Detay

3. Bölüm: Doğru planlama hayat kurtarır

30 Nisan 2020 Perşembe 01:06 - Son Güncelleme 30 Nisan 2020 Perşembe 09:46

"Futbolda planlamanın önemini konuşmak üzere Bursaspor Sportif Direktörü Selçuk Erdoğan'la telefonlaşıyoruz. Henüz 21 yaşında Beşiktaş antrenör ekibinde atıldığı futbol dünyasında genç yaşına rağmen çok tecrübeli." Serkan Akkoyun yazdı.

Yazı dizimizin ilk bölümünde kulüplerin içinde bulunduğu ekonomik durumla ilgili tespitler yapmış ve çözüm önerileri için de alternatif liglerden transferler yapılabileceğini ya da akademilerin kullanılabileceğini belirtmiştik. Ancak bu iki hamle yapılmadan önce önemli bir kriterin yerine getirilmesi lazım: Doğru planlama.

Futbolda sonucu her ne kadar saha içi ile ilgili yapılan planlamalar belirliyor zannedilse de aslında daha da önemlisi saha dışının yaptığı planlamalardır. Çünkü saha içi uygulayıcı, saha dışı ise karar vericidir. Futbolda uygulayanların geleceğini karar vericiler belirler. Bu yüzden sportif anlamdaki başarısızlıkların asıl nedeni genelde yönetimsel süreçteki yanlışlar ya da aksaklıklardır. Bu bağlamda korona sonrası futbol düzeninde de kulüpleri bekleyen sürecin doğru yönetilmesi, belki de kulüplerin hayatta kalıp kalmayacaklarını belirleyecek.

"Bu salgına herhangi bir hazırlıkla cevap verebilecek kulüp yok"

Futbolda planlamanın önemini konuşmak üzere Bursaspor Sportif Direktörü Selçuk Erdoğan'la telefonlaşıyoruz. Henüz 21 yaşında Beşiktaş antrenör ekibinde atıldığı futbol dünyasında genç yaşına rağmen çok tecrübeli. Alt ligde de çalıştı, şampiyonluk yarışı da verdi. Atletico Madrid'de stajını yaparken de şimdi Bursaspor'da yöneticilik yaparken de dilinden düşürmediği şey 'planlama' oldu. Ancak içinde bulunduğumuz olağanüstü durum için her zamankinden daha temkinli davranmayı tercih ediyor: "Futbolda hem saha içi hem saha dışı 'hazırbulunuşluk' hayati derecede önem taşır. Fakat bu salgına herhangi bir hazırlıkla, sağlıklı bir şekilde cevap verebilecek kulüp yok."

"Bir anda yerli veya genç oyunculara dönüş futbolun doğasına aykırı"

Altyapı konusunda belki de Türkiye'nin sayılı kulüplerinden biri Bursaspor. Halihazırda şu andaki kadrosunda Sedat Dursun, Ataberk Dadakdeniz, İsmail Çokçalış, Ozan Koç, Emirhan Aydoğan, Burak Kapacak, Kubilay Kanatsızkuş ve Ali Akman gibi altyapıdan oyuncular bulunuyor. Bunların birçoğu da transferin gözdesi. Ancak Selçuk Erdoğan bir anda altyapıdan A takıma oyuncu çıkarmanın futbolun doğasına aykırı olduğunu söylüyor:

"Son günlerde futbolda gelecek adına öze dönüş hayalleri kuruluyor fakat takımlarda bir anda yerli veya genç oyunculara dönüş futbolun doğasına aykırı. Bu tür süreçlerin kısa, orta ve uzun vadede basamaklaması yapılmalıdır. Eğer işleyiş doğru organizasyona ve işleyişe bağlanmazsa oyun yine hasbelkaderciliğin içerisinde eriyip gidecektir. Son yıllarda futbolda yaşanan durum sanki bir coğrafyada yüksek şiddetli bir deprem olacağı bilinip, bu depreme insanların, kurumların hiçbir hazırlığı olmaması ile eşdeğer. Futbol nasıl bir kültürse, altyapı da özelinde bir alt kültürdür. Hiçbir ligde bütün takımların altyapıları mükemmel ya da iyi derecede işleyişe sahip olarak anlamlı bir oyuncu yetiştirme kültürne sahip olamaz."

