Eski Fransız yıldız Thierry Henry, Barcelona için; ‘Tüm takımlar, dünyanın en büyük kulübü olan Real Madrid’den korkar. Madrid ise sadece Barcelona’dan korkar’ açıklamasını yapmıştı.

Real Madrid gibi futbolun en başarılı kulübünü bile titreten Barcelona, son yıllarda tekrar ayağa kalkmanın yollarını arıyor.

Zira 2008-2014 yılları arasında, futbolu hem İspanya’da hem de Avrupa’da domine eden Katalan ekibi, eski günlerinden uzak bir yapıda.

2014-2020 yılları arasında Bordo Lacivertlilere başkanlık yapan Josep Maria Bartomeu, özellikle de ekonomik anlamda kulübe büyük bir zarar verdi. Bartomeu döneminde La Masia’nın lejyonerleriyle tek tek yollar ayrıldı.

2014/15 sezonunda kaptan Puyol futbolu bırakırken kaleci Valdes ile ise sözleşme uzatılmadı.

Bir sonraki sezon Pedro Chelsea’ye satılırken, Xavi ile de sözleşme uzatılmadı ve İspanyol oyuncu Al Sadd’ın yolunu tuttu. 2016/17 sezonunda Dani Alves, 2018/19’da ise Andres Iniesta ile vedalaşıldı.

Bu süreçte altyapı ürünü olmayan Neymar ve Mascherano gibi isimlerin de Katalan kulübüyle yolları ayrıldı.

Bir döneme ambargo koyan Tiki Taka futbolu oynayan Barcelona’nın efsane oyuncularıyla bu şekilde teker teker yollar ayrılırken, bu oyuncuların yerine de La Masia çıkışlı oyuncular tercih edilmedi.

Kulübün DNA’sına uygun olmayan bu ‘altyapıyı reddetme’ sürecinde yüksek bonservisli oyuncular transfer edildi.

Bartomeu yönetimi söz konusu süreçte; Dembele’ye 140 milyon, Coutinho’ya 135 milyon, Griezmann’a 120 milyon, De Jong’a ise 86 milyon euro bütçe ayrıldı.

Transfer ettiği bu oyunculardan beklediği verimi alamayan Barcelona, değiştirmeye çalıştığı kabuğu arar oldu.

Sportif başarılar elde edemeyen Katalan ekibi; sponsor, yayın ve şampiyona gelirlerinde düşüş yaşadı. Bu durum da kulübü ekonomik sıkıntılara sürükledi.

Efsane Başkan Joan Laporta’nın 2020’de tekrar başkanlığa gelmesiyle Barcelona taraftarı fırtınalar estirdiği günlere geri dönüş için umutlandı. Ancak bu başarılı günlere dönüşün sancılı olacağı ise aşikardı.

İlk iş, La Masia’nın gelecek vaad eden isimlerini A takıma çekmek oldu. Ansu Fati, Araujo, Gavi, Pedri ve Alex Balde gibi isimler ana kadroya dahil oldu.

Ayrıca yine zamanında altyapıdan çıkmasına rağmen farklı takımlarda futbol oynayan oyuncular da transfer edilerek takımda La Masia ruhu yaratma sürecine destek geldi. Bu isimler arasında Eric Garcia, Marcos Alonso, Hector Bellerin yer aldı.

Laporta yönetimi, 2. döneminde de yıldız isimleri de kadroya dahil etmeyi ihmal etmedi. Depay, Aguero, Aubameyang, Lewandowski ile takımın tecrübesi artırılmaya çalışıldı.

Barcelona, genlerine yani La Masia ruhuna dönüş sürecini ise yine La Masia’nın en önemli yıldızlarından biri olan Xavi’yi takımın başına getirerek perçinlemiş oldu.

6 Kasım 2021’den bu yana takımın başında bulunan 42 yaşındaki teknik adam, takımıyla ilk kupasını geçtiğimiz günlerde İspanya Süper Kupası’nı kazanarak elde etti. Ancak bu sezon en büyük hedef ise LaLiga’da 4 yıl aradan sonra şampiyon olmak.

Ligin ilk devresinin sonlarına doğru gelirken Xavi’nin ekibi Real Madrid’in önünde liderliğini sürdürüyor. Peki İspanya Ligi’nin Valencia’dan sonra en genç ikinci takımı olan Barcelona, mutlu sona ulaşabilecek mi?

Devre arasında kadrosuna az sayıda takviye yapması beklenen Xavi’nin ekibinde ilk transfer hedefi Manchester City’den İlkay Gündoğan. Türk asıllı Alman futbolcuya kancayı atan Katalan ekibinin bu transferi bitirmek için girişimlere başladığı ifade edildi.

Devre arasında yapılması beklenen 1-2 takviye, takımı güçlendirmeye yönelik olacak.

Barcelona, sezon sonunda şampiyonluk ipini göğüsleyebilir mi bilinmez ancak bir dev küllerinden yeniden doğmak için bu zorlu mücadeleye devam edecek…