Bari’de San Nicola Stadyumu’nda final maçına çıkan Türkiye, Çetin Güner’in maçın henüz başında Buffon’un koruduğu kaleye attığı golle ev sahibi İtalya karşısında 1-0 öne geçmeyi başarmıştı. İtalya’da Totti, Ventola, Brindelli ve Longo dikkat çeken isimlerdi. Milli Takımımızda ise; Fatih Akyel, Ümit Özat, Yıldıray Baştürk, Serkan Aykut ve Serdar Topraktepe gibi isimler ön plana çıkmıştı.

Türkiye, 1997’de İtalya’nın ev sahipliğinde düzenlenen Akdeniz Oyunları’nda altın madalyayı finalde İtalya’ya 5-1 mağlup olarak kaybetmişti. O gün, bizleri altın madalya için ümitlendiren 20 yaşındaki genç golcü Çetin Güner, artık dünya futbolunun önde gelen takımlarından Borussia Dortmund’da antrenör olarak 10. yılını geçiriyor. Sırasıyla; U14, U15 ve U16’nın ardından kendisi günümüzde U17 takımında “forvet antrenörü” olarak görev yapıyor.

Dünyada son 15 yıla damga vuran golcüler düşünüldüğünde, akla gelecek ilk beş isimden ikisini dünya futboluna armağan eden Borussia Dortmund oldu. Robert Lewandowski ve Erling Haaland, her ne kadar altyapıdan yetişmese de, sarı forma altında sergilediği olağanüstü performans genç takım teknik direktörlerine tabii ki daha fazla sorumluluk yüklüyor. Hele ki Çetin Güner gibi uzmanlık alanınız forvet antrenörlüğüyse…

“Küçük yaşlarda temel eğitim çok önemli”

İşin temeline inersek; en nihayetinde hayranlıkla izlediğimiz, adını futbol tarihine yazdıran golcüleri Çetin Güner gibi genç takım antrenörleri keşfedip, eğitip yetiştiriyor. Güner, “Küçük yaş gruplarında verilen temel eğitim ve pozisyon eğitimi ne kadar iyi olursa, futbolcu A takıma çıktığında kendi bölgesinde hem daha hazır hem de faydalı bir oyuncu olur. Direkt takıma monte edilebilir. Bunun yolu da henüz genç takımdayken futbolcunun özelliklerini iyi süzüp, onu yatkın olduğu pozisyona yönlendirmekten geçer. Golcü bir futbolcuyu küçük yaşlardan itibaren bu konuda uzmanlaştırırsanız, bir o kadar daha efektif olacaktır.” diyerek bu konunun önemine vurgu yapıyor.

“9 numara yetiştirmek, bulmak çok zor”

Günümüz futbolunda “golcü” tanımının artık tamamen değiştiğini söyleyebiliriz. Jürgen Klopp’un “Eskiden sadece gol atabilen forvetler vardı ama günümüz futbolunda forvetlerin daha çok iş yapmaları bekleniyor. Gol atmaları tabii ki önemli ama aynı zamanda takımın hücumunda liderlik yapmaları, baskı yapmaları ve savunmada da yardımcı olmaları gerekiyor.” açıklaması da forvetlerin çok yönlülüğüne dikkat çekiyor.

Güner bu konu hakkında, “Son yıllarda gerçek anlamda 9 numara yetiştirmek veya bulmak çok zor. Futbol eskiye göre taktik ve sistem olarak çok değişti. Eskiden sistem olarak tek forvet ya da çift forvet vardı. Artık forvet dediğinde, hücum hattının her bölgesinde oynaması bekleniyor. Bu durum tabii ki futbolcudan alacağın verimi de etkiliyor. Forvetten sadece gol atması değil, işin her aşamasında yer alması bekleniyor.” yorumunu yapıyor.

Teknoloji ve bilimin artık futbolla entegre hale geldiği günümüz dünyasında, futbolun önde gelen ekiplerinden Borussia Dortmund’un da buna öncülük ettiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Youssoufa Moukoko ve Samuel Bamba gibi gençlerle çalıştığını ve yeteneklerine hayran olduğunu söyleyen Güner, onlar gibi cevherlerin işlenmesi için pozisyon bazlı gelişimin ve uzmanlığın önemine dikkat çekiyor. “Futbolcu gelişiminde bu çok önemli bir nokta. Rutin antrenmanlar da özel çalışmaya fazla fırsat olmuyor. Ancak biz, rutin antrenmandan önce ya da sonra 40-50 dakikaya yakın özel çalışmalar yapıyoruz. Bence antrenörlerin eski futbolcular olması da çok önemli. Bu işi yapan birinin, öğretmesi daha kolay olur.”