Her kulübün altyapı misyonu, kendi futbol kültürüne göre belirlenmeli

Peki Bursaspor, Altınordu, Trabzonspor gibi altyapı konusunda daha hassas olan kulüpler dışında kalanlar ne yapacak? Altyapıları yeterince iyi olmayan ve devam eden süreçte de iyi olmayacağı belli olan kulüpler için ne düşünmeliyiz? Erdoğan'ın bu konuyla ilgili sözlerinden benim anladığım şu: Her kulübün altyapı misyonu, kendi futbol kültürüne göre belirlenmeli. Böylece gereksiz beklentilerin de önüne geçilir, planlamalar da doğru yapılır. Erdoğan'a kulak verelim:

"Altyapı üretimi ile ilgili temel üç sacayağı vardır: Bazı kulüpler oyuncuları yetiştirir ve kendi bünyelerinde kullanır. Bazıları ise üretir dış pazara açılır. Bazı kulüpler ise üretip üretmemekten bağımsız dış pazardan faydalanır. Real Madrid altyapısı anlamlı bir örnektir. 'La Fabrica' dünya futbolunu besler fakat Real Madrid A takımına sınırlı oyuncu verir. Aksine, Barcelona ise hem kendi bünyesinde faydalanır hem de diğer kulüpleri besler."

"Anlamsız transferler olursa had safhada zarar görmeye devam ederiz"

Altyapıya dönüş hala işin alternatifi olarak görülüyor. Kulüplerin transfer yapmaması gerektiği aşikar ancak Türk futbolunun gerçeklerini de unutmamak lazım. Bir yandan oyuncu maaşlarında indirim isteyen kulüpler diğer yandan transfer çalışmalarına devam ediyor. Zaten 6 aydır maaş alamamış futbolcudan indirim istemek ne kadar doğruysa, 2-3 milyon avrolar harcamak üzere transfer çalışması yapmak da o kadar doğrudur. Erdoğan ise ülke futbolunun bu gerçeğine dikkat çekerken doğru planlama yapmayanların büyük zarar göreceğini vurguluyor:

"Kulüplerin üst düzeyde kemer sıkma politikaları uygulayıp sezona giriş yapabileceklerini sanmıyorum. Özellikle taraftar baskısının yoğun olduğu camialarda gelen dış taleplere yersiz ve anlamsız transferlerle, plansız gidişatlarla cevap verilirse had safhada zarar görmeye devam ederiz."

"Öze dönüş için olmazsa olmaz planlamadır"

İster transferde olsun isterse altyapıda, en önemli şey doğru planlama. Eğer siz planlamanızı doğru yapar ve bunu da doğru bir iletişimle sizden beklentisi olan kişilere anlatırsanız bu yoldaki ilerleyişiniz de kolay olur. Ancak transferde vurdumduymaz, altyapı oyuncularına karşı da sorumsuzca davranırsanız o zaman yolda tökezlemek de yuvarlanıp düşmek de belki de hiç ayağa kalkamamak da kaçınılmaz olur: "Kısacası öze dönüş için olmazsa olmaz planlamadır. Planlamanın en kıymetli dişlileri ise antrenörler, gözlemci antrenörler ve üst karar merci olan yöneticilerdir."

Devam Edecek...

Gelecek Bölüm: Dünyaca ünlü menajer, Türk futbolunun röntgenini çekti! Acı gerçekler...

Sıradaki Haber
Rakipsiz İngiliz: Sir Geoff Hurst
Yükleniyor lütfen bekleyiniz