Futbol

Gümüşdağ video yardımcı hakem için umutlu

29 Aralık 2017 Cuma 14:51 - Son Güncelleme 29 Aralık 2017 Cuma 15:00

İstanbul Başakşehir Futbol Kulübü Başkanı Göksel Gümüşdağ, Kulüpler Birliği Vakfı Başkanlığı yaptığı dönemde, tüm kulüplerin temsil edildiği vakıf yapısını oluşturduklarını söyledi.

3. İstanbul Başakşehir Fatih Terim Stadı'nda Anadolu Ajansı (AA) Spor Masası'na katılan Gümüşdağ ile kulübün idari direktörü Mustafa Eröğüt, AA Spor Haberleri Yayın Yönetmenliği yönetici ve editörlerinin sorularını yanıtladı.

"Göreve geldiğimiz andan itibaren en büyük işimiz 18 kulübün temsil edildiği bir vakıf yapısıydı, bunu gerçekleştirdik." diyen Gümüşdağ, başkan olduğunda kendisine, 'Türk futbolunun en önemli sorunu nedir, ne ile başlayacaksınız?' sorusunun yöneltildiğini belirterek şöyle konuştu:

"Birincisi futbolun marka değeri, ikincisi finansal yapılarımız, üçüncüsü bir milli mutabakattı. 18 kulübü bir araya getirebilecek bir yapıyı oluşturup arkasından da en büyük hayalimiz yayın ihalesini neticeye götürmekti. Daha sonra deplasman yasağının kaldırıldığı bir dönem. Yıllarca bir yandan 'taraftar neden az geliyor' diye eleştirirken diğer yandan taraftara yasak koyan bir sistem. Deplasman yasağının her zaman karşısındayım. Deplasman yasağı Türk futbolu için bir ayıptır."

Bütün kulüplerle ve özellikle Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş, Trabzonspor ve Bursaspor ile deplasman yasağının kalkması için görüşüp karar verdiklerini vurgulayan Gümüşdağ, "Nice maçlar da geçtik, çok da sorun olmadı. Baktığınız zaman bir avuç holigan sürekli provoke ediyor. Onları karşımıza alıp bu işin tutkuyla arkasında durmamız lazım." ifadelerini kullandı.

"Yayın ihalesinde de ülkede yaşanmayacak ne varsa yaşandı"

Yayın ihalesi sürecinde iyi bir çalışma yaptıklarını anlatan Gümüşdağ, şöyle devam etti:

"Üç yıl, gece ve gündüz, inanılmaz bir çalışma içindeydik. Ekiple birlikte sadece Londra'ya 20-25 kere uçmuşuzdur. Dünyanın en büyük ligi, Premier Lig. Ekonomi olarak da medya, pazarlama olarak da. 'Bu yönde kalmalıyız' dedik ve gittik Premier Lig'in yayın ihalesini oluşturan en önemli isimleri ikna ettik, 6 aylık danışmanlık anlaşması imzaladık. 6 ay daha anlaşmayı devam ettirdik. Birinci zirveyi yaptık, ikinci zirveyi yaptık. Türk futbol tarihinde, futbol ailesinin tüm paydaşlarının olduğu, 3. Lig'den Süper Lig'e kadar tüm başkanların, kulüplerin temsil edildiği, hakemlerin, amatör hakemler dahil temsil edildiği bir zirve yaptık. Öyle bir kamuoyu oluşturduk ki, Avrupa'da, İtalya'da yayın ihalesine talip olan kuruluşlar vardı."

Yayın ihalesini 600 milyon dolara bitireceklerini söylediğinde serzenişte bulunanların olduğunu kaydeden Gümüşdağ, "Türkiye'nin durumu ortada. Yayın ihalesinde de ülkede yaşanmayacak ne varsa yaşandı. Buna rağmen o çalışma, özellikle danışmanların bize kattığı vizyon, arkadaşlarımın gece gündüz çalışması...Bizim Başakşehir'deyken yansımamız, Kulüpler Birliğinin yansımasıydı. Başakşehir'in yönetim şekliyle Kulüpler Birliğinin yönetim şekli o dönem çok birbirine benzerdir. Çünkü biz o dönem orayı temsil ediyorduk, bu dönem de burayı temsil ediyoruz. 3 sene çok yoğun bir tempo oldu. Artık Başakşehir'e de bir hikaye yazmamız gerektiği için 3 yılda tamamlayalım dedik." şeklinde konuştu.

