Detay

Grealish ve soru işaretleri

05 Ağustos 2021 Perşembe 22:37 - Son Güncelleme 05 Ağustos 2021 Perşembe 23:31  |  Kaynak : TRT SPOR

Jack Grealish’in yeteneklerini ve yapabileceklerini anlatmaya gerek yok. Peki kendisi Manchester City için doğru bir transfer mi? Beraberinde problemler doğurabilir mi? Grealish transferine bu yönüyle göz atalım.

Manchester City, Aston Villa ve İngiltere milli takımının yıldızı Jack Grealish’i renklerine bağladı.

Premier Lig’in özel oyuncularından Grealish ile dünyanın özel teknik direktörlerinden Pep Guardiola’nın buluşması elbette ki ilgi çekici olacak.

Peki, Manchester City’nin bu transfere ihtiyacı var mıydı? Bu transfer, takımın hangi sorunlarını çözerken hangi problemleri beraberinde getirebilir?

Grealish gibi bir yeteneği ve Guardiola’nın bu yeteneğe yönelik tercihini sorgulamak elbette ki büyük risk ama bu riski almayı tercih ediyorum.

Tercih sebebi

Jack Grealish, kuvvetle muhtemel geçtiğimiz sezon bazı kilit maçlarda yaşanan üretim problemini giderebilme adına tercih edildi.

City, geçen yıl Tuchel sonrası Chelsea maçlarında, Manchester United ve Leeds United gibi karşılaşmalarda pozisyon üretmekte ya da girdiği aksiyonları beceriyle birleştirmekte zorlanmıştı.

Chelsea’nin rakibine kendi oyununu tümüyle kabul ettirdiği ve şut sayılarında dahi üstünlük vermediği Şampiyonlar Ligi finali de muhakkak bu düşüncede etkili olmuştur.

Grealish oyun stili ve yetenekleri bazında zaman zaman yaşanan bu probleme müthiş bir yama. Bununla beraber, Manchester City’nin kadro yapısına böyle bir ekleme yapmak beraberinde pek çok soru işaretini de getirecek.

Farklı mevkilere ve takım arkadaşlarının farklı mevkilerde oynama senaryosuna göre rol biçilebilecek bir oyuncudan söz ediyoruz. Bu ihtimalleri göz önünde bulunduralım.

Mahrez veya Sterling’den vazgeçilebilir

Yıldız futbolcunun Manchester City’de sol kanatta tercih edileceği senaryo üzerinde duralım.

Bu şartlarda Mahrez-Sterling ikilisinden en az biri, Foden veya Ferran Torres’in oynaması durumunda belki ikisi birden kesilecek.

Mahrez’in yedek kulübesine çekilmesi, sağ çizgiyi tek başına kullanabilecek etkili bire bir silahından vazgeçme anlamını taşıyor. Mahrez taç çizgisine yakın aldığı toplarda da, ceza sahası ve çevresine yakın konumlandığı pozisyonlarda da rakip savunma için tehdit oluşturabiliyor. Ondan vazgeçmek kolay görünmüyor.

Sterling, hücum hattının atletizm seviyesini tek başına yukarı çeken ve otomatikman geçiş hücumu tehdidi ekleyen bir parça. Üstelik kattığı topsuz hareketlilik de çok kıymetli. Manchester City’nin olası bir Harry Kane transferi söz konusu. Sterling, Kane gibi iki stoperi de sahanın her yerinde gezdirebilen bir forvetin yanında neler yapabileceğini EURO 2020’de gösterdi. Onu da ikinci plana atmak kolay olmayacaktır.

Grealish ve Mahrez’in iki kanadı alması, De Bruyne'yi de ekleyerek topu daha fazla talep eden üç oyuncuyla sahada olma manasını taşıyacak. Bu durum nasıl yönetilecek? Sezon içerisinde takip edeceğimiz merak unsurlarından biri de bu.

Grealish ve De Bruyne yan yana oynayabilir

Manchester City’nin üst üste iki şampiyonluk döneminde orta sahada geniş alanı Fernandinho kontrol ediyor, Bernardo Silva hem üretim hem efor getiriyor ve De Bruyne özgür kalıyordu. Bernardo yerine David Silva oynadığında da Fernandinho bu ikilinin arkasında yükü çekebilecek bir isim olduğu için minimum düzeyde problem yaşanıyordu.

Fernandinho’nun yaş almasıyla birlikte oraya Rodri eklemesi yapıldı. Rodri, Brezilyalı yıldızdan farklı olarak yanında İlkay Gündoğan tarzında alanı paylaşabileceği bir başka oyuncuyla daha verimli oynayan bir profil.

City’nin teoride De Bruyne’den vazgeçmesi imkansız. Doğal olarak Grealish, orta sahada tercih edilmesi durumunda büyük oranda De Bruyne ile beraber oynayacak.

