Futbol

''Evet torpille geldim!''

13 Ocak 2015 Salı 10:19 - Son Güncelleme 13 Ocak 2015 Salı 10:35

Abdullah Avcı: ''Kapılar hep böyle açılır''

Milliyet gazetesinden Bilal Meşe, Başakşehir teknik direktörü Abdullah Avcı ile önemli bir röportaj gerçekleştirdi.

İşte o röportajdan öne çıkanlar:

'62 bin genç var'

Peki hocam, Başakşehir'de bilinmeyen projeleriniz var mı? Kısa, orta ve uzun vadede neler yapmayı hedefliyorsunuz?

"Kısa vadede stat projesi vardı, gerçekleştirdik. Avrupa'nın en iyi statlarından birini yaptık. Orta vadede ayaklarını yere basan bir takım yaratmak vardı, onu da başardık. Artı stat içinde bir kreş oluşturduk, insanlar çocuklarıyla maça gelecekler, çocuklarını kreşe emin ellere bırakacaklar. Orta vadede spor kütüphanesi kuracağız stadın içine. Uzun vadede ise futbol akademisi kuracağım. Proje ve arazi hazır. Benim en çok hayal ettiğim altyapılardaki oyuncuların okul ve futbol eğitimini alabileceği, tesislerin yürüyüş mesafesinde olacağı bir akademi oluşturmak. Doğru eğitmenler ve doğru antrenörler görev yapacak bu akademide. Başakşehir 500 bin nüfuslu bir yer. 62 bin tane 11-18 yaş arası insan var. Burayı ailelerin de içinde olabileceği bir futbol vadisi yapacağız. Maç günleri de etkinlikler olacak. Konserler düzenlenecek. Bayanları içine çekebileceğimiz alanlar olacak. Akademiyi Almanya modeli gibi kurup, 5-6 sene sonra ligin tepelerinde dolaşan bir Başakşehir yaratmak en büyük hedefimizdir."

'CİDDİ YOL ALDIK'

Yani 6 yıl sonra mı Başakşehir'i şampiyon olarak göreceğiz?

"Üç büyüklerle yarışmak, kadrosuyla, bütçesiyle kolay mıdır ağabey. Bu dinamikleri sen de çok iyi biliyorsun. Şu anda üç büyüğün arkasına yapışmış bir Başakşehir var. 6 ayda çok önemli mesafeler katettiğimizi düşünüyorum. 5 sene sonra şampiyonuz dersek, bu çok gerçekci olmaz."

'Evet torpille geldim!'

Milli Takım için hep destekten söz ettiniz, sizi buraya getiren bir başka faktör yok mu yani?

"Torpil anlamında soruyorsun sanırım. Medya, kamuoyu destek verdi, bunun adı eğer torpilse evet, torpille geldim. Tabii ki birileri bir yerlere gelirken, destek olmuşlardır. Kapılar hep böyle açılır. Genç Milli Takım'dan Büyükşehir Belediye'ye Göksel Gümüşdağ getirdi. Niye? Genç milli takımlardaki başarılarımızdan dolayı. Büyükşehir'de 6 yıl kaldım, ciddi destekler verdi bu süreçte. Bu destek sadece Avcı için değil, Mustafa Denizli, Fatih Terim, Şenol Güneş hocamız için de geçerlidir. Kimse kimseyi yolda kolundan tutup oralara getirmez. Bu ilişkiler destek olmuştur. Tabii ki Gümüşdağ'ın benim hayatımdaki yeri farklı. Gümüşdağ'ın hâlâ büyük desteğini görüyorum, beraberiz."

Gelecekte üç büyüklerde çalışmak hedefleriniz arasında var mı?

"Bulunduğum yerlerde doğru işler yaparsam, yol haritası otomatik olarak belli olur. Nasıl Belediye'de iken A Milli Takım'a gittim. Başarılı olduğum sürece o kapılar kendiliğinden açılır, bu herkes için geçerlidir. Artı illa üç büyüklerde çalışacaksınız diye bir kural mı var!"

'Futbol oyun, savaş değil'

"Bilim ve tekniğin işin içine girdiği bir oyunda Vatan-Millet-Sakarya artık gerilerde kaldı. Örneğin, 'mücadele ettik, kazandık' ne demek ağabey? Bu cümlenin açılımını anlamış değilim. Zaten bu oyunda mücadele edeceksiniz. Bir de 'savaştık, kazandık' var... Bizimkisi bir savaş değil, bir oyun."

'Rekabet oluşmazsa sorunlar çözülmez'

Abdullah Avcı, gelecek sezon değişecek olan yabancı statüsünü değerlendirirken, altyapılara vurgu yaptı:

"Türk futbolunun sorunu, yabancı sayısını artırmak ya da kısıtlamak değildir. İsterseniz 14, isterseniz 28 tane yapın, fark etmez. Bu konuyu 30 senedir konuşuyoruz. Sorun altyapı sorunudur. Altyapılara kalite, eğitim ve bir standart getirmediğiniz sürece 30 sene daha konuşmaya devam ederiz. Beş tane Selçuk altyapıdan çıkarsak, dışardan niye yabancı getirelim ki! İki tane Emre altyapıdan çıksa fena mı olur? Ya da 5 tane Burak, ne bileyim Gökhan Gönül. Yerli ve yabancı oyuncular arasında rekabet ortamı yaratmak bu işin olmazsa olmazıdır. Önce rekabeti sağlayalım, altyapılara bir standart ve denetim getirelim, eğitim seviyesini yükseltelim. Bunların hiçbiri yokken, isterseniz serbest bırakın, ne fark edecek ki? Almanya'ya bak ağabey, 2004 yılında start aldılar, dünyanın bir numarası oldular. Yani onlar gerçeği gördüler, biz hala konuşmaya devam ediyoruz. Onlar gibi altyapıdan başlamak şarttır."

Genel olarak bakarsak sayısal fazlalığın başka katkısı olacak mı sizce?

"Bunun şimdiden bir faydası oldu, yerli oyuncuların fiyatı düştü. Artı izleme komitelerinin işleri biraz daha çoğaldı. Daha çok araştıracaklar, keselerine uygun futbolcular bulacaklar."

'Beşiktaş bir adım önde'

"Şampiyonluk yarışında Beşiktaş'ın bir adım önde olduğunu düşünüyorum. Fenerbahçe ve Galatasaray'ın oyuncu kadrosu iyi ancak bazen yukarı, bazen aşağı gidiyorlar. Beşiktaş'ın ise bir düzeni var. Ligde derbi kazanmadan da şampiyon olabilirsiniz."

Süper Lig'in ilk yarısındaki futbol kalitesini nasıl buldunuz?

"Çok dalgalı... Oyun olarak düzenli takımlar var. Kimler? Fenerbahçe ve Galatasaray'ın oyuncu kadrosu iyi. Ancak bazen yukarı, bazen aşağı gidiyorlar. Ama Beşiktaş'ın bir düzeni var. Tamam derbi kazanamıyor, ama oyun düzeni var. Bursaspor'un saha içinde bir düzeni var. Kasımpaşa var, biz varız. Hamza kardeşimin Galatasaray'da başarılı olmasını çok istiyorum. Bu yetenek onda da fazlasıyla var. Evet, Türkiye'de maç kazanırsınız, ama Avrupa'da oyuncu kalitesiyle maç kazanamazsınız. Dortmund'un ligdeki konumu belli. Ama buraya geliyor 4 atıyor, sahasında yine 4 atıyor. Avrupa takımları cezalandırıyor, ama biz cezayı kesemiyoruz. Niye? Hep anlatmaya çalıştığım sebepler yüzünden."

İyi ama Beşiktaş derbilerde sınıfta kalıyor. Derbileri kazanamayan takımlar nasıl şampiyon olur?

"Olur, bal gibi olur. Tüm maçlarını kazan, derbileri kaybetsen bile şampiyon olursun. Beşiktaş çok doğru yolda, oyuncu anlamında iyi yatırımlar yaptılar. Genç ve Türk oyunculara önem veriyor. Gökhan Töre, Oğuzhan, Kerim gibi."

'Kuş sürüsü gibi'

Lig nasıl biter hocam?

"Üç büyük takım arasında gider. Beşiktaş'ın saha sorunu olmasaydı... Bu dalgalanma onları yoruyor diye düşünüyorum. Oyun düzeni anlamında eksiklikleri yok. Bazı kırılma anları yaşadılar. Genel fotoğrafa baktığımda Beşiktaş'ın bir adım önde olduğunu düşünüyorum. Fenerbahçe'nin de oyuncu anlamında istikrarı var.

Hangi futbol felsefesi sizi mutlu eder?

"Beraber hareket etmek, bir kuş sürüsü gibi. Bu unsuru geliştirmeye çalışıyorum. Oyun olarak beraber hareket etme unsurunu yakaladık. Ligde 4. sıradayız. Yeter mi? Asla... Çıtayı yükseltmek zorundayız."

'Hakemlerimiz iyi niyetliler'

"Hata ile maç kazanıyoruz, hatalarla maç kaybediyoruz. Hakemlerin kötü niyetli olduğuna inanmıyorum, iyi niyetliler. Hataların çoğu aşırı baskıdan kaynaklanıyor. Hep birlikte yardımcı olmamız gerekir ki, baskıyı üzerlerinden atabilsinler, o zaman az hata yaparlar. İyi niyetlerinden asla kuşkum yok."

Sıradaki Haber
Üst kutu 6
Yükleniyor lütfen bekleyiniz