Göksel Gümüşdağ, "Türk futbolunda yayın ihalesi demek, bütün kulüplerin, özellikle Süper Lig kulüplerinin bütçesinin yüzde 47,2 büyümesi demektir. Biz bunu başardık. Yayın ihalesini bitirdikten sonra kadroların 21'e çıkarılması, o da bir devrimdir. En son 1986'da 18'de kalmış. 18 kulübün onayını aldık. O dönem Abdullah Avcı, Şenol Güneş hocamız, Fatih Terim, hepsiyle bizzat telefonda da görüştüm. Onların da görüşünün olumlu olduğunu gördük. Avrupa'da da örnekleri var. Bir kararla 21 kişiye çıkardık. Futbolcular yanında 3 kişiyle ısınıyor, 5 kişiyle ısınmasına geldik. Aynı zamanda kondisyonerle ısınmasının, Avrupa'daki örneklerinin doğru olduğunu söyledik. Bunu da kabul ettirdik." ifadelerini kullandı.

"Hakemler o kadar yalnızlar ki..."

Yaptıkları çalışmalarda son olarak Video Yardımcı Hakem (VAR) sistemi konusuna geldiklerini anlatan Gümüşdağ, "Video hakemliğine sadece Hollanda'da altyapı liglerde müsaade edilmişti. O zaman biz yapıyı incelemiştik. Oyuncuların nabızlarını ölçen elektronik sistemler var. Hoca her türlü teknolojiden faydalanıyor. Bizler teknolojisiz yaşayabiliyor muyuz, yaşayamıyoruz. Dolayısıyla neden hakem arkadaşlarımızı bundan mahrum bırakalım. Bu, hakemlerin saygınlığını artıracak." değerlendirmesinde bulundu.

Televizyondaki net görüntülerle bile zaman zaman karar verilemediğini vurgulayan Gümüşdağ, şöyle devam etti:

"Maçı izliyorum, penaltı gibi geliyor ama televizyona baktığımda 'penaltı değilmiş' diyorum. Zaman zaman hakem de bunu yaşıyor. Hakemlik herkesin kolay kolay kabul edebileceği bir meslek değil. Hakemler o kadar yalnızlar ki ve o kadar büyük bir problem ki; milyonlarca insanın bir anda sosyal medyada katlettiği bir hale geliyorlar. Dolayısıyla video hakemliğin başından beri savunucusu oldum. O gün, 'Bunun önceliğini yapalım, çünkü dünya buna dönecek' dedim. Bundesliga, Serie A, şimdi Fransa da 'önümüzdeki yıl başlıyoruz' diye açıkladı. Biz de önümüzdeki sezon video hakemliğine başlıyoruz."

"Video hakemliği, hataların yüzde 70'ini yok eder"

VAR testlerinin devam ettiğini aktaran Gümüşdağ, "Bir sistem yeni uygulanırken mutlaka aksaklıklar olabilir. Aynı anda 3-4 maçta, 'bariz elle penaltı kararı verilmedi' tartışmalarını izlemiyor muyuz? Video hakemliği, hataların yüzde 70'ini yok eder. Zaten video hakemlikte penaltı, kırmızı kart ve gole, ofsayta bağlı gol varsa ona da bakılacak. Dolayısıyla zaten çıngar buradan çıkıyor. Siyahla beyazı yok edeceğim ama gri pozisyonlar olabilir. Bunu zaten sıfıra indirmemiz mümkün değil." şeklinde görüş belirtti.

VAR sisteminin hakeme büyük destek olacağını ifade eden Gümüşdağ, "Tüm FIFA hakemlerine baktığınızda, Cüneyt Çakır'dan Fırat Aydınus'a, Halis Özkahya'dan Ali Payabıyık'a, bunu destekliyor. Çünkü herkes bu işten yorulmuş durumda. Bu işin içinde bir ekonomi var artık, eskisi gibi değil. Önemli paralar geçiyor. Bir puanla düşen takım, bir puanla şampiyonluğu kazanan takım oluyor. Keşke devre arası yetişebilseydi. Bunun, sahadaki adil yönetim şeklini oluşturacağına inanıyorum." diye konuştu.

