Detay

Formula 1'e yeni soluk: Sprint Yarışları

16 Temmuz 2021 Cuma 00:43 - Son Güncelleme 16 Temmuz 2021 Cuma 10:35  |  Kaynak : TRT SPOR

Formula 1'de Britanya GP ile beraber sprint yarışları dönemi başlıyor. Peki bu format nasıl işliyor? Takımları nasıl etkileyecek? Asıl yarışın heyecanını azaltacak mı? Formula 1 ruhuna uygun mu? Gelin hep beraber yanıt arayalım.

Formula 1 sevenler için yarış hafta sonları uzun zamandır aynı şekilde ilerliyor. Cuma günü iki antrenman seansı, cumartesi antrenman ve sıralama turları ve pazar günü asıl heyecan. Bu gelenekselleşmiş formatı değiştirmek 2019’dan beri gündemdeydi. Peki sprint yarışıyla neye dönüştü?

Hafta sonu 1 saatlik bir antrenman seansıyla başlayacak. Cuma gününün ilerleyen saatlerinde normalde cumartesi izlemeye alışık olduğumuz sıralama turlarını konsept değişikliği olmadan yine Q1, Q2 ve Q3 olmak üzere üç seansta izleyeceğiz. Sıralama turlarının sonucu sprint yarışının grid dizilimini belirleyecek.

Cumartesi günü 1 saatlik ikinci antrenman turunun ardından ilerleyen saatlerde pilotlar sprint yarışı için gridde yerlerini alacaklar.

Sprint yarışı, pazar günkü yarışın grid dizilimini belirlemek için yapılacak. Normal grand prix’nin üçte biri kadar olacak 100 kilometrelik bu yarışın ortalama 25-30 dakika sürmesi bekleniyor. Sprint yarışı için tam anlamıyla bir grand prix’inin kısaltılmış versiyonu diyebiliriz. Yarış direktörü Michael Masi, sprint yarışlarında FIA’nın normal grand prix’lerde uyguladığı kuralların geçerli olacağını söyledi.

Bu mini yarışın sonucu bize pazar günkü grand prix’nin grid dizilimini verecek. Damalı bayrağı ilk geçen pilot pole pozisyonunun sahibi olacak. Sprint yarışını ilk üç sırada bitiren pilotlar sırasıyla 3, 2 ve 1 puanın sahibi olacak. Bu da sprint yarışının yalnızca grid dizilimine değil, şampiyonluk yarışına doğrudan etki edeceği anlamına geliyor.

Sprint yarışının tamamlanmasıyla cumartesi gününü bitireceğiz. Geriye ana yemeğimizin tadını çıkarmak kalacak.

Antrenman turları P1: 16 Temmuz 2021 Cuma 16:30
Sıralama turları: 16 Temmuz 2021 Cuma 20:00
Antrenman turları P2: 17 Temmuz 2021 Cumartesi 14:00
Sprint yarışı:17 Temmuz 2021 Cumartesi 18:30
Yarış: 18 Temmuz 2021 Pazar 17:00

Sprint yarışı deneyimini bu sezon 3 hafta sonu yaşayacağız. İlki Silverstone’da gerçekleşecek olan formatın bir diğer durağının Monza olması planlanıyor. Üçüncü denemenin nerede yapılacağı henüz belli değil.

Yeni formatımızın kuralları biraz daha karışık. Parc ferme kuralları sprint yarış haftalarında değişiyor. Kapalı park ilk antrenman seansının hemen ardından başlıyor. Kapalı park halinde takımların büyük değişiklikler yapmaya izni olmadığından birinci antrenman seansı formlarını görebilmeleri için tek şansları olacak gibi duruyor. Red Bull motor sporları danışmanı Helmut Marko’nun da dile getirdiği gibi cuma günü bir hata yapılırsa, bütün hafta sonu mahvolabilir.

Lastik kuralları nasıl olacak?

Lastik kullanımı da sprint yarışıyla birlikte değişikliğe uğrayacak. Takımlar ilk antrenman seansında 2 set lastik kullanabilecek. Sıralama turlarında maksimum 5 set lastik kullanımına izin verilecek. Seans boyunca yalnızca yumuşak lastik kullanılabilecek. 2. antrenman turlarında ise lastik seçimi serbest. Takımlar sprint yarışı ve grand prix’ye ise istedikleri lastiklerle başlayabilecekler. Sprint yarışlarında pilotların pite girme zorunluluğu bulunmuyor.

Hafta sonunun başında 3 set yağmur, 4 set geçiş lastiği bulunacak. İlk antrenman seansı veya sıralama turları yağmurlu geçerse, takımlar ekstra bir set geçiş lastiği alabilecekler. Kullanılan geçiş lastiği, sprint yarışı öncesi geri verilecek. Sprint yarışı yağmurlu geçerse, takımlar bir set kullanılmış yağmur veya geçiş lastiği setini yeni bir set geçiş lastiğiyle değiştirebilecek. Tüm bunlarla toplamda 9 set yağmur ve geçiş lastiği olacak.

