La Liga lideri Real Sociedad'ın hocası Imanol Alguacil, Aralık 2018'de takımın başına geçti. Ancak çıktığı ilk 20 maçta sadece 6 galibiyet alabildi. Daha önceki kariyeri Real Sociedad'ın B takımını çalıştırmaktan ibaretti. Bizim ligimizde olsaydı, 20 maçta sadece 6 galibiyet alabilen ve kariyeri B takım çalıştırmaktan fazlası olmayan bir teknik direktör bu sonuçlara rağmen görevde kalabilir miydi?

Real Sociedad'da kaldı ve bugün La Liga'nın zirvesinde

Aslında Imanol Alguacil, Amerika'yı yeniden keşfetmedi. Takımını, İspanyol futbolunun tutuculuğunun aksine farklı bir oyuna yönlendirdi. Burnundan kıl aldırmayan Real Madrid-Barcelona ikilisi ya da makyavelist Atletico Madrid-Getafe gibi takımlardan farklı olarak biraz daha 'Alman-İngiliz' karışımı oynamaya çalıştı. Bu da hem Real Sociedad'ı La Liga'nın zirvesine taşıdı hem de onları İspanya'nın izlemesi en keyifli takımı yaptı. Geçen sezon Kral Kupası'nda oynadıkları Deportivo Becerril maçını deplasmanda 8-0 kazandıklarında, 4. Lig'de yer alan rakiplerinin taraftarları kendilerine böylesine güzel bir futbol izlettikleri için Sociedad oyuncularını alkışlamıştı.

Real Sociedad'ın futbolunda birinci madde hız. Alguacil'in ortaya çıkardığı takım, La Liga'nın en hızlısı. Bu oyun sayesinde Real Madrid, Atletico ya da Barça'yı yenebiliyorlar. Valencia'dan sonra ligin en genç takımını oluşturan Alguacil bu gençliğin hızını, açlıkla birleştirmeyi başardı. Kendi tabiriyle idmanlarda 'canavar gibi çalışan' bir oyuncu grubuna sahip. Takımın yıldızlarından Portu da aynı fikirde: "Bizi antrenman yaparken görmeniz lazım. İdman sonunda herkes tamamen doluyor. İzin günümüzde bile enerjimiz azalmıyor. Bunu da maçlara taşıyoruz."

Geçtiğimiz günlerde İspanya'nın ünlü futbol programlarından birinde 'Sociedad şampiyon olursa bu La Liga için iyi mi olacak?' tartışması yaşandı. Real Sociedad ise bu konuyla ilgili ironik bir tweet atarak 'Bunun için özür dileriz...' dedi. Şampiyonluk konuşmak için henüz erken ancak bu kadar erkenden şampiyonluğu konuşturup, Real Madrid-Barcelona ikilisini sıkıntıya sokmak bile takdir edilesi.

Onları bu noktaya getiren biraz önce söylediğim gibi tutuculuktan sıyrılmaları ve 'en iyi olana benzeme çabası'ydı. Alguacil biraz Bayern Münih, biraz Manchester City biraz Liverpool sosu kattığı özel bir San Sebastian tarifi uyguluyor takımına.

Takımın ana planı 4-1-4-1 formasyonuna göre şekilleniyor. Top rakipteyken önde baskı uyguladıklarında 4-4-2'ye geçiyorlar. Tempolu pres ve pas bağlantılarını kesme birinci planları. Ancak rakip 2. bölgeye geçerse bu sefer 5-4-1 gibi katı bir savunma yapıyorlar. Karşımıza önde adam adama savunan, arkada ise tamamen alan kapatan bir 'katenaçyo' çıkıyor. Ancak modernize edilmiş bu versiyonunda topu kapan Sociedad, İngilizlerin aksine bek oyuncuları ile değil, kenar oyuncuları ile oldukça hızlı bir geçiş oyunu uyguluyorlar. Kenar ortaları ya da cut-back fark etmeksizin hemen her hücum versiyonları hız ve tempo sergiliyor.

Onlar da önceliği savunmaya veriyor. Onlar da kontra atak oynuyor. Ancak bunu o kadar hızlı yapıyorlar ki izlerken keyif almanızı da sağlıyorlar. Total Futbol'u sevdiren 'kazanmanız' değil 'nasıl kazandığınız' önemli felsefesinin Sociedad versiyonu. Oyarzabal-Isak-Portu-Januzaj-Willian Jose hücum hattını dönüşümlü olarak çok iyi kullanan Alguacil sezon başında yapılan David Silva transferinden de çok memnun. Çünkü oynatmak istediği hızlı ve tempolu oyunda oyuncuların fiziksel hızına ayak uyduracak futbol zekasının %90'ını onunla karşılıyor. Van Dijk'ın Premier Lig'de çalım yememe rekoru kırdığı günlerde ona en son çalışm atan futbolcu olarak hatırlanan Mikel Merino da Sociedad'ın oyun kurucu orta sahası olarak Zubimendi ile rol paylaşıyor.

Real Sociedad, 10 maç sonunda La Liga'da lider. Ligin en çok gol atan takımı. Atletico Madrid'den sonra ligin en gol yiyen ikinci takımı. Tüm yaşananlar Nihat'lı-Kovacevic'li 2002/03 sezonunu hatırlatıyor taraftarlara... Sadece 2 puanla Real Madrid'in gerisinde kalıp şampiyonluğu kaçıran efsane takım: Forvette Nihat Kahveci ile Kovacevic, orta sahada Aranburu, Xabi Alonso ve Karpin... Alguacil'in o takıma ve oyuncuların rollerine çalıştığına eminim ancak ispatlayamam...