"Bu birlik, beraberliği devam ettirmemiz lazım"

Göksel Gümüşdağ, Türk futbolunda meselenin sadece başkanlık olmadığını vurgulayarak şunları söyledi:

"Türk futbolunda proje geliştirip hayata geçirebilmek, bu sistemlerin arkasında tutkuyla durabilmek hepsinden daha kıymetli. Futbolun bence en önemli ihtiyacı ortak bir mutabakat. Benim dönemimde Kulüpler Birliği Vakfı, TFF, Gençlik ve Spor Bakanlığı, o kadar mutabakat vardı ki çoğu konuyu böyle aştık. Bu birlik, beraberliği devam ettirmemiz lazım. Yeni dönemde de Kulüpler Birliği Vakfı, TFF, Bakanlık bunu aynı şekilde devam ettirmeli. Aslında herkes sorunları biliyor. Bunların hayata geçememesinin tek sebebi, mutabakat sorunu. Kulüpler istiyor federasyon istemiyor, federasyon istiyor kulüpler istemiyor. Uzlaştırıcı, birleştirici, çözüm odaklı olmamız, aldığımız kararların arkasında tutkuyla durmamız, bunlar çok önemli. Bunları yapamadığınız zaman, o başkan olmuş, bu başkan olmuş, başarının gelmesi mümkün değil."

Gümüşdağ, A Milli Futbol Takımı'nın durumuna ilişkin yabancı sınırı konulmazsa başarı gelmez gibi çok farklı görüşün olduğunu belirterek, "Birleştirici, uzlaştırıcı projeleri hayata geçirebilecek bir mutabakat sağlanmalı. Bu ülkede 25 tane yeni stat yapılmış. UEFA'nın son raporunda dünyada 25 futbol stadı yapan tek ülke diyebilirim. Sıralamada ABD birinci ama orada beyzbol gibi diğer dallar var, bizimki sadece futbol kompleksi, bu büyük şans. Sayın Cumhurbaşkanımız önderliğinde devletimiz üzerine düşeni tamamıyla fazlasıyla yaptı ama aynı oranda biz yapamadık. Bizler, kulüpler, futbol federasyonu bu anlamda başarılı diyemem." şeklinde konuştu.

Milli takımın bulunduğu durumun üzücü olduğunu dile getiren Gümüşdağ, "Yayın ihlalesi Avrupa'nın en büyük beşinci ekonomisi ama Avrupa'da sıralamasına baktığımızda 50 . sıralardayız. Futbolda ekonomi, tesisleşme ve sportif başarı eş değer gitmiyor. Tesisleşme, yatırımda dünya lideriyiz ama futbolda başarımız çok geride ben bunu önemsiyorum, sorunu da yabancı sınırına sıkıştırmayı doğru bulmuyorum." diye konuştu.

Gümüşdağ, adil rekabetin oluşturulmasının önemine dikkati çekerek, "Futbol eğitimi için yapılan yatırımları geliştirmemiz lazım. Yabancı sınırı önceden vardı ama kaç tane Arda, kaç tane Mehmet Topal çıkarabildik? Demek ki sistem burada tıkanmıyor. Bugün TFF'nin de kulüplerin de herkesin, şapkayı öne düşürmesinin ve düşünmesinin zamanı. UEFA'nın raporunda dünyada ABD birinci, biz ikinciyiz. Demek ki devlet üzerine düşeni yapmış. Biz niye yapamıyoruz? Burada bir problem var. Herkes doğruyu biliyor yapılacak işi biliyor ama hayata geçiremiyor." ifadelerini kullandı.

"Çözüm altyapının değişimi"

Gümüşdağ, futbolda başarının gelebilmesi için altyapının değişiminin gerekli olduğunu vurguladı.

TFF ve kulüplerin altyapı meselesini masaya yatırması ve bir mutabakat sağlayarak bunun arkasında durması gerektiğini belirten Gümüşdağ, "Altyapı var da ne kadar var? Gelişimi var mı, mental durumları nasıl, ölçümleri, fiziksel gelişimleri, yemek eğitim programları... Bunların hepsinin yürüdüğü bir yapı var mı? Tam anlamıyla yok. Empati yapmalıyız. Kulüpler ve TFF bir modeli oluşturup bu modelin arkasında tutkuyla, ısrarlı bir şekilde 3-5-10 yıllık program yapması lazım. Bu eylem planını hazırlayalım arkasında 5-10 yıl duralım. Türk futbolunun altyapıda nasıl oyuncu yetiştirdiğini görürüz." diye görüş belirtti.

Bütün kulüpler için yeni bir süreç başladığını ve herkesin hesabını yayın ihalesine göre yapması gerektiğini ifade eden Gümüşdağ, "Herkes bütçesini denk bütçeye getirebilmek için planlamasını ona göre yapmalı. Kaynak oluşturmalı, proje ve iş ortaklığı geliştirmeli. Kulübümüzde 4. yılımız, planlamamız doğru gidiyor ve şu an Başakşehir 4. yılında bu sezonu borçsuz kapatabilecek durumda." değerlendirmesinde bulundu.

"Borçlar denetlenmeye tabi olmalı"

Gümüşdağ, kulüplerin borçlarının büyümemesi için mutlaka denetlenmeye tabi olmaları gerektiğini kaydetti.

Fransa'da kulüplerin mali yapısının devlet tarafından denetlendiğine dikkati çeken Gümüşdağ, şöyle devam etti:

"Fransa'da Maliye Bakanlığından onay çıkarsa transfer yapılabiliyor. Bazı ülkelerde federasyonlar tarafından yapılıyor. Bence bunu TFF de en iyi şekilde yapabilir. Eğer önlem alınmazsa borç rakamı büyümeye devam eder, çok daha kötü bir çıkmaza doğru gider. Kaynaklar yüzde 47 büyümüşken yine doğru kullanmazsak, yine yanlış transferlere devam edersek borçların büyüme olasılığı çok yüksek. Mali disiplin ve yapılanma gerekli. Borçlardan ancak o şekilde kurtulunabilir. Mali disiplinle 5-10 sene içinde borçlardan kurtulmak mümkün ama ancak doğru yönetim profesyonel ve kurumsal bakışla."

"Şampiyonluk hayalimize kitlenmiş durumdayız"

Gümüşdağ, futbolcuları Emre Belözoğlu'nun futbola devam etmesini umduğunu ifade etti.

Emre Belözoğlu'nun uzun yıllar milli takım kaptanlığı yaptığını, 100'e yakın kez milli formayı giydiğini hatırlatan Gümüşdağ, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Avrupa'da çeşitli takımlar, Fenerbahçe, Galatasaray gibi önemli kulüplerde oynamış, şimdi de Medipol Başakşehir'de forma giyiyor. Futbol kariyerinin en iyi dönemini yaşıyor. Hocası memnun, arkadaşları seviyor, takım kaptanlığını en iyi şekilde yapıyor. Biz de memnunuz. Önceliğimiz sezon sonundaki şampiyonluk hayalimiz, ona kilitlenmiş durumdayız. Sezon sonu Emre ile ilgili değerlendirmemizi yapacağız Emre bu sistemin içinde olmak istediği sürece futbol sonrasında da elimizden gelen her türlü desteği vermeye çalışırız. Emre çok çok eskilerden kardeşimizdir, her şeye de layıktır. Şu anki başarısı da bizi mutlu ediyor. Ahlaki durumu da her şeyi de Başakşehir ile çok örtüşüyor. Hocası da önemsiyor, takım arkadaşları da önemsiyor. Umarım futbola devam eder, etmese de biz her zaman ona bu ailede bir yer buluruz."

Yeni yılda futbolun kardeşliği, dostuluğu, sevgiyi öne çıkarması dileğinde bulunan Gümüşdağ, "Avrupa'da önemli başarılara imza atmak istiyoruz. Milli takımımızın da bir an evvel eski günlerini yakalayarak o heyecanları yaşatmasını isterim. Türk futbolu için önemli bir yıl olur. Başarıların öne çıktığı, centilmenliğin, sporun güzelliğinin yansıdığı bir yıl olur. Başakşehir için de güzel bir yıl olur." diyerek, sözlerini tamamladı.

Sıradaki Haber
Üst kutu 6
Yükleniyor lütfen bekleyiniz