Futbol

''Devler Ligi''nde sürprizler haftası

01 Ekim 2015 Perşembe 19:27 - Son Güncelleme 01 Ekim 2015 Perşembe 20:08

Şampiyonlar Ligi'nin ikinci haftasına sürpriz sonuçlar damga vurdu.

UEFA Şampiyonlar Ligi’nde ikinci hafta sürprizlere sahne olurken, ilk haftadaki bariz hakem hatalarında ise ciddi bir azalma görüldü.

A Grubu: PSG Ukrayna’da coştu! Ronaldo bildiğiniz gibi…

İlk maçlar sonunda “Lucescu’nun başı defansif anlamda çok ağrıyacak” demiştik. PSG karşısında bu tespitimiz kanıtlanmış oldu. Shakhtarlı oyuncular yaptıkları hatalarla resmen rakiplerinin ekmeğine yağ sürdüler. PSG’de ilk maçta sağ bekte harika bir performans sergileyen Van der Wiel’ın yerine oynayan Aurier, Wiel’in oyununun da üzerine çıkarak maçın yıldızı oldu. Yine Maxwell ve İbrahimovic’in istekli oyunları göze çarparken Fransız ekibi, Real ile birlikte gruptan çıkacak iki takımdan biri olduğunu şimdiden bizlere göstermiş oldu.

Real Madrid, zayıf rakibi Malmö karşısında Ronaldo’nun iki golüyle sonuca gitti. Kariyerinde 500 gol barajını aşan "süperstar", aynı zamanda Raul’u geçerek takımının Şampiyonlar Ligi’ndeki en golcü ismi oldu.

Geçen hafta uygulamaya çalıştığı 5-3-2 sistemini eleştirdiğimiz Malmö teknik direktörü Age Hareide anlaşılan yanlışını görmüş. PSG karşısında sayısız pozisyon veren mavi-beyazlılar, Real sınavında 4-4-2’ye dönerek savunmada biraz daha derli toplu bir görüntü çizdi. Stoper sayısını 3’ten ikiye indiren Hareide, Arnason yerine Carvalho’ya görev verirse Shakhtar maçını daha az hatayla geçirebilir. Malmö kalecisi Wiland geçen hafta olduğu gibi bu haftada da takımda görevini eksiksiz yapan tek isim oldu.

B Grubu: Manchester kazansa da alarm veriyor. CSKA’nın rehaveti…

İlk haftayı puan ve oyuncu kayıplarıyla kapatan ManU, "Wolfsburg’u Mata’nın inanılmaz asistiyle geçti" desek yanlış olmaz herhalde. İspanyol oyuncunun Smalling’e attırdığı gol unutulmayacak türden. Bu arada Smalling demişken, oyuncunun hücumda yaptığı işlerin aslolan görevi olan savunmanın çok önüne geçtiğini belirtmek gerekiyor. Blind ve Darmian’ın da alarm veren oyunlarına onun formsuzluğu da eklenince Kırmızı Şeytanlar’ın çok da ileriyi göremeyeceğini tahmin etmek zor olmayacak.

İlk yarıda bulduğu üç golün rehavetine giren CSKA, neredeyse 3 puandan oluyordu. Biri penaltıdan olmak üzere CSKA’nın iki golüne imza atan ve yine ilk yarıda bir penaltı kaçıran Doumbia’ya cevap ikinci yarıda Lestienne’den geldi. Geçen hafta da mükemmel oynayan genç kanat oyuncusunun iki golü PSV’ye yetmezken, Cocu’nun ekibinin istikrarsız oyunuyla neler yapacağını kestirmek gerçekten çok zor.

C Grubu: Cesur Astana Galatasaray’ı zorladı. “Benfica’nın Gaitan’ı” parlamaya devam ediyor.

Alacağı bir puan bile sürpriz sayılacak olan Astana, ilk sürprizini Cim-bom’a karşı yaptı. Oynadığı cesur futbolla temsilcimizi zorlayan Kazak ekibi, ikinci yarıda harcadığı net fırsatlarla galibiyeti kaçırdı diyebiliriz. Zaten Stoilov da maç sonunda bunu ifade etti. Galatasaray, oynadığı futbolla bizleri şaşkına çevirirken, henüz ikinci maçlar oynanmış olsa da ilk iki iddiasını da bu puan kaybıyla sekteye uğrattı. Semih Kaya başta olmak üzere takımın tamamına yansıyan bu kötü oyun, Benfica karşısında ağır bir fatura getirebilir.

İlk hafta Astana’nın sağ kanadını çökerten Gaitan-Eliseu ikilisi, aynı tarifeyi Atletico’ya da uyguladı. Gaitan bir asist, bir golle maçın yıldızı olurken, Arjantinli oyuncunun Galatasaray’a ciddi sıkıntılar yaşatacağını istemeyerek de olsa belirtmek gerekiyor.

D Grubu: Juve taş gibi! Almanya’da sonucu penaltılar belirledi.

