Futbol Günlükleri’nin bugünkü konusu Montpellier’nin savunma oyuncusu, yılmaz savaşçısı ve takım kaptanı Brezilyalı Vitorino Hilton.

Avrupa'ya ilk adım

2001 yılında Brezilya’dan Avrupa’ya geldiğinde 24 yaşında bir futbolcu olan Hilton, 42 yaşına kadar üst düzey bir ligde mücadele edeceğini eminim kendisi de hayal etmiyordu. Brezilya’da Chapecoense ve Parana formalarını giydikten sonra İsviçre ekiplerinden Servette’in ilgisini çekti ve 2.5 yıl İsviçre ekibi için forma giydi. Servette forması giyerken 2004 kış transfer döneminde Bastia’ya kiralandı ancak o dönem yine PSG’den kiralanan Bartholomew Ogbeche ve Rennes’den kiralanan Philippe Delaye transferlerinin gölgesinde kaldı. Hilton tüm kariyerinin fragmanını aslında o günlerde Fransız futbolseverlere izletiyordu. Arka planda kalan, yaptığı iş yükte ağır pahada hafif kalıyordu. Sezon sonuna kadar Bastia’da hemen hemen bütün maçlarda forma giydi ve sezon sonu Fransa’nın kuzey ekiplerinden Lens’e transfer oldu.

''Kara Elmas Hilton''

Lens ile harika dört sezon geçiren oyuncu daha sonra Eurosport’a vereceği röportajda o günler için, “Kendimi harika hissettiğim muhteşem bir kulüptü. Lens’te geçirdiğim 4 sene kariyerimin en iyi zamanlarıydı” ifadelerini kullanacaktı. Brezilyalı oyuncu sarı kırmızılı forma ile muhteşem bir iş çıkarırken kulüpteki son iki sezonunda Ligue 1’de yılın takımına seçilmeyi bile başarmıştı. 19. yy’da kömür madenleri ile bilinen bu küçük şehrin futbol takımında kısa zamanda değişilmez oyuncuların arasına girdi. Kömüre ‘kara elmas’ denir ya aslında Brezilyalı Hilton da Lens takımında ‘kara elmas’ gibi parlıyordu göze batıyordu. Bunu Fransa’nın en güneyindeki takımlardan Marsilya fark etti ve Lens’in küme düşmesinin ardından 5 milyon Euro karşılığında Brezilyalı oyuncuyu kadrosuna kattı.

İlk şampiyonluk ve Marsilya günleri

30 yaşında tecrübeli bir oyuncuya evrilen Brezilyalı stoper güneydeki ilk sezonunda kaldığı yerden devam ediyordu. Şampiyonluğu Bordeaux’ya kaptıran Marsilya ligi ikinci tamamlarken Hilton Ligue 1’de yine yılın takımında yer alacaktı. 20019-10 sezonunun başında Gerets’in ardından takımın başına gelen Didier Deschamps, Marsilya’yı Ligue 1’de şampiyonluğa taşıyacak ancak Hilton fazla tercih edilmeyecekti. Lig ve kupa zaferleri ile biten sezonun ardından Hilton ilk 11’deki yerini kaybetmiş ve rotasyon oyuncusu olmuştu. Zaman içerisinde işler daha da kötüleşecek ve Hilton 2011 yılının yazında Marsilya’dan ayrılarak Montpellier’ye transfer olacaktı.

Silahlı soygunda rehin alındı, evi soyuldu

Hilton’un Marsilya’dan ayrılış sürecini hızlandıran bir olay Haziran 2011’de yaşandı. Marsilya’daki evinde ailesinde 10 akrabasıyla beraber kalan Hilton, aile üyeleri ile beraber evindeyken gece yarısı eve 6 silahlı hırsız girdi. Rehin alındıktan sonra evde bulunan kameralar, bilgisayarlar ve mücevherler de dahil olmak üzere nakit ve tüm değerli eşyalar çalındı. Maskeli hırsızlar zaten Marsilya’da forma şansı bulamayan 33 yaşındaki futbolcunun buradan ayrılık sürecini böylelikle hızlandırmış oldu. Sözleşmesi devam eden Brezilyalıya kulüp ayrılması için özel izin verdi.

