56. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu’nun dördüncü gününe ülkemizin turizm cennetlerinden Alanya’da uyandım. Sabah odamın penceresini açtığımda, TUR’un kış tutan havasını yaza çeviren Alanya sözünü tutmuş; bisikletin kavimler göçüne baharın geldiğini hatırlatmıştı. O an karlarla kaplı Kapadokya ve buz gibi havasıyla içimizi titreten Konya’nın geride kaldığını iliklerime kadar anlamış ve güneşle buluşmamızı gerçekleştirmiştik. Ekip olarak ısınan havanın enerjisini yolumuza katıp bugünkü etabın başlayacağı yere hareket ettik.

25 takımdan 169 sporcu, Alanya’nın tarihi simgesi olan Kızılkule’nin önünden verilen nötral start ile 184,4 kilometrelik parkurda pedal basmaya başladı. Uzunluğu ve eğimi itibariyle sporculara hiç de zorluk çıkarmayacak parkurda bisikletçiler sol taraflarına Akdeniz’in eşsiz maviliğini sağ taraflarına da muz bahçelerini alarak Antalya şehir merkezine girmeden Kemer’e doğru yola koyuldular.

Etabın ilk bölümünde Cavendish, Griepel, Philipsen, Jakobsen gibi lider sprinterler takımlarındaki domestikler tarafından rüzgâra karşı koruma altına alındı. Böylece sprinterlerin finişe fizik olarak daha diri ve güçlü gelebilmeleri daha etabın başında gerçekleşmiş oldu. Bu arada yeri gelmişken bisiklet sporunu yeni takip edenler için domestik kavramının anlamını kısaca belirteyim. Domestik, genelde yedi kişiden oluşan takımlarda ekip içindeki lider sporcuya yardım eden, onun önünde tempo yapan, lideri rüzgardan ve diğer bisikletçilerin yaratacağı kazalardan koruyan, gerektiğinde ona su ve yiyecek taşıyan bisikletçilere denir.
Kısa bilgilendirmenin ardından yarışa döndüğümüzde Türkiye güzellikleri kapısından önce ilk kaçış grubunun oluştuğunu, 3 dakika 45 saniyelik farka rağmen pelotonun temposunu artırmadığını gördük. 10 sporcudan oluşan kaçış grubunun arasında Salcano Sakarya takımından Onur Balkan da yer alırken Antalya’nın geçilmesiyle ana grup hızlanmaya başladı. Zaman farkı bitime 40 kilometre kala önce 2 dakikaya daha sonra da 1 dakika 28 saniyeye kadar düştü. Bisikletçileri Kemer’de, çiseleyen yağmur ile birlikte rüzgarlı ve kasvetli bir hava karşıladı. Dağların zirvesini kaplayan sis finişin korku dolu anlarla biteceğinin habercisi gibiydi.

Yarışın bitimine metreler kala gözler yine sprint grubunun önünde etabı kimin kazanacağının üzerine çevrilmişken arka tarafta sanki kıyamet koptu. Bitişe 150 metre kala yaşanan kaza yürekleri ağıza getirdi. Bir anda meydana gelen olay neredeyse finişi gölgede bırakacaktı. Bitişe doğru son hamlelerini yapan sporcular arasında meydana gelen kazada 4 sporcu yaralandı. Yarış sağlık ekibinin olay yerinde yaptığı müdahaleyle bir sporcu ayakta tedavi edilirken diğer 3 sporcu ambulansla, Kemer Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.

Yarışın bitişine dönecek olursak düne benzer bir etap finişi yine sahneye koyuldu. Son iki etabın galibi Mark Cavendish, bitiş çizgisi öncesi yaptığı sprint atağıyla Jasper Philipsen’i geride bırakarak üst üste üçüncü kez etap zaferine ulaştı. 3 saat 9 dakika 38'lik derecesiyle ilk sırayı alan Büyük Britanyalı sporcu beşinci etapta da turkuaz formayı giymeye devam edecek. Türkiye’deki 10. etap zaferini yaşayan 35 yaşındaki sprinter genel klasman liderliğini de korudu.

Ve geldik Tur 2021’in kraliçe etabına… Ama önce bugün yaşanan kazada yaralanan sporcuların son durumu ile ilgili bilgiyi paylaşalım. Sağlık ekibinden yapılan açıklamayla sporcuların hastanede yapılan kontrol ve tedavilerinin ardından taburcu edildiğini öğrendik. Yarışa devam etmeleri noktasında son kararı kendileri birlikte takım amirleri karar verecek. Kendilerine TRT ekibi olarak biz de geçmiş olsun dileklerimizi iletiyor ve gözlerimizi beşinci etaba çeviriyoruz. Sporcular, Kemer Elmalı(Göğübeli) arasındaki 160,3 kilometrelik TUR’un en zorlu parkurunda pedal basacak. Bakalım denizin sıfır noktasından başlayıp 1800 metre rakımdaki Elmalı’nın acımasız coğrafyasında bitecek bisikletin kavimler göçünde neler yaşanacak. TRT Spor ekibi olarak tüm ayrıntıları aktarmayı sürdüreceğiz. Beşinci günün tüm detaylarıyla burada yeniden buluşmak dileğiyle, şimdilik hoşçakalın!