İlk yarıda M'Gladbach’ın kazandığı haksız penaltı, Hart’ın ellerinde erirken; Manchester City son dakikada Agüero’nun ayağından kazandığı penaltı golüyle hakettiği galibiyeti elde etti. City, Gladbach deplasmanında zor kazansa da oynadığı futbolla olumlu sinyaller veriyor. Takımın yedek kulübesindeki zenginlik de kadroda eksikler olsa bile bu sinyallerin devam etmesini sağlayacaktır.

City deplasmanından Buffon’un müthiş oyunuyla 3 puan çıkaran Juventus, güçlü rakibi Sevilla’ya sahayı dar etti. Juventus sahanın her karışının hakimi olurken, Sevilla maç boyunca sadece bir şut imkanı bulabildi. Geçen yılın finalisti Juvetus bu performansıyla bu yıl da Devler Ligi’nin en etkin takımlarından biri konumunda.

E Grubu: Leverkusen’in nefesi yetmedi. BATE rüyası…

Haftanın takımı seçiminde BATE Borisov’u tercih ettik fakat aynı grupta yer alan Bayern Leverkusen 10 dakika daha direnebilse seçimimiz onlardan yana olacaktı. Bildiğimiz Barcelona görüntüsünden uzak olan rakibi karşısında 80 dakika boyunca topu az fakat verimli kullanan Panzerler, 90 dakika sonunda sahadan puansız ayrıldı. Alman ekibinin buna rağmen ilk ikiye Roma’dan daha yakın olduğunu da belirtmek gerekir.

"Bu gruptan tek bir galibiyet dahi almalarının onlar için büyük bir başarı” olacağını söylediğimiz BATE Borisov, bu büyük başarıyı Roma karşısında elde etti. Mladenovic’in, Florenzi’nin Barcelona’ya attığı gole nazire yaparcasına attığı gol ve takımın herkesi şaşkına çeviren ilk yarı performansı Belarus’ta senelerce konuşulacaktır.

F Grubu: Arsenal şanssız! Bayern tam gaz…

Her ne kadar 2 maçta puan alamamış olsa da, Arsenal bizim gözümüzde hala bu grubun Bayern’den sonraki favorisi durumunda. Olimpiakos karşısında oyuna hakim olmasına rağmen ciddi bir santrfor eksikliği hisseden Arsenal’de, özellikle ceza alanına yapılan ortaların başarısızlığı, bu eksikliği gözler önüne serdi. İki sürpriz mağlubiyete rağmen, Arsenal önümüzdeki maçlarda yaşadığı şanssızlıkları da kırıp gruptan çıkacaktır.

Bayern Münih, konuğu Zagreb karşısında maça müthiş bir baskıyla başladı. Karşılaşmanın ilk 27 dakikasında 4-0 üstünlük elde eden Bayern, tempoyu düşürerek 90 dakikayı 5-0’lık galibiyetle noktaladı. Lewandowski yaptığı hat-trickle müthiş formunu sürdürürken, Douglas Costa, Robben ve Ribery’den boşalacak kanatlarda onları aratmayacağını iyiden iyiye göstermeye başladı. Yine Thiago da yaptığı üç asistle maçın en iyilerindendi.

G Grubu: Mourinho eski takımına diş geçiremedi. Kiev rahat kazandı.

Porto-Chelsea karşılaşması dengeli bir mücadele örneği gösterdi. Brahimi’nin Ivanovic karşısında çabukluğunu kullanarak geliştirdiği ataklara önlem alamayan Mourinho, faturayı mağlubiyetle ödedi.

Dinamo Kiev, Maccabi karşısında 2-0’lık net bir galibiyet alırken, Derlis Gonzales performansı ve yaptığı iki asistle göze çarpan oyuncu oldu. Daha önce gruplara şans eseri katıldığını belirttiğimiz Maccabi’nin kazancı sadece “uluslararası tecrübe” olacak gibi görünüyor.

H Grubu: Hulk Zenit’i taşımaya devam ediyor! Valencia duvarı geçilmedi.

Valencia deplasmanında Hulk ve Witsel ile gelen galibiyetin ardından, Hulk, Rusya’daki Gent maçına da damga vurdu. Tablo şimdilik güzel görünse de, Zenit önümüzdeki dönemde bir-iki oyuncuya bağımlı olmanın sıkıntısını yaşayabilir.

İlk haftadaki Zenit şokunun ardından Lyon’a konuk olan Valencia, kontrataklarla tehlikeli olduğu ilk yarıyı önde kapattı. Sonrasında orta sahada verilen boşluklar nedeniyle kalesinde sıkıntı yaşayan İspanyol ekibinde Domenech müthiş performansıyla maça damga vurdu. Yine stoperler Abdennour ve Mustafi takımın 3 puanında önemli rol oynadılar. Çok beğendiğim bir teknik adam olan Nuno Santo’nun bu maçta oyuna müdahalede yetersiz kaldığını da söylemeden geçemeyeceğim.

Analiz: trtspor.com

Sıradaki Haber
Benfica'dan meşale özrü!
Yükleniyor lütfen bekleyiniz