“Teknolojinin ve bilimin imkanlardan sonuna kadar faydalanıyoruz. Yeni antrenman sistemlerini, trendleri takip etmezseniz sistemin dışında kalırsınız. Sistemin dışında kalmayı hiçbir antrenör ve kulüp istemez.”

“Semih Kılıçsoy, Sacha Boey’un bonservis rekorunu kıracaktır”

Soru: Kenan Yıldız, Semih Kılıçsoy, Can Uzun, Bertuğ Yıldırım ve Enes Ünal gibi genç ve kaliteli forvetlerimiz var. Kendilerini bir üst seviyeye taşımaları için ne gibi önerilerde bulunursunuz? EURO 2024 öncesi milli takımımızda bu bölge zengin görünüyor. Siz milli takım hocası olsanız hücum hattına alacağınız 3 isim kim olurdu?

Çetin Güner: Saydığınız futbolculardan sadece Enes ve Bertuğ’u 9 numara olarak görüyorum. Diğer futbolcularımızın genelde kanat forvet özellikleri olduğunu düşünüyorum. Hepsi birbirinden yetenekli ve önü açık futbolcular. İnşallah hepsi güzel yerlere gelir. Bu süreçte onlar için en önemli şey; çok çalışmak, disiplin ve özel hayata dikkat etmek. Gerisi kendiliğinden gelecektir çünkü bu yetenek onlarda mevcut.

EURO 2024’e daha var ancak seçim yapacak olsam, kulüplerinde aldıkları sürelere dikkat ederdim. Kenan Yıldız ve Semih Kılıçsoy’un yanı sıra Nürnberg formasıyla müthiş bir performans sergileyen Can Uzun’u alırdım kadroya. Enes Ünal da sakatlıktan yeni döndü. Bertuğ da süre alıyor. Umarım hepsi milli takımımıza katkı sağlar.

Semih Kılıçsoy son dönemde attığı gollerle daha da ön plana çıktı. İyi bir başlangıç yaptı ve aç bir golcü. Alışılagelmişin dışındaki tarzı ile futbol dünyasında dikkat çekiyor. Gösterdiği üst düzey performansı EURO 2024’te ve Avrupa vitrininde de sergilerse, Sacha Boey’un transfer rekorunu rahatlıkla geliştirecektir. Eğer ben Beşiktaş Başkanı olsam, çok daha fazlasını isterim. Onda bu potansiyeli görüyorum. Dediğim gibi, Avrupa vitrini onun için çok önemli.

“Nuri Şahin, Borussia Dortmund için çok büyük bir karakter”

Kulüp efsanesi olarak adını tarihe yazdıran Nuri Şahin, kısa bir süre önce Antalyaspor’dan ayrılıp Edin Terzic’in ekibine dahil oldu. Yakın geçmişte Antalyaspor’un başında yaptığı işler dikkate alındığında geleceğinin parlak olduğu aşikar.

Nuri Şahin’in Antalyaspor’da teknik direktörlük kariyerine başlamasını doğru bir adım olarak değerlendiren Güner, “Kariyeri tartışılmaz bir futbolcuydu. Antalyaspor’un başında kısa süre içerisinde kendini geliştirdi ve kendi çapında başarılı da oldu diyebiliriz. Artık yuvasına geri döndü ve burada çok seviliyor. Umarım burada da başarılarını devam ettirerek takımın başına geçer.” yorumunu yaptı.

“Hedefim A takım”

Her antrenör gibi Çetin Güner de kariyer basamaklarını tırmanmakla meşgul. 46 yaşındaki teknik adamın en büyük kariyer hedefi ise Borussia Dortmund’un A takımında forvet antrenörü olabilmek.

Çetin Güner: Kendimi sürekli geliştirmeye çalışıyorum. Genç takımlarda çok tecrübe kazandım. Forvet antrenörü olarak dünya yıldızlarını çıkarmak, onların kariyerlerine dokunmak istiyorum. Bir sonraki hedefim, A takımın forvet antrenörü olmak. Bunu başarabileceğime inancım tam.

Süper Lig’de Trabzonspor, Gaziantepspor ve Diyarbakırspor, yurt dışında da Basel forması giyen Çetin Güner, Türk futbolunda derin bir iz bırakmamış olabilir ancak futbol hikayeler oyunudur, hikayeleri sever. Kim bilir; belki bir gün Nuri Şahin takımın başına geçerse, A takımın forvet antrenörü olarak da Çetin Güner’i teknik ekibinde görebiliriz.