Detay

Visca neler katabilir?

05 Ocak 2022 Çarşamba 15:30 - Son Güncelleme 05 Ocak 2022 Çarşamba 15:29  |  Kaynak : TRT SPOR

Trabzonspor, uzun süredir talepkâr olduğu Edin Visca transferinde mutlu sona ulaştı. Bu satırlarda, Boşnak yıldızın Trabzonspor’a ne yönde katkı verebileceğine, oyunu nasıl geliştirebileceğine ve diğer kritik noktalara göz atacağız.

Trabzonspor’un uzun süredir uğraş verdiği Edin Visca transferinde sona gelindi.

Yıllardır ligimizde Medipol Başakşehir formasını terleten tecrübeli yıldız, bir kez daha kariyeri için büyük anlam ifade eden Abdullah Avcı ile birlikte çalışacak.

Bu satırlarda Edin Visca’nın Trabzonspor’a neler katabileceğini, takımın oyununu hangi yönde geliştirebileceğini, neden talep edildiğini ve bu transferden sonra hangi değişimlerin gerekli olabileceğini inceleyeceğiz.

Avcı, Visca’yı neden istedi?

Trabzonspor, geçtiğimiz kış döneminde Berat ve Bakasetas ile başlayan ve yazın da başta Hamsik olmak üzere pek çok transferle desteklenen süreçle beraber set oyununa oldukça uygun bir kadro kurdu.

Bu kadro, profil olarak Abdullah Avcı’nın en iyi günlerini geçirdiği ve en dominant oyununu oynattığı Başakşehir’e belli yönlerden benzetilebilirdi. Derinde savunması kuvvetli solak stoper, boy dezavantajına rağmen atletik tamamlayıcı, orta sahada oyunu yöneten bir maestro, sırtı dönük oynayabilen ‘kule’ forvet ve kariyeri boyunca hücuma çıkış alışkanlığı göstermiş sağ bek…

Bu kadroyu ‘set takımı’ kimliğinin ötesine taşıması muhtemel bir numaralı hamle ise Gervinho’ydu.

Fildişili yıldız, teoride rakip alana geçiş hızı çok yüksek olmayan (ve bazen bunu tercih de etmeyen) Trabzonspor’a kontratak tehdidi katacaktı. Ayrıca, Avcı’nın Başakşehir’deki prensi Visca ile benzer şekilde; ayağıyla paralel kanatta oynamasına rağmen iç koridoru kullanabilen ve kaleye gidebilen bir oyuncuydu.

Tecrübeli antrenör, Gervinho’nun sakatlığı sonrasında belli noktalarda benzerlik kurduğumuz Visca’nın kendisini istedi.

Boşnak yıldız için geniş bir tanımlama yapmamıza gerek yok. Bu sebeple, direkt olarak Trabzonspor’un böyle bir hamleye neden ihtiyaç duyduğuna geçelim.

Her şeyden evvel bordo-mavili ekip son haftalarda kontratak tehdidini bir nebze kaybetmiş durumdaydı. Nwakaeme’nin sahada olduğu dönemler zaten rakip alana yerleşerek geçiyordu. Onun olmadığı ve pozisyonuna Djaniny’nin geçtiği senaryoda da Avcı, sezon genelinin aksine tam saha prese yatkın anlayışları daha fazla tercih ediyordu.

Bir diğer nokta, takımın haftalar geçtikçe kuvvetlendirdiği ve mesafeleri daha da daralttığı ‘derinde savunmasını’ sadece öne geçtiği maçlarda kullanabilmeye başlaması oldu. Zira Trabzonspor’la karşılaşan takımlar, Karadeniz ekibini büyük oranda geride karşılıyor ve rakiplerinin takım boyunu uzatmaya çalışıyorlardı. Maçı 0-0 götürmek istemeyen taraf Fırtına oluyor ve 1-0’a kadar bu derin savunma tercihine başvurulmuyordu.