Whoscored verilerine göre geçtiğimiz sezon ligin en çok kilit pas yapan iki oyuncusu, 3.2 ve 3.1 ile Kevin De Bruyne ile Jack Grealish’ti. Bu yıl aynı formayı ve topu paylaşacakları için ikisinin toplamından maç başı 6 kilit pas gibi bir beklenti olmamalı ancak bunun vaat ettiği üretkenlik potansiyeli çok fazla. De Bruyne ve Grealish, aynı anda sahada olduklarında derinde savunma yapan çoğu takımı açabilecek yetenekler.

Bununla birlikte bu ikili, arkalarında oynayacak futbolcuya büyük bir yük bindirme riski barındırıyor.

Bu isim Rodri olursa, İspanyol yıldızın geniş bir alana hükmedebilmek için seviye atlaması gerekecek. İlkay olursa takım kesicilik bazında sınırlanma tehlikesiyle karşı karşıya kalacak.

Manchester City, Rodri’yi tercih etmediği Şampiyonlar Ligi finalinde Chelsea’ye sıklıkla ve hızla kaleye gitme imkanı sunmuştu.

Grealish’in farklı bir üçlü içerisinde orta saha oynadığı senaryolarda da De Bruyne’ye yer açılamayacak.

De Bruyne forvette tercih edilirse…

Harry Kane’in transferinin gerçekleşmemesi durumunda, geçen sezon zaman zaman gördüğümüz gibi De Bruyne “sahte forvet” rolünü üstlenebilir.

Bu durumda, orta saha denklemine girdiği takdirde Grealish’in dahil olduğu ideal ve minimum zaaf içeren bir üçlü bulunabilir.

Tabii bu senaryonun da takımın tavanını kısıtlayıcı bir etkisi olabilir.

Geçtiğimiz sezon Şampiyonlar Ligi finalinde Manchester City, De Bruyne’yi forvet pozisyonunda kullanmıştı.

PSG eşleşmesinde arzu edilen neticeyi karşılayan bu tercih, Chelsea’nin katı, temaslı ve bolca kontratak tehdidi barındıran üçlü savunmasına karşı alarm verdi.

Doğal olarak zaman zaman geri basan Belçikalı yıldızın bıraktığı alana oyuncu sokmakta zorlandıkları gibi, forvet sayesinde ceza sahası ve çevresine yerleşme seçeneğinden de oldular.

Guardiola’nın ekibi, belli bir dakikadan sonra boy ortalaması düşük ve net santrforu olmayan hücum hattını yüksek ortalarla topla buluşturmaya çalıştı. Rakibine göre büyük boy avantajı olan Chelsea de bunları rahatlıkla karşıladı.

Kane ya da benzer tipte bir forvetin gelmediği ve Jesus’la birlikte De Bruyne’nin zaman zaman ileri uçta kullanıldığı şablonun bir kez daha aynı duvara çarpmayacağının garantisi yok.

Kadro kalabalığı ve verilecek rol

Tüm bu senaryoların ötesinde, Grealish’in ihtiyaç duyulduğu takdirde üretkenlik yarasına merhem olacak 12. adam olarak kullanılma ihtimali göz kamaştırıcı ancak bunu da mümkün kılmayan iki sebep var. Birincisi oyuncunun bunu kabul etmeme olasılığının yüksek olması, ikincisi ise bu maliyetle transfer edilen oyuncunun muhakkak ana planda düşünülecek olması.

Bir de kadronun nasıl yönetileceği sorusu var.

İngiliz medyasında çıkan haberlere göre Bernardo Silva ayrılmak istiyor. Onun ayrılığında dahi orta saha ve kanat rotasyonunda ana planda 9 oyuncu bulunuyor.

Ayrıca Manchester City’nin FFP’ye karşı hangi oyuncularla yollarını ayıracağı ve olası forvet transferi için kaynağı nasıl açacağı da merak konusu.

Ve tabii ki yanılma payı…

Grealish gibi bir oyuncunun transferinde yalnızca doğabilecek problemlere odaklanmanın fazla iddialı ve riskli bir tutum olduğunu kabul ediyorum.

Bu sebeple burada ciddi bir yanılma payı bırakmak istiyorum. Bu pay, mevcut durumu yanlış değerlendirmiş olma ihtimaliyle beraber oyuncuların ve oyunun değişimi sonrası da ortaya çıkabilir.

Zira ne Zinchenko’nun, ne Sterling’in ne de İlkay Gündoğan’ın Guardiola’nın elindeki dönüşümü kolayca öngörülebilecek şeyler değildi.

Manchester City’nin geçen yıl yaptığı gibi pres gücünü ve top dominasyonunu artırma adına sahada çok fazla orta saha kullanması ve buna rağmen skor problemini en az düzeyde yaşaması da kolay bir tahmin olmazdı.

Jack Grealish - Manchester City birlikteliği her halükarda İngiltere’de yılın en ilgi çekici konularının başında gelecek. Bakalım bu birleşim umulduğu gibi büyük bir güç getirecek mi?
 

Sıradaki Haber
İki Buse tek hayal
Yükleniyor lütfen bekleyiniz