Sprint yarışının kazananı pole pozisyonunun sahibi olacak. Bir “yarış galibi” sayılmayacak ancak hem 3 puanı cebine koyacak hem de grand prix için büyük bir avantaj sağlamış olacak. Bu mini yarışın ardından bir podyum seremonisi düzenlenmeyecek. Yarışın galibi, Pirelli’nin pole pozisyonunu alan pilota verdiği lastikten kupaya benzer bir ödül alacak. İlk üçe giren isim özel podyum çelenklerini boynuna geçirecek.

Sprint yarışında kaza olması durumunda...

Daha önce birçok kez pilotların sıralama turlarında kaza yaptığına tanık olduk. Sprint yarışlarında da herhangi bir şekilde yarış dışı kalan pilotlar, tıpkı grand prix’de olduğu gibi pazar gününde yarışın sonunda yer aldıkları yerden başlayacaklar. Q1’de kaza yapan bir pilotun yarışa son sırada başlaması gibi.

Yapılacak 3 sprint yarışı için takımlara bütçe sınırlamasına dahil olmayan 500.000 dolarlık ek paket verilmesi kararlaştırıldı. Bu miktar yalnızca sprint yarışı maliyetini karşılamak için kullanılabilecek.

Nereden çıktı bu yeni format?

Mevcut formatı değiştirmek uzun süredir FIA’nın gündemindeydi. Bu değişimdeki asıl amaç yarış hafta sonlarında bütün etkinliklerin heyecan vermesini ve izlenmesini sağlamak. İzlenirliğin, yarışa kıyasla antrenman seanslarında ve sıralama turlarında çok daha az olduğu biliniyor. Bütün hafta sonu bünyemizde aynı miktarda adrenalin salgılanmadığı bir gerçek. FIA da bunun farkında olmalı ki aksiyonu bütün seanslara yaymak amacıyla kolları sıvadı. Uzun süren toplantıların sonucu olarak sprint yarış formatını kucağımızda bulduk.

Peki bu yenilik gerçekten gerekli miydi? Mevcut format yeterince doyurucu değil mi? Bu konuda farklı fikirler var. Öncelikle antrenman seansları bu sezon 90 dakikadan 60 dakikaya indirilmişti. Bu, ayarları yapmayı biraz daha zor hale getirdi. Doğru ayarı bulamayan pilotların zor durumda kaldıklarına bu sezon birçok yarışta tanık olduk. Sıralama turları ise eleme sayısı, süresi, ilk 10’a giren pilotların Q2’de kullandıkları lastiklerle yarışa başlamaları gibi küçük ve etkili değişikliklerle oldukça heyecanlı hale geldi. Oturan sistemden memnun olan pek çok seyirci var. Ancak Formula 1 yönetimi izlenme sayısından memnun değil. Yeni formatla tüm hafta sonu etkinliklerine ilgiyi arttırmayı hedefliyorlar.

Bu tür köklü bir yeniliğin takvim içerisinde yapılması eleştiri sebebi olabilir. Ancak FIA’nın eski dönemlere kıyasla büyük bir tutum değişikliğine gittiğini kabul etmek gerekir. Geçmişte bu tür köklü değişiklikler keskin bir şekilde yapılıyordu. 2016’daki korkunç ‘elemeli sıralama turları’ formatı gibi radikal ve itici bir değişim yerine, ufak denemelerle nabız yoklayarak ilerlemek oldukça mantıklı görünüyor. Bu sezon 3 denemeden de olumlu geri dönüş alınması halinde, gelecek sezon 6 yarışta sprint formatının kullanılması gündemde. Formatın takımlar, pilotlar ve seyirciler tarafından beğenilmesi durumunda dahi bütün bir sezon boyunca her yarışta kullanılması planlanmıyor.

Sprint yarışlarıyla ilgili en büyük kafa karışıklığı Formula 1’in gelenekselleşmiş düzenine ve ruhuna uygun olup olmaması ile ilgili. Bir yarış hafta sonunun tek bir yıldızı olması gerektiğini düşünen sporseverlerin sayısı azımsanamayacak kadar fazla. Sprint yarışı ilgiyi grand prix’nin payından mı çalacak, yoksa ek bir heyecan mı katacak? Bu soruyu cevaplamak için üç sprint yarışının da tamamlanmasını beklemek en doğrusu.

Bizi neler bekliyor?

Bu hafta sonu takımların nasıl reaksiyon göstereceği büyük merak konusu. İlk kez deneyimleyecekleri bu formatta kendilerine avantaj ve dezavantaj sağlayacak unsurları iyi belirlemek zorundalar.

Öncelikle kapalı park erken başlayacağından ilk antrenman seansını çok iyi değerlendirmek şart. Her ne kadar sıralama turlarında tek bir lastik cinsine izin verilse de strateji büyük rol oynuyor.

