Crystal Palace - Southampton maçının son dakikaları... Palace'ın 25 numaralı oyuncusu, sol kanatta topla buluşuyor. Fuleli çalımlarla rakibinin üzerine gidiyor. Rakibi şaşkın. 'Maçın son dakikasında bu nasıl tempo!' diye geçiriyor içinden büyük ihtimalle. Palace'lı oyuncu ise futboldan ne kadar keyif aldığını ispatlarcasına estetik bir çalım atıyor ve bu çalım, Muhammed Ali'nin yumruğu gibi rakibini yere indiriyor. Nakavt.

İşte geçen haftaya damga vuran bu çalımın kahramanı Palace'ın yeni transferi 22 yaşındaki Eberechi Eze. Championship ekiplerinden QPR'dan yaklaşık 20 milyon Avro'ya transfer edildi. QPR geçen yılı 13. sırada bitirdi. Eze ise 14 gol 8 asistlik performansıyla takımın en iyi oyuncusu oldu.

Eze, bu sezon Premier Lig'de dikkat çekecek isimlerin başında gösteriliyor. Ancak kariyeri boyunca defalarca kendini ispatlamak zorunda kaldı. Altyapıda Arsenal, Fulham, Reading ve Millwall'da denedi şansını ancak hiçbiri 'kalıyorsun' demