanan bordo-mavili ekip, yine üçlü savunmayla çıkan Atakaş Hatayspor’u ilk toptan itibaren kontrol altında tutmayı tercih etti.

Dörtlü savunmalı formasyonlarda dahi geniş alanda yakalanmak istemeyen ve üçlüde kontrol ettiği bölgeleri büyütülen stoperlerle Atakaş Hatayspor, topla çıkışlarda kanat beklerine başvurmak durumunda kaldı. Ancak bu pozisyonda oynayan futbolcular da dar alanda top almaktan ziyade koşu atmaya çalışan, geniş alan arayan isimlerdi. Haliyle Trabzonspor’un oyun kuruculara en az iki kişi çıkardığı baskısı oldukça işlevsel oldu.

 

 

Maç içi dokunuşları

Abdullah Avcı bu sezon maç içlerinde yaptığı oyuncu ve sistem değişiklerinden en fazla sonuç alan antrenörler arasında yer alıyor.

Kabul etmeliyim ki bazı hamlelerini kendi futbol ezberlerim çerçevesinde riskli bulmuş ve sonuç alamayacağını düşünmüştüm. Yakaladığı başarı oranı ve bunların büyük çoğunluğunun tesadüfler sonucu gelişmemesi, bu konuda fikirlerimi oldukça değiştirdi.

Avcı’nın bu yıl fazla üzerinde durulmadığını gözlemlediğim ancak maçı doğrudan değiştirdiğini düşündüğüm bir örnek hamlesini hatırlayalım.

Beşiktaş deplasmanında ilk yarıyı 1-0 önde kapatan Trabzonspor, Larin’in golüyle üstünlüğünü yitirmiş olsa da stratejik açıdan çok da itiraz edilmeyecek bir skorla müsabakayı sürdürüyordu. Abdullah Avcı maça Berat-Hamsik-Bakasetas orta sahasıyla başlamış, Bakasetas’ın sakatlığının ardından Siopis’i tercih etmişti. Siopis’in dahil olduğu yeni üçlü, konuk ekibin topu daha hızlı kazanmasını sağlaması ve Hamsik’in kaleye yaklaşması (+ asisti) üzerinden daha verimli olmuştu.

Maçın 75. dakikasında Sergen Yalçın, Teixeira ve Güven’i oyundan çıkararak N’Koudou ile Salih’i dahil etti. Beşiktaş’ta forvet sayısı teke inmiş ve o forvet de kalabalık savunmaya karşı santrfor özellikleri zayıf kalan Larin olmuştu. Ayrıca sakatlıktan yeni çıkan N’Koudou’nun taç çizgisine basma ısrarı hücumun daha da genişlemesine ve tehdidin düşmesine neden olacaktı.

Avcı da rakibinin daha cılız hücumlarla geleceğini öngörmüş olacak ki, yalnızca üç dakika sonra risk alarak Berat-Siopis ikilisini bozdu ve oyuna Yusuf Sarı’yı dahil etti. Değişiklik sonrası Abdülkadir merkeze geçmiş ve sahadaki kontratak tehdidi artmıştı. Gol öncesi iki geçiş hücumu bulan Trabzonspor, üçüncüsünde fileleri havalandırmayı başardı. Savunma dengesini bozan ikinci pası atan oyuncu da merkeze geçen Abdülkadir oldu.

Hasret sona erecek mi?

Trabzonspor yıllardır özlemini duyduğu, Abdullah Avcı ise kariyerinde ilk kez tatmak istediği Süper Lig şampiyonluğuna yakın konumdalar.

Önümüzde hala 19 maçlık koca bir süreç olmasına rağmen Fırtına, şu ana kadar topladığı puanlar ve edindiği konumla kendisine çok fazla hata kredisi açmış durumda.

Haftalar ilerledikçe bordo-mavili ekibin oyununa ve değişimlerine değinmeye devam edeceğiz. Trabzon halkı adına oldukça heyecan verici geçen bu sezonun şampiyonlukla taçlanıp taçlanmayacağını hep birlikte göreceğiz.
 

Sıradaki Haber
9,15 Podcast | 15. Bölüm
Yükleniyor lütfen bekleyiniz