Red Bull şu anda her iki şampiyonaya da liderlik ediyor. Demir Adam Max Verstappen bu sezon ortaya koyduğu müthiş performansla Hamilton’ın 32 puan önünde yer alıyor. Takımıyla yakaladığı müthiş uyumu, sıralamalarda gösterdiği performans, harika kalkışları ve istikrarlı sürüşüyle Hamilton zaferlerinden bir miktar uzaklaşmak isteyen izleyiciler için bulunmaz bir velinimet. Yeni gözdemizin takım arkadaşı, lastik korumada bir dünya markası Sergio Perez, bu özelliğini lehine kullanabilirse bize oldukça güzel anlar izletebilir.

Diğer yandan son yıllarda Formula 1’i adeta domine eden Mercedes ve Lewis Hamilton’ın bu sezon kendilerinden beklenmeyen bir performans düşüşü yaşadığını görebiliyoruz. Verstappen ile farkın daha fazla açılmaması adına bu hafta sonu Lewis Hamilton için kritik bir öneme sahip. Kendi evinde yarışacak olan Sir, Euro2020 hayal kırıklığı üzerine İngiliz taraftarın umutlarını şampiyona adına yeşertmeye çalışacaktır. Kimsenin daha önce deneyimlemediği yepyeni şartlara 7 kez dünya şampiyonu tecrübeli isimden başka kim en iyi şekilde reaksiyon gösterebilir ki? Müzmin ikinci pilot Valtteri Bottas ise bu sezonki kötü gidişata dur diyebilecek mi? Bekleyip göreceğiz.

McLaren’da Lando Norris hepimizin olduğu gibi geçtiğimiz grand prix’de Orange Army’nin de gönlünü fethetmeyi başarmıştı. Bu sefer gerçekten kendi evinde, kendi taraftarının önünde yarışacak olan genç pilot, İngiltere-İtalya finalini Wembley’de takip etmiş, maç çıkışında gaspa uğramıştı. Bu hafta sonunun yeni formatla birlikte bütün pilotlar için mental anlamda zor geçeceğini düşünürsek, gridin sempatik ismi için işler biraz daha zor görünüyor. Takım arkadaşı Daniel Ricciardo ise bu sezon istediği performansa henüz ulaşamadı.

Ferrari’de Charles Leclerc yeni formatla birlikte fark yaratabileceklerini düşünüyor. Ferrari bu sezon mevcut aracı daha iyi anlamak için çaba sarf ediyor. Tifosilerin göz bebeği kısa sürede doğru ayarları bulmanın avantaj yaratacağını düşünüyor. Carlos Sainz ile birlikte mini yarış boyunca aracın sınırlarını zorlayabilecekler. İki pilot da, Silverstone'da pist yapısından dolayı lastik aşınması sorunu yaşayacaklarını düşünüyor.

Gridin 6. sırasının bu sezonki müdavimi Pierre Gasly sıralama turlarındaki formunu sprint yarışlarında da koruyabilecek mi, merak konusu. Bundan daha merak edilen bir konu varsa, o da Tsunoda’nın sprint yarışındaki olası maceraları.

Aston Martin, Alpine ve Alfa Romeo’da ayaklı tecrübeler Vettel, Alonso ve Raikkonen takım arkadaşlarıyla birlikte yeni formatta bir fark yaratabilirler. Kaybedecek çok fazla şeyi bulunmayan pilotlardan sürprizler beklemek sıra dışı olmaz.

George Russell, Hamilton ve Norris ile birlikte kendi evinde yarışacak olan bir diğer pilot. İsmi sık sık Mercedes’le anılan sürücü, sprint yarış formatının Williams için iyi olup olmayacağı konusunda kararsız. Williams’ın sıralama temposu bu sezon yüzleri güldürüyor. Russell, Avusturya GP sıralama turlarında son bölüme kalmayı başarmıştı. Russell ve Latifi, sprint yarışı herkes için yeni bir format olduğundan şans bulabilecekleri konusunda umutlu.

Mick Schumacher Formula 2’den bildiği sprint yarışlarıyla ilgili fazla coşkulu değil. Takım arkadaşı Nikita Mazepin ise tüm pilotların birer dilek hakkını harcamak konusunda bir uzman: “Lütfen spin’i benden uzakta atsın!”

Sprint yarış formatı hepimiz için yeni bir heyecan, takımlar ve pilotlar için yeni bir meydan okuma olacak. Şampiyonluk yarışında ön sıralar için kritik bir eşik, her zaman öne çıkamayan takımlar için avantaj olabilir. Minik bir hata bütün hafta sonunu etkileyebilir. Belki yeni formatı bağrımıza basarız, belki de ölümüne nefret ederiz. Hafta bitiminde göreceğiz.
 

Sıradaki Haber
İnfografik: Genç milliler hafta sonunu zirvede tamamladı
Yükleniyor lütfen bekleyiniz