Hilton gibi takımın bir diğer yabancı oyuncularından Lucho Gonzalez de bu olaydan 2-3 ay önce yine Marsilya’da silahlı bir grubun saldırısına uğramış ve ağır bir travma geçirmişti. Dönemin Marsilya Teknik Direktörü Didier Deschamps, “Psikolojik açıdan travmatik, korkunç şeyler” diyerek durumu özetleyecekti.

Peri Masalı: Montpellier

2011-12 sezonunda Montpellier ile ilk sezonunda bütün dünyayı şaşkına çeviren bir şampiyonluk kazandı. Katar sermayesinin henüz Ligue 1’in hücrelerine işlemediği, nüfuz etmediği yıllardı. Başkent ekibinin yıllarca sürecek hegemonyasının başlamasına ramak kala, köprüden önce son çıkış yılıydı adeta. Carlo Ancelotti, PSG takımını devre arısında devralmış ama şampiyonluğu kıl payı 3 puan ile kaçırmıştı.

Hilton peri masalı gibi geçen bu sezon tamamında takımın değişilmez oyuncusu oldu. Brezilyalı oyuncu Montpellier’ye transferini ve şampiyonluk konusunu, “33 yaşındaydım ve kimse bana inanmıyordu. Belki de yaşımın geçtiğini düşünüyorlardı. Montpellier bana tekrar futbol oynama şansını verdi. Futbol oynamaktan zevk alıyordum. Marsilya'daki son yılım benim için çok zorlu geçmişti. Çok az oynamıştım ve Deschamps bana güvenmiyordu. Olağanüstü bir sezon geçirdim ve bu kez kazanılan şampiyonlukta (İlk Marsilya’da) büyük bir payım olduğunu söyleyebilirim” şeklinde yorumlayacaktı.

O dönem Montpellier’in şampiyon kadrosunda tanıdık isimler de vardı. Hasan Kabze, Olivier Giroud, John Utaka, şu an Galatasaray forması giyen Younes Belhanda ve şimdilerde Kasımpaşa forması giyen Bengali-Fode Koita bunlardan bazıları.

9 yılın ardından bu yıl son sezon mu?

Hilton, Montpellier’ye iki yıllık imza atarken, o sezon küme düşerse bedelsiz ayrılık maddesi koydurmuştu. Şimdi geriye dönüp bakınca Brezilyalı oyuncunun kendisi dahil kimse onun bu kulüpte 42 yaşına kadar forma giyeceğini söyleyemezdi herhalde. Dile kolay tam 9 yıl. Hem de her sezon ‘bu sezon son yıl’ denilen bir oyuncu herkesi dumura uğratmaya devam ediyor.

Le Parisien’ verdiği röportajda bu yaşında hala dinamik ve istikrarlı olmasının sırlarını şöyle veriyor Hilton:
“Alkol veya sigara kullanmıyorum. Diğer futbolcular gibi gece kulüplerinde sabahlamıyorum. Sağlıklı besleniyorum ve günde sekiz saat muhakkak uyuyorum.”

Montpellier’nin Brezilyalı kaptanı Avrupa kıtasına ilk adımını atarken ne düşündü bilinmez ama en iyi senaryoda bile kendisi dahil onun için böyle bir hikayeyi kaleme alamazdı. Takım bazında muhteşem başarılar yaşamasa da kariyerinde şampiyonluklar yaşadı ve her zaman takımlarının değişilmez ve istikrarlı oyuncu oldu. Hilton bugün 42 yaşında bile Montpellier ile Ligue 1 gibi kalbur üstü bir ligde tam 28 kez forma giydi. Tek kelime ile bence kulağa muazzam geliyor.Hilton belki yıldız oyuncu hiç olamadı ama o her zaman taraftarın istediği çalışkan oyuncu oldu.

Sözleşmesi sezon sonu bitiyor Hilton’un… Kim bilir belki önümüzdeki yıl UEFA Avrupa Ligi’nde Montpellier ile onu tekrar izleriz. Bu adamın yaptığı hiçbir şeye şaşırmamak lazım….

Kaynak: TRT SPOR