Detay

Premier Lig'in bir başka lideri: Sheffield United

20 Ocak 2020 Pazartesi 14:27 - Son Güncelleme 20 Ocak 2020 Pazartesi 15:27

Sheffield United ile teknik direktör Chris Wilder’ın hikayesi malum. 2016’da bir araya geldiklerinde takım İngiltere 1. Ligi’ndeydi, şu an ise Premier Lig’in 7. sırasındalar. Bu sezonun hikayeleri arasında yazmamızın sebebi ise farklı.

Oyunculara ödenen maaşlarla-puan ortalaması hesaplandığında Sheffield şu an lig lideri. Dolayısıyla da mükemmel sistemiyle anlatılması gereken bir kulüp.

İngiltere Premier Lig’de bu sezonun sürpriz ekibi Sheffield United aslında hiçbir zaman ekonomik olarak iyi durumda değildi. Küçük bir şehrin mütevazı takımı diyebileceğimiz bir durumda mücadele ettiler ve 2019’da kulüp transfer rekorunu kırdıkları ücret 17 milyon pound’du. Premier Lig standartları düşünüldüğünde oldukça düşük bir bonservis bedeli olduğu kesin.

Şu an ise hem taraftarlar hem de kulüp sahipleri kesinlkle en mutlu günlerini yaşıyor. Geçen hafta Arsenal’e karşı Emirates’te aldıkları beraberliğin ardından 23. haftayı 7. sırada kapattılar ve “geride kalanların” puan durumunda 2. sıradalar. Önlerindeki ekip Wolverhampton ise Avrupalı oyuncularıyla başarı koşuyor ve ekonomik olarak Sheffield ile kıyaslanamaz bir bütçeye sahip. 

Başarının arkasında ise tabii ki bir sistem yatıyor. 2013 yılında kulübün yüzde 50’lik hisselerini Suudi Arabistan Kralı’nın oğlu Prens Abdullah almıştı. Kulübün eski sahibi Kevin McCabe ile girilen “sahiplik” yarışını 2019’da kazanan Prens Abdullah, yüzde 100 hissenin sahibi olduktan sonra bir adım attı ve kulübün içinden gelen, futbolun çeşitli alanlarında uzmanlığı bulunan Graham Moore, Martin Green, Darren Baker ve Mark Ross’u yönetim kuruluna kazandırdı.

Halkla ilişkiler bölümünden, scout sistemine kadar profesyonelliğe gidildi. Tarihi boyunca zaten altyapısıyla var olan Sheffield United, akıllı kararların ardından da başarıyı yakaladı. Phil Jagielka, Harry Maguire, Michael Tonge, Matt Lowton, Kyle Walker, Kyle Noughton, Nick Montgomery, Stephen Quinn, Billy Sharp gibi oyuncuların çıktığı altyapının üstünde iyi çalışmalar yapan teknik direktör Chris Wilder, neredeyse 4 senedir takımın başında ve sıfırdan aldığı ekibini üst sıralara taşımaya devam ediyor. Wilder’ın hikayesi zaten başka bir yazı konusu…

Sheffield bugün, Premier Lig’de oyuncularına senede sadece 5 milyon 850 bin pound ödüyor. Haftalık en çok kazanan futbolcusu Lys Mousset, 25 bin pound alıyor. 

Yani Sheffield’ın arkasında çok zengin bir “adam” olsa da, “para” sadece yeterli olmayacağı için, dünyada tüm küçük sehir kulüpleri gibi Sheffield da sürdürebilir başarıyı sistemde arıyor. 

Bugün yatırılan paralar ve oyunculara ödenen maaşlara bakıldığında ve bu ücretler puan durumuna yansıtıldığında Premier Lig’in en üst basamağına Sheffield United çıkıyor. 

Kulüp sahibi Prens Abdullah’ın daha önce Selahattin Baki’ye bıraktığı profesyonellik gerektiren makamlar, bugün de başkalarının elinde ve yakalanan sistem ile daha çok sevindirecek haberlerin gelmesi de uzak değil.
Chris Wilder’ın 2016 yılında Yetkin Etkin’e verdiği röportajdaki şu sözleri de aslında tüm yazımızı özetliyor:

“Biz kulübü bir iş modeli ile yönetiyoruz. Maaşlarımızı düzenli ödüyoruz ayrıca başarı ile doğru orantılı futbolcular bonus kazanıyor. Championship tabii ki farklı bir arena. Çıkmamız halinde daha fazla para harcayarak devem edeceğiz. Sponsorluk tarafında yerel ve ulusal anlamda anlaşmalarımız var. Bu bizim için kazanç getiriyor. Kulüp patronlarının temasta olduğu şirketlerle ilgili hem kendi markalarını güçlendirmek hem de güç birliği açısından başarılı ilerliyoruz. Ürün satışı açısından store’larımız iyi rakamlara ulaşıyor.”


 

Kaynak: TRT SPOR

Sıradaki Haber
Grand Slamler: Avustralya Açık
Yükleniyor lütfen bekleyiniz