Visca’nın varlığı, tüm bu potansiyel problemlerin çözümünü vadediyor.

Nedir bu çözümler?

Temelde, Trabzonspor’un geride beklediği ya da topu savunmasına yakın noktalarda kazanabildiği anlarda Visca üzerinden hızlı hücumlar gerçekleştirebilecek olması yatıyor.

Bu profildeki pek çok oyuncu, etkili kontratak tehdidine sahip olmasına rağmen pozisyon bitirmekte ya da kapalı savunmaya karşı oynamakta zorlanıyor. Visca, hem final pasları/vuruşlarındaki kalitesi hem de zaten oynamaya çok alıştığı kapalı savunmalara karşı sergilediği performanslarla, dominant oynama düşüncesini yok etmeden kontratak silahı katabilir.

Bunun yanında Trabzonspor haftalardır oyunu merkezden ve soldan yönlendiriyor. Tüm oyuncuların sağlıklı ve formda olduğu senaryoda bu muazzam bir güç katsa da son haftalarda iki muhtemel alarm belirdi.

Bunların ilki, solda çevrilen oyun içinde sağ çaprazda bitirici bulunamaması oldu. İkincisi de, Nwakaeme ve Bakasetas’ın yokluğu/formsuzluğu durumlarında bordo-mavili ekibin artık sağ kenardan da yönlendirilme ihtiyacı duymasıydı.

Visca’yı bitiricilik başlığında övmeye çok da gerek yok zira neler yapabildiğini hepimiz biliyoruz. Burada, son iki yılda gösterdiği farklı bir özelliğine odaklanalım. Aykut Kocaman geldikten sonra Boşnak yıldız, alışık olduğu gibi iç koridordan ziyade taç çizgisine daha yakın konumlanmaya başladı. Kocaman, kendisini bitiriciden ziyade organizatör olarak kullanmak istemiş ve ceza sahasını farklı oyuncularla desteklemişti.

Deneyimli futbolcu, yeni rolünde geçen sezonun son dilimini gol atamadan kapamış olmasına rağmen hanesine 4 asist yazdırmayı başardı. Bu sezon hem Kocaman hem de Belözoğlu tarafından çizgilere eskisine göre daha yakın konumlandırıldığı yeni rolünde asist krallığının zirvesine oturmayı başardı.

Bu portföyde yalnızca Nwakaeme’ye sahip bir kadro için Visca’nın varlığı, kağıt üzerinde büyük çeşitlilik ve kolaylık anlamına geliyor.

Visca transferi sonrası oluşabilecek hangi problemler, nasıl aşılabilir?

Geçtiğimiz günlerde hazırladığım “İlk yarı analizi” başlıklı yazıda da değindiğim üzere Trabzonspor, ilk yarıda hücum çıkışlarında en büyük konforlarının başında Djaniny ve Cornelius’un aynı anda sahada kalmasını kullanıyordu.

İki oyuncunun beraber süre alması, Başakşehir’de Epureanu-Adebayor bağlantılı uzun toplarda olduğu gibi Fırtına’yı doğrudan rakip alana yerleştirebiliyordu. Zira Berat’ın formunun düştüğü haftalarda geriden topla çıkmakta zorlanılmış, hatta bunun çözümü için Hamsik’in savunma önünde oynaması bile denenmiş ve zaman zaman forvetlere atılan direkt toplara başvurulmuştu.

Visca’nın gelişi sonrası Djaniny ve Cornelius’tan biri yedek oturursa, bordo-mavililer için bahsi geçen konfor sınırlanabilir. Bu tehlikeyle karşılaşmamak için birkaç olası senaryoya değinelim.

Toplu çıkışlarda, Berat ve Hamsik başta olmak üzere orta sahanın taşıyıcı kolonlarının yıl sonuna kadar yüksek formla ilerlemeleri ve topu üçüncü bölgeye çok fazla havalandırmadan getirmeleri gerekebilir. Bu sayede kaybedilecek boy avantajının eksiğini hissetmemek hedeflenecek.

Orta alanın Dorukhan, Siopis gibi pres temelli oyuncularla desteklenmesi halinde, özellikle ikinci bölgede Trabzonspor’un çok top kazanması gerekecek. Bu durumda kazanılan topların eskisine göre daha hızlı kullanılması ve Visca’ya koşu alanı oluşturulması gerekebilir. Igor Tudor’un ayrılığının ardından Fatih Terim’in saha içine en önemli dokunuşlarının başında, takımın presini 3. bölge yerine orta sahaya çekmesi ve burada kazanılan toplarla Garry Rodrigues’in koşturulabilmesi yatıyordu.

Üzerinde durduğumuz gibi Visca hem taç çizgisini hem de iç koridoru kullanabilen bir oyuncu. Haliyle kendisini ilk ve ikinci toplarla buluşturabilmek de mümkün. Bu topları orta sahalardan alabileceği gibi direkt olarak Bruno Peres ya da sağ stoperden de alabilir. Haliyle, transferi gündemde olan sağ stoper tercihinin topla mesafe kat edebilen, ayak kalitesi yüksek bir isim olması Vİsca hamlesini daha da anlamlı kılabilir.

Edin Visca, sağ ayaklı sağ kanatların pek çoğunun aksine beklerine alan açabilen bir oyuncu. Normal şartlarda bu alanı kullanmasını beklediğimiz Bruno Peres bu sezon, özellikle de sakatlık dönüşünde rakip alana ve sıfıra daha az iniyor. Caiçara ile oluştuğu gibi uyumlu bir ikili izletmeleri adına Peres’in destek koşularını artıracak fiziksel kaliteye bir an önce ulaşması gerekecek.

Kritik unsurlar…

Bütün bir yazı boyunca üzerinde durduğumuz potansiyel katkının gerçeğe dönüşmesi için bazı gereklilikler var.

En başta, yakın zamanda 32 yaşını dolduracak Visca’nın bir süre daha atletizmini koruyabilmesi geliyor.

Bunun yanında, hali hazırda kadroda bulunan oyunculara ek olarak Kouassi ile de zenginleştirilmiş hücum hattında görev ve süre dağılımının çok iyi yapılması, rol paylaşımlarının oturması beklenecek. Bu konuda Abdullah Avcı sezonun ilk yarısında mükemmel bir sınav verdi.

Trabzonspor, Gervinho’nun ilk 11’de olduğu haftalarda kaleye daha hızlı gidebilmiş ancak bunun bir sonucu olarak sonunu getiremediği pozisyonlarda topu da daha çabuk kaybetmişti. Haliyle mesafeler genişlemiş, kuvvetli set savunması yerini savruk görüntülere bırakmıştı. Bir örnekle gidelim. Göztepe deplasmanında Trabzonspor, Gervinho’dan tam da arzu ettiği tipte bir gol katkısı almış ancak Gervinho-Yusuf-Djaniny hattıyla rakip alana yerleşemediği için çok sayıda da gol pozisyonu vermişti.

O dönemden bu yana takımın sahaya yayılımındaki kalite neredeyse iki katı oranında arttı. Ek olarak Visca, bugünlerde sık kullanılan tabiriyle topun kıymetini çok daha fazla bilen bir oyuncu. Yine de aynı sorunları yaşamama adına zaman zaman daha enerjik orta saha üçlülerinin tekniğe tercih edildiğine şahit olabiliriz.

Yıllardır konuşulan, yaşanma ihtimalinin üzerinde durulan senaryo gerçekleşti ve Edin Visca, Medipol Başakşehir’den ayrıldı.

Bordo-mavili ekiple birlikteliği süresince yaşanacak her şey, bizlere yeniden bu satırlarda buluşma sebepleri verecek.
 

Sıradaki Haber
İnfografik: Avrupa'da 2021'e damga vuran 10 forvet
Yükleniyor lütfen bekleyiniz