Boccia'nın Türkiye'deki yolculuğu hakkında bilgiler veren Özen, "Türkiye'de ilk defa 2014'ün sonu 2015'in başında başladı. 2015'de ilk resmi müsabakamızı Samsun'da gerçekleştirdik. 45 engelli sporcumuzla birlikte Türkiye Şampiyonası yaptık. 2016'da ABD'den gelen hocalardan 60 antrenöre, 45 hakemimize eğitim verdik ve ikinci Türkiye Şampiyonası'nı Aksaray'da gerçekleştirdik. O tarihten itibaren sayının git gide arttığını gördük. İlk organizasyonumuz 45 kişiydi ikincisinde 70'e ulaştık. Baktık ki çocuklarımız gerçekten ağır engellerine rağmen sporun içinde yer almaya, sporla yaşama tutulma noktasında büyük bir çaba ve gayret gösteriyorlar. Biz de federasyon olarak bu anlamda ülkemizdeki eksikliği tamamlamak adına federasyon çatısı altında her türlü desteği veriyoruz." diye konuştu.

Her ne kadar federasyonun destek vermesine rağmen sponsorluğun çok önemli olduğuna işaret eden Özen, şunları kaydetti:

"Çocuklarımı yaşamın içinde var edebilmek adına devletimizin sağlamış olduğu imkanlar doğrultusunda bu organizasyonlar gerçekleştiriyorduk ama sayı git gide artınca sponsor arayışına girdik. Bu çerçevede 2017'de SOCAR Türkiye'nin iştiraki Petkim ile yolumuz kesişti. Sonrasında da şirket bize sponsor oldu. 2020 Tokyo Paralimpik Oyunlarına hedef koyduk. Ülkemizin en güçlü kuruluşlarından olan Petkim ile ülkemizin en dezavantajlı engelli bireyleri bir sporla bir araya geldi. Bugün burada Çekya'dayız. Bundan önce İspanya, İtalya, Hırvatistan'da da bir araya geldik. Bir çok engelli çocuğumuz uluslararası organizasyonlarda yarışma fırsatı buldu."

Boccia Milli Takımı Antrenörü Şebnem Sezer de Boccia'nın tüm engel grupları için çok değerli bir spor olduğuna işaret etti.

Dünyadaki en ağır engel grubunun yapabildiği tek spor branşının boccia olduğunu ifade eden Sezer, "Bugün onlar için bir umut. Türkiye'de elimizden geldiğince bunu yayabilmek, en köşede bucakta kalmış il, ilçe ve köylerdeki bütün bu durumdaki gençlerimizi gerçekten bu sporla hayata bağlamak gerçek hedefimiz. Bugün belki Türkiye'de bir çok sağlıklı insana milli forma giymek nasip olmamıştır ama bizim çocuklarımız bugün Türkiye'yi temsil ediyor. Aynı zamanda aileler de çocuklarıyla gurur duyuyor." diye konuştu.

- Ailece milli takıma hizmet ediyorlar

Boccia Milli Takım oyuncusu Yahya Gürbüzer ise boccianın hayatında bir çok şeyi değiştirdiğini dile getirdi.

Bütün engellilerin evlerinden çıkıp spora yönelmesi gerektiğini belirten Gürbüzer, boccianın hayatları olduğunu vurguladı.

Milli takıma ailece hizmet ettiklerini kaydeden Gürbüzer, "Ben birinci olduktan sonra kardeşime de öz güven geldi. Onlar da bocciaya başladı. Güzel bir birlikteliğimiz var. Kardeşim Berat da bize yardım ediyor. Elimiz ayağımız oldu. Bu çok ayrı bir gurur." dedi.

Yahya'nın kardeşi ve Boccia Milli Takım oyuncusu Atike Gürbüzer de bocciaya hiç istemeden başladığını belirtti.

Antrenörlerinin ve ağabeyi ısrarıyla bu spora başladığını dile getiren Atike Gürbüzer, "Yapamazsam bırakırım diye düşündüm. Antalya'da 2019'da Türkiye şampiyonu oldum. Orada bana büyük bir şevk geldi. İyi ki de katıldım çok mutluyum burada olmaktan. Benim çok büyük bir uçak fobim vardı. Buraya gelmek bunu yenmek bile büyük bir şey." şeklinde konuştu.

Ağabeyi ve ablasına destek için gelen Berat Gürbüzer de "Başta dalga geçiyordum böyle spor mu olur diye. İlk ağabeyim Samsun'da şampiyon oldu. Sonra ablam şampiyon oldu. Bir ablam daha var. O da yarışıyor. İnşallah bir daha ki sene o şampiyon olur." diye konuştu.

- Petkim'e teşekkür

Boccia Milil Takım oyuncusu Havva Alyurt da milli formayı giymenin çok büyük gurur olduğunu dile getirdi.

Alyurt duygularını şöyle anlattı:

"Hayatımda ilk defa 'Türkiye' diyerek çıktım bir yere. Böyle bir temsil beni mutlu ettik. Elimizden geleni yaptık. Bizim için büyük bir tecrübe oldu. İlerleyen zamanlarda daha güzel olacak."

Havva'nın babası Kurbani Alyurt da bu deneyi yaşattığı için federasyona ve Petkim'e teşekkürlerini iletti.