Bugüne kadar Güney Kıbrıs, Yunanistan, İsviçre ve Fransa'da tenisin gelişmesi için çeşitli görevlerde bulunan 73 yaşındaki Kelaidis, Sandrine Testud, Nathalie Dechy, Sarah Pitkowski, Alexandra Fusai, Emanuela Zardo, Christiane Jolissaint, Marc Rosset gibi dünyaca ünlü teniscilerle çalıştı.

Halen TOHM Koordinatörü ve Türkiye Tenis Federasyonu Teknik Direktörü görevini yürüten Kelaidis, Türkiye tenisinin bugünü ve geleceğiyle ilgili soruları yanıtladı.

"Üst düzeyde yer alacak birçok sporcumuzun olabileceğine inanıyorum"

Tenise başlayan çocukların ilk temas ettiği yerin tenis kulüpleri olduğunu belirten Kelaidis, üst düzey oyuncuların gelişiminde kulüplerin verdiği eğitimin önemli olduğunu söyledi.

Kulüplere giden binlerce çocuğun içerisinden küçük bir yüzdenin üst düzey performansa ulaştığını ifade eden Kelaidis, altyapı çalışmalarının doğru ve güncel yöntemlerle olmasıyla oyuncu performansının yukarı taşınacağına inandıklarını dile getirdi.

Kelaidis, projelerin planladığı şekilde devam etmesi halinde Türk sporcuların, 10-20 yıl içerisinde üst düzey ülkelerin sporcularıyla aynı düzeye gelebileceğini vurgulayarak, "Her şey istediğimiz gibi giderse teniste üst düzeyde yer alacak birçok sporcumuzun olabileceğine inanıyorum. Başlattığımız projelerin devamıyla üst düzey ülkeler Fransa, İsviçre ve ABD gibi ülkelerin sporcularıyla mücadele edilebilecek düzeyde sporcularımız olabilir." ifadelerini kullandı.

"Erkek ve kadın 19-25 yaşlar arasında iyi düzeyde tenisçilerimiz var"

Türkiye'nin teniste sporcu yetiştirmek için doğru hamleler yaptığına işaret eden Kelaidis, "Amacımız Stefanos Tsitsipas, Roger Federer, Rafael Nadal ve Novak Djokovic gibi oyuncular yetiştirmek. Önümüzdeki 10-20 yıllar içerisinde bu kalitede oyunculara sahip olmak istiyoruz. Federasyon Başkanımız Cengiz Durmuş'un verdiği görev de bu zaten. Gelecekte o şampiyonlara sahip olmak için bugünden doğru hamleleri yapmak istiyoruz. Gerçekten o günlere gelmemek için hiçbir neden yok." diye konuştu.

Şu anda da Türkiye'nin elinde iyi bir oyuncu havuzu bulunduğunu aktaran Kelaidis, "Erkek ve kadın 19-25 yaşlar arasında iyi düzeyde tenisçilerimiz var. Bunların grand slamlerde iyi düzeylere gelecek potansiyelleri var. Oralara geleceklerine de inanıyorum. Ümit veriyor, geleceğe iyimser bakmamızı sağlıyorlar." dedi.

Kelaidis, Türkiye'de tenis olan ilginin arttığına da dikkati çekerek, şöyle devam etti:

"Ülkemizdeki kulüplerden tenis okullarına katılan çocukların sayısında patlama yaşanıyor. Çığ gibi artıyor. Çocuklar yer bulamıyor. Katılım üst düzeyde. Bir bitkinin gelişimini düşünürseniz kendi halinde belli bir noktaya gelecektir. Ama onu ekstra beslerseniz geleceği noktanın çok daha ötesine geçeceğini göreceksiniz. Oyuncu gelişimi programlarıyla oyuncularımızın gelişimini kendi haline bırakmıyoruz. Onların gelişimini hızlandıracak çalışmalar yapıyoruz."

Borg, Federer ve Tsitsipas'la olan anılarını anlattı

Bir kişinin iyi bir tenisçi olmasını için "tutkulu" olması gerektiğini belirten Kelaidis, eski dünya 1 numarası İsveçli profesyonel tenisçi Björn Borg, eski dünya 1 numarası İsviçreli tenisçi Roger Federer ve ATP sıralamasında 4 numarada yer alan Yunan tenisçi Stefanos Tsitsipas'la olan anılarını şöyle anlattı:

"Björn Borg, İsveç'te 13-14 yaşlarındayken antrenman kamplarında yer alan çocuklardan biriydi. Borg'un sabahki antrenmanı 12.00'de bitiyordu. Diğer tüm çocuklar başka şeyler yaparken, Borg kendini geliştirmek için tenisle ilgili antrenmanına devam ediyordu. İsviçre Basel'de bir müsabakadayım. Maç oynarken arkadan "güm güm" diye bir ses geliyor. Duvara karşı biri tenis oynuyor. Üçüncü setin önemli bir bölümünde baş hakem maçı durdurdu. Gittik baktık ki o kişi Roger Federerdi. O tarihte 6 yaşındaydı. Normal antrenmanı bitmiş ve tenisini geliştirmek için duvara karşı maç yapıyor.

Bir diğer sporcu Tsitsipas 8 yaşındaydı ve benim akademimin öğrencisiydi. Çocuklarımla aynı grupta ve aynı düzeydelerdi. Normal antrenmanımız bittiğinde çocuklarım ders çalışmak veya annesinin planladığı başka bir aktiviteye katılırlardı. Tsitsipas ise kendini geliştirmek için antrenmanlarına devam ederdi. Evim akademiye yakındı ve çocuklarımla beraber Tsitsipas'ta öğlen yemeğine gelirdi. Öğlen yemeği bittikten sonra Tsitsipas tenis maçı seyrederdi, çocuklarım ise bilgisayar oyunu oynarlardı. Tsitsipas şu an üst düzey bir tenisçi oldu. Çocuklarımın aynı kariyerleri yok. Bu işte sır yok. Tutku varsa başarı vardır."

Kelaidis, ayrıca Türkiye'de mutlu olduğunu ifade ederek, "Türkiye'yi seviyorum. Burada birçok meslektaşım var. Yemeklerini seviyorum. Türk kahvesini çok seviyorum. Türk kahvesi yapmaya da bayılıyorum. Burada kendimi evimde gibi hissediyorum." dedi.