Placeholder Broadage Row
Antik Olympia‘da Olimpiyat ruhuna yakından bakış

70 ülke temsilcisinin katılığı ve bu yıl 17. kez düzenlenen Uluslararası Olimpik Akademi programına Türkiye'den spor yöneticisi Seçkin Renklibay katıldı. Renklibay, Antik Olympia'yı, Olimpiyat ruhunu ve Olimpik Akademi'yi kaleme aldı.

70 ülke temsilcisinin katılığı ve bu yıl 17. kez düzenlenen Uluslararası Olimpik Akademi programına katılarak, olimpiyat süreçleri hakkında çok değerli eğitimlerden geçtik. Bu eğitimlerin ardında olimpik akademiden diplomalarımızı da almış olduk. Programda, koordinatör olarak tarafıma verilen görevler kapsamında “Spor Yöneticiliği” deneyimlerimizi paylaşma fırsatı da bulduk.

Ülkemizde olimpik süreçleri yöneten kurum olan Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK); olimpizm ruhu, spor kültürü ve ulusal spor yapılarının geliştirilmesi ile ülkemizin olimpiyat süreçlerine en sağlıklı biçimde katılım sağlaması için çok değerli bir kurum niteliği taşıyor. Programda TMOK’un bugüne kadar gerçekleştirdiği önemli çalışmalar da anlattık. Bu çalışmaların, orada bulunan diğer ülkeler tarafından da takdirle karşılandığını belirtmekte fayda var.

Gelelim Antik Olympia ve spor tarihinin mihenk taşlarına….

Öncelikle bilmemiz gereken en önemli nokta, Antik Olympia’dır. Yunanistan’daki bu kent, günümüzde spor organizasyolarının zirvesi kabul edilen Olimpiayların doğuşuna sahne olmuştur.

Olimpiyat Oyunları, MÖ 776'dan MS 393'e kadar her dört yılda bir Olympia'da düzenlendi. Bu oyunlar, bir yaşam tarzının ve kültürel bir deneyimin ayrılmaz bir parçasını oluşturdular. Şehir devletleri arasındaki toplantılar ve yarışmalarla karşılaştırıldığında önemi o kadar büyüktü ki, oyunlar arasındaki dört yıllık süreye “Olimpiyat” adı verildi ve bu dört yıllık periyot, kronolojik bir yöntem olarak hizmet etti. Bu dönemde gençler, Olimpiyat Oyunları'nda yeteneklerinin zirvesine ulaşmak için kendilerini fiziksel, ahlaki ve ruhsal olarak hazırladılar.

O dönemde hem spor hem de eğitim tesisi olan palestralar ve gymnasiumlar her şehirde, tapınakların ve pazar yerlerinin yanında bulunurdu. Sokrates, Aristoteles ve antik Yunan'ın birçok ünlü filozofu spor salonlarında ders verirken, Platon'un kendisi de seçkin bir sporcuydu. O dönemde gençlere sanat, felsefe ve müzik öğretildi. Bu süreç, adil rekabet ve sportmenlik ruhunu da geliştirdi.

Kökenleri tarih öncesi çağlara dayanan Olimpiyat Oyunlar’ından zaferle ayrılan sporcular, şehirleri için en büyük onurdu. O dönemde Olimpiyat galipleri kahraman olarak görülüyordu.

40 binden fazla insan, sporcu, filozof, politikacı, sanatçı, şair, oyunları izlemek için Yunan dünyasının her yerinden Olympia'ya seyahat ederdi. Sporcuların ve seyircilerin zorlu yolculukları sırasında korunması, tüm düşmanlıklar ve savaşlar sona erdiğinde kutsal ateşkes ile garanti altına alınırdı.

Bu tarihsel kısa özetten sonra biraz da Olimpiyatların ruhunu canlı tutmayı ve geliştirmeyi amaçlayan bir kurum olan Uluslararası Olimpik Akademi’ne değinelim.

Uluslarararası Olimpik Akademi

IOA'nın Yunanistan'daki antik Olimpiyat Oyunları alanının yakınında kurulmasına yönelik bir plan, Yunanistan'dan IOC üyesi Ioannis Ketseas ve Alman Helensever Carl Diem tarafından Helen Olimpiyat Komitesi'ne (HOC) sunuldu. Plan, HOC tarafından kabul edildi ve Kahire'deki 38. IOC oturumunda resmi olarak onaylandı.

IOC, Londra'daki 39. IOC oturumu sırasında IOA'yı kendi himayesine almıştır. Uluslararası Olimpiyat Akademi resmi olarak 16 Haziran 1961'de açıldı ve ilk yıllık uluslararası oturumu bu yılda düzenlendi. Olimpiyat Oyunları’nın doğduğu arkeolojik alanın yanında yer alan IOA, olimpizmi ve değerlerini, Olimpiyatları ilgilendiren güncel küresel konularla bağlantılı olarak ve eski Yunanlılar tarafından ortaya konulan ilkelere uygun olarak incelemeyi, zenginleştirmeyi ve tanıtmayı amaçlamaktadır.

Uluslararası Olimpik Akademi’nin misyonunu şöyle özetleyebiliriz.

• Olimpiyat eğitimi aracılığıyla Olimpiyat değerlerini topluma yaymak

• Olimpizmin insani boyutunu toplumda teşvik etmek ve dünya barışına katkıda bulunmak

• İnsanları olimpik idealler ve olimpik hareketin ilkeleri konusunda eğitmek

• Kendi ülkelerinde Olimpiyat İdeallerini tanıtarak insanları IOA'ya yaptıkları ziyaretlerden elde ettikleri deneyim ve bilgileri artırmaya motive etmek

• Dayanışma, dostluk ve karşılıklı saygı ruhuyla farklı kökenden gelen insanlar arasında özgür ifade ve fikir alışverişi için uluslararası bir forum olarak hareket etmek

• IOA'ların dünya çapındaki rolünü ve ilgili IOC'leri ile ilişkilerini geliştirmek, çalışmalarını teşvik etmek ve desteklemek ve Olimpiyat eğitimine adanmış diğer kurumlarla işbirliği yapmak...

Özetin özeti:

Genel sekreter olarak çalıştığım kurumuma katkı sağlamaya çalışan ve ülkemi spor yönetimi alanında uluslararası programlarda temsil eden bir yönetici olarak kariyerimde çok önem verdiğim bir çalışmanın içinde yer almak çok değerli, bu konuda tabi ki ülkemiz de olimpiyat katılım süreçlerimizi yöneten kurum Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi ve Gençlik ve Spor Bakanlığı’na ülkemi temsil etme görevini bana layık buldukları için en derin teşekkürlerimi ve saygılarımı sunarım. 

Etiketler