Milli takımın gelecek planlaması bundan böyle Fatih Terim ve ekibinin ellerinde… Burada ekip konusu önemli çünkü bu yalnız bir kişiyle olacak bir iş değil. İşin içinde iyi profesyoneller olmalı. Ama burada bir ayrıntı öne çıkıyor. Terim kendisiyle fikirsel veya taktiksel zıtlıklar ortaya koyan profesyonellerle çalışacak kadar profesyonel mi?

Bu soruya birlikte yanıtlamak için geçmişte Terim’in çalıştığı kişilere bakıyoruz:

Kulüp takımlarında, Müfit Erkasap, Bülent Ünder, Hasan Şaş, Ümit Davala…

Milli takım dönemlerinde ise Rasim Kara, Metin Tekin, ve Hamza Hamzaoğlu ilk akla gelenler…

Peki bu isimlerin ortak noktası ne?

Uyumlu kişiler midir? EVET.. Çok itiraz ederler mi? HAYIR… Baskın karakterler midir? HAYIR…

Akıllarına yatmayanı Terim’e rağmen dillendirirler mi? HAYIR…

Zaten bu göstergeler Fatih hoca’nın hangi özellikte kişilerle çalışmak istediğinin kanıtı. Bu bir tercih meselesidir ama yaklaşık 25 yıldır teknik direktörlük yapan biri olarak Terim bir çam ağacını andırıyor, heybetli olduğu kadar altında yetişen bir şey de yok. Bu isimlerden hiçbiri Terim’siz kariyerlerine devam edemedi. (Hamza Hoca hariç) 

“Sorgulamak ve sorgulanmak” ikisi de sağlıklı ve dengeli kararlar almayı kolaylaştırır. Terimin kendisini besleyecek O’nunla sert tartışmalara girecek bir renge yani yardımcıya bir DR. NO’ya ihtiyacı var. Yoksa yanındakilerden kendi sesinin yankısından başka bir şey işitmeyecek. 

FUTBOL-SUSUZLUĞUMUZ…

Belçika kadar olamadık… Onlar, Hazard, Fellaini Lukaku, Benteke, Kompany, dünyanın en iyi kalecisi olma yolunda ilerleyen Courtois’ları yetiştirirken bizden son 10 yılda bir Arda çıkıyor.

11 milyonluk Belçika’nın İngiltere Premier Ligi’ne nasıl 13 futbolcu vermeyi nasıl başardı? Cevap: Potansiyelleri ortaya çıkaracakları lisanslı oyuncu havuzunu geniş tutarak.

Bu küçük ülkenin lisanslı oyuncu sayısı bizimkinden fazla. Yani sayısız yeteneğin sokak aralarında, boş arsalarda heba olduğu ülkemize nazaran bu işi daha profesyonelce yapıyorlar. 

İsveç’in banliyösünden zirveye çıkmayı başaran İbrahimoviç ilk iş olarak yakındaki bir spor okuluna yazılmış ve keşfedilmişti. İşte bizim İbrahimler’imizin de aynı kolaylıkla bir spor okuluna erişmesi gerekiyor.

Aslında bizler Terim veya ilgililerden fazla bir şey istemiyoruz. Sadece örnekleri takip etseler bile yetecek.
Umarım yeni futbol direktörümüz ve ekibi bu örnekleri inceleme fırsatı bulur ve kim bilir bir gün belki birileri de Türkiye örneklemini inceleme gereği duyar…
 

Tamer İnan

TRT Spor Muhabiri