"Babamın vefatından sonra ailenin sorumluluğunu ben aldım. Hayat beni erken olgunlaştırdı. Bu yüzden yaşıtlarıma göre normal olmayan bir hayat yaşadım."

Bu sözler Julian Nagelsmann'a ait. Bundesliga devi Bayern Münih'in başına geçmeye hazırlanan 33 yaşındaki Nagelsmann'ın en büyük hayali futbolcu olmaktı. Köyünün takımı FC Issing'de futbol topuyla tanıştığında henüz 3 yaşındaydı. Teknik adamlığı gibi futbolculuğu da erken başlamıştı...  Ancak 20'li yaşlarına ulaşamadan yaşadığı sakatlık nedeniyle futboldan koptu. Aynı dönemde babasını kaybetti. Küçük Julian büyümüştü ya da büyümek zorunda kalmıştı...

Her zaman yaşıtlarından daha olgundu ve onlarınkine benzemeyen bir hayat sürdü. Nagelsmann henüz 33 yaşında olmasına rağmen birçok teknik adamdan daha fazla deneyime sahip. O gerçek bir lider. Deneyimlerini Şampiyonlar Ligi'nin resmi dergisine anlatmıştı. Sözleri dikkat çekici ve her ne kadar futboldan bahsediyormuş gibi görünse de aslında verdiği mesajlar yaşadığımız hayat için de geçerli.

İşte Nagelsmann'dan liderlik tavsiyeleri...

Keyif ve Eğlence

Yaptığımız işte keyif almak çok önemlidir. Bu, soyunma odasına girdiğinizde ya da sahaya çıktığınızda saygı ve güven yaratır. Oyuncular koçlarının futbolu ne kadar sevdiğini görür ve söylediklerinin arkasında olduğuna inanır. Özellikle Şampiyonlar Ligi maçları gibi maçlarda baskı çok fazla olur. Sinir bozucu bir durumdur. Herkes tarafından izlendiğinizi ve değerlendirildiğinizi bilmek zordur. Koç olarak bu gibi durumlarda eğlenceyi ve pozitifliği oyunculara aktarırsanız onlar da böyle hissedecek ve bir dereceye kadar özgürleşebileceklerdir.

Saygı ve Dürüstlük

Oyunculara saygı duyarsanız onlar da size saygı duyacaktır. Saygı görmek istiyorsanız başkalarının fikirlerine saygı göstermeniz gerekir. Dürüstlük önemlidir. Bir oyuncuya fikirlerinizi dürüstçe söylemelisiniz. Bu onun faydasına olmalı. Ne yazık ki biz koçlar bazen kötü haberler de veriyoruz. Ancak oyuncu sizin objektif olduğunuzu anlamalı. Eğer hocasını dinlediğinde gelişebileceğini anlarsa bu da bir güven ilişkisi oluşturur. Ancak zayıf ve dürüst olmayan iletişim bu güveni aynı hızla yok eder.

Hatalarını kabul etmek

İyi liderlik aynı zamanda hatalarınızı kabul etmeyi ve zayıf yönlerinizi göstermekten çekinmemeyi de içerir. Anne babalar çocuklarına 'Üzgünüm, bir hata yaptım' derse bu çocuğun anne babasıyla olan güven duygusunu besler. Aynı şey futbolcular için de geçerlidir. Eğer oyuncunuz sizin hata yapmayacağınızı düşünürse bu oyuncuda bir güven duygusu geliştirme. Sadece koçun her şeyi bildiğine ve kusursuz olduğuna inandırır. Hata yaptığınızda kabul ederseniz oyuncularınız gözünde gerçek güveni bu inşa eder.

Tecrübe ve gençlik

Jürgen Klopp çok özel bir lider. Takımını büyük bir duyguyla yönetiyor. Oyuncularının kendi sınırlarını zorlaması için ilham veriyor. Oyuncularının sahada nasıl mücadele ettiğini ve nasıl performans sergilediğini görünce onun insani tarafından etkileniyorsunuz. Klopp ya da Ancelotti'yi düşününce daha gidecek çok yolum var. 32 yaşındayım ve hala çok gencim ancak oldukça fazla tecrübem var. Tecrübeyi satın alamaz, başkasından öğrenemezsiniz. Tecrübeyi kendiniz kazanmalısınız. Tecrübe kitaptan öğrenilmez. Sadece beklemeli ve sabırlı olmalısınız.

Sınırları belirlemek

Bir lider olara hedeflerinizi formüle etmek ve bunu takıma anlatmak önemlidir. İdeal olan; grup halinde hedefe doğru gidilen yolda, oyuncuların kendilerine verilen görevleri yerine getirirken eğlenmesidir ancak belirli bir kurallar dizisi de olmalı. Oyuncular hareket edecekleri özgürlük çerçevesini bilmelidir. Belirli bir sınırları vardır ve bunun içinde özgürce hareket edebilirler ancak sınırların ötesine geçemezler.

Ekip

Bir koç olarak ekibiniz ne kadar güçlüyse siz de o kadar güçlüsünüz. Ekibinizde alanında uzman ve konularını sizden daha iyi bilen insanlara sahip olmaktan korkmamalısınız. Önemli olan onların fikirlerini dinlemek, değerlendirmek ve herkesin aynı hedef için çalışmasını sağlamaktır. Örneğin bir fitness koçunun belirli bir amacı vardır; oyuncuları daha hızlı hale getirmek. Ama ona oyuncuların maç kazanmak için daha hızlı olmasını hatırlatmanız gerekir; 100 metre yarışını kazanmak için değil...

Dinlemek

Bir koç olarak sizinle iletişim kurmak isteyen pek çok insan olur. Bir oyuncunun bakış açısına göre sizinle yaptığı konuşma sadece küçük bir sohbettir ancak sizin için hafta boyunca karşılaştığınız tartışmalardan bir tanesidir. Bazen bir oyuncuya aynı şeyi üç veya dört kez söylediğinizi hissedersiniz. Yine de bir futbolcuyu sohbet etmek için odanıza davet etmek ve onu neyin endişelendirdiğini dinleyip, aklından geçenleri anlamaya çalışmak çok önemlidir. Bir koç olarak önce iyi bir dinleyici olmalısınız.

Hata yapmalarına izin verin

Son olarak sevincinizi oyuncularınıza geçirmelisiniz. Ortak buluşma noktamız bu olmalıdır. Sonra da sabır gelir. Oyunculara hata yapmaları için zaman ve alan tanımalısınız. Çünkü ancak o zaman kendilerini geliştirebilirler. İnsan kendi hatalarından çok şey öğreniyor...