Diğer Sporlar

Okçulukta Avrupa'nın gözü Türkiye'de

08 Mart 2019 Cuma 14:11 - Son Güncelleme 08 Mart 2019 Cuma 14:17

Okçuluk Milli Takımlar Teknik Direktörü Göktuğ Ergin: Uzun yıllar herkes, Kore'nin neler yaptığını merak ediyordu. Şimdi herkes Türkiye'nin ne yaptığını merak ediyor

Okçuluk Milli Takımlar Teknik Direktörü Göktuğ Ergin, başarılarının sırrının Okçuluk Federasyonu Milli Takımlar ve Altyapıda Gelişim Programı olduğunu, 2024'te gerçekleştirilecek olimpiyatlarda zirveyi hedeflediklerini söyledi.

Okçuluk Milli Takımlar Teknik Direktörü Göktuğ Ergin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, başarılarının sırrının 2013'te başlattıkları Okçuluk Federasyonu Milli Takımlar ve Altyapıda Gelişim Programı olduğunu belirtti.

Ergin, 2013'te başlattıkları projede, o dönem ulusal ve uluslararası yarışmalarda derece almış, gelecek vadeden 13-14 yaşındaki sporcuları bir araya getirdiklerini aktardı.

Sporculara birlikte yaşamayı, ortak alanda ortak şartlar altında antrenman yapmayı, profesyonel spor hayatına geçişi, profesyonel antrenman yapmayı öğreterek, bir nevi gelecek ve kariyer yönetimi yaptıklarını dile getiren Ergin, 2017'den itibaren bu projelerin meyvelerini toplamaya başladıklarını kaydetti.

Okçuluğun uzun süreli çalışmayı, emek harcamayı gerektiren, başarının biraz geç geldiği spor dallarından biri olduğunu vurgulayan Ergin, "Okçuluk, çok teknik bir spor dalı. Teknik olduğu kadar da zihinsel ve fiziksel olarak hazır olmanızı, kuvvetli olmanızı gerektiren bir spor dalı. Kıyasıya bir mücadele var. Biz bu sporda bunları fark ederek bu jenerasyon için erken davrandık. Önümüzdeki yıllara güvenle ve umutla baktığımız bir milli takım oluşturduk." diye konuştu.

- "Bizim tek işimiz bu çocuklar"

Söz konusu proje ile sporcuların 6 yıldır 24 saatlerini planladıklarını anlatan Ergin, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Gelişim programımız sayesinde sporcularla yılda 300 günden fazla birlikteyiz. Çocuklar, ailelerini 15-20 gün görebiliyor. Bu zorlu bir mücadele gibi görünse de biz onların dinlenmelerini, eğlenmelerini, sosyalleşmelerini, doğru antrenman yapmalarını, eğitimlerini planlıyoruz. Onların her şeyini üstlenmiş durumdayız. Müsabakalarda sporcuların arkasında bir antrenör görünse de bu projede çoğu eski sporcu 12 kişilik büyük bir antrenör kadrosu var. Psikoloğumuz, masörümüz, fizyoterapistimiz var. Sporcuların önlerine rol model olarak koyacakları kişiler var. Belki de ailelerinin yanında olsalar görebileceklerinden daha fazla bir kültürel eğitimle sporcuları daha ileriye götürmeye çalışıyoruz. Bizim tek işimiz bu çocuklar. Biz sadece onlarla uğraşmak, onları eğitmek, onları iyi bir sporcu yapmak için buradayız."

Programın zirvesinin 2024'teki olimpiyatlar olduğuna dikkati çeken Ergin, "Bu, 10 yıllık bir programdı. Programımızın işleyişi itibarıyla asıl hedefimiz, 2024'te olimpiyat şampiyonu olmak ve altın madalyayı ülkeye getirmek. Geldiğimiz noktada Mete Gazoz ve Yasemin Ecem Anagöz, yılın sporcusu seçilmeyi başardı. Klasik yay ve karışık takımlarda dünyanın en iyi 3 takımından biriyiz. Son iki olimpiyatta başaramadığımızı başarıp Tokyo Olimpiyatları'na 6 sporcu ile katılmayı amaçlıyoruz. Bunu başarabilirsek orada madalya da gelebilir." ifadelerini kullandı.

- "Sporcu sayımız 30 bini geçmiş durumda"

Programla ilgili yurt dışından çok telefon aldıklarını kaydeden Ergin, şunları söyledi:

"Buraya gelip programın işleyişini birebir görenler var. Biz çok büyük bütçeler kullanmadan herkesin ulaşmak istediği başarılara ulaşabilecek bir program oluşturduk. Okçulukta bütün Avrupa ülkeleri gözünü Türkiye'ye çevirdi. Uzun yıllar herkes, Kore'nin neler yaptığını merak ediyordu. Şimdi herkes Türkiye'nin ne yaptığını merak ediyor. Nasıl başardığımızla ilgili çok soru alıyoruz. Seminerlere davet ediyorlar. Gidiyoruz ve açık yüreklilikle anlatıyoruz. Çünkü amacımız okçuluğu topyekun geliştirmek.

Okçuluk, tanınmışlık açısından geri planda kalmış olabilir ama 2006'dan itibaren bütün televizyonlar artık yarışmaları canlı yayınlıyor. Sosyal medyayı da çok aktif kullanıyoruz. Sporcu sayımız 20 yıl önce 300'lerdeyken şimdi 30 bini geçmiş durumda. Bu da umut verici. Bizim şansımız, federasyon başkanı ve yönetimin sayının miktarından çok niteliğine önem veriyor olması. Eğitim faaliyetlerine çok önem verdik. 46 bölgemizde okçuluk faal olarak yapılmakta. Bu amaçla da eğitim faaliyetlerini, antrenör kurslarını, hakem seminerlerini sıklaştırdık. Daha fazla antrenörü daha fazla hakemi okçuluk camiasına kazandırarak insanların Türkiye'nin dört bir köşesinde okçulukla buluşmasını sağlamak istiyoruz."

Sıradaki Haber
Okçulardan Samsun'a "tam not"
Yükleniyor lütfen bekleyiniz