Erzurum'da yapılan Türkiye Kick Boks Şampiyonası'nda 89 kilo Light Contact kategorisinde şampiyon olan ve yıl boyunca Türkiye Kick Boks federasyonunun düzenlediği ulusal ve uluslararası turnuvalarda aldığı puanlar sayesinde Wako Dünya Büyükler Kick Boks Şampiyonası'na katılmaya hak kazanan Mehmet Mıstık TRT SPOR'a açıklamalarda bulundu.

Öncelikle Mehmet Mıstık’ı tanımak isteriz? Kısaca Mehmet kendisi nasıl anlatır?

Ben 1992 Antalya doğumlu, profesyonel Kick Boks sporcusuyum. 2007 yılında başladığım kariyerime, 12 yıldır aralıksız devam ediyorum. Spor hayatıma devam ederken eğitim hayatımı Hacettepe Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi’nde tamamlamış ayrıca geçen sene kurucusu olduğum Mehmet Mıstık Fight Academy’i de Antalya’da açarak profesyonel sporculuk ve eğitimcilikten sonra iş dünyasına da giriş yapmış, çok yönlü bir sporcu olarak anılmayı hedefleyen bir profesyonelim.

Bize Kick Boks sporunu anlatır mısın? Ülkemizde hangi seviyededir, yeterli destek verilmekte midir?

Ülkemizde genelde Kick Boks ve benzeri sporlar sertliğe dayalı, daha çok dövüş kategorisinde değerlendirilen spor branşları. Halkımız genel anlamda yaptığımız sporun ana felsefesi ve mantığı hakkında bilgi sahibi olmadığından, açık söylemek gerekirse ilk etapta negatif bir izlenim ile karşılarına çıkıyoruz. Ama ara parantezde şunu da söylemek isterim, son dönemde özellikle yaptığım spor ve benzeri sporların vücut koordinasyon, denge, hız ve tüm vücudun çalışmasına bağlı olarak kadınlar, erkekler ve çocuklar tarafından da ilgiyle yapılmaya başlandığını ve artık bir spor olarak görülmeye başlandığını da belirtmeliyim. Ben bunu özellikle akademi bünyem içerisinde net bir şekilde gözlemliyorum.

Kick Boks’un tarihine baktığımızda, 1950’lerin sonunda Japonya’da karate, boks ve muay thai sporlarının karışımı ile ortaya çıkmış bir dövüş sanatıdır. Tekme, yumruk ve diz bu sporun içinde yer alıyor. 1970’ler ile Amerika’da yaygınlaşmaya başladığını görüyoruz. 2000’ler ile de dövüş sporlarında fenomen hale geldiğini söyleyebiliriz. Ülkemizde yeni yeni tanınmaya başladığını söyleyebiliriz, 10 sene önce çok daha küçük bir kitlesi varken yavaş yavaş etki alanının spor amaçlı olarak yayıldığını gözlemliyoruz. Destek anlamında, tabii ki bireysel bir spor buna bağlı olarak zorlukların yaşandığını söylemek durumundayım. Ben bu spor içerisinde sağladığım aile ortamı sayesinde işbirliklerim ve doğru proje yönetimleri ile mümkün olduğunca destek alanı yaratabilmekteyim ama sporun genelinde bir sponsorluk sorunu olduğunu söyleyebilirim.

Bu spordaki ana hedefin nedir?

2009 ve 2019 yılları arasında ulusal ve uluslararası alanda kazandığım birçok şampiyonluklar mevcut. Son olarak da geçen ay Erzurum’da yapılan Türkiye Kick Boks Şampiyonası’nda 89 kiloda Light Contact kategorisinde değerli rakiplerimi geçerek şampiyon oldum. Bu şampiyonluk ve yıl boyunca federasyonumuzun düzenlediği ulusal ve uluslararası turnuvalardan aldığım puanlar beni ekim ayında Bosna’da gerçekleştirilecek olan Wako Dünya Büyükler Kick Boks Şampiyonası’na götürüyor. Ülkemi orada temsil etmek benim için büyük bir onur olacak. Kısa vadede hedefim buraya en iyi şekilde hazırlanıp, şampiyonluk ya da alabileceğim en iyi derece ile ülkeme dönmek olacaktır. Uzun vadede ise bireysel olarak kazanacağım başarılara devam etmek ve milli takım formasıyla daha fazla uluslararası turnuvaya katılım hakkı kazanmak diyebilirim. Bu arada bu sporu yaparken yalnızca kazanmayı değil, bu sporu yapmak isteyen gençler için her anlamıyla doğru bir model ve yol gösterici olmak istiyorum.

Bu spora başlamak isteyenlere ne gibi önerilerde bulunursun?

İlk önerim yapılanın bir spor olduğunu unutmasınlar. Sporun içinde de bir eğlence unsuru olduğundan, bu sporu yaparken tam konsantre olup anın tadını çıkarmalarını ve eğlenmeyi unutmamalarını tavsiye etmekteyim. İşin profesyonel boyuta geçişi tabii ki çok farklı bir süreç, yoğun antrenman temposu, doğru insanlarla çalışma, rakibe saygıyı ilke edinmek ve hep daha iyisini yapmak için kendilerini zorlamak gerektiğini söyleyebilirim.

Kaynak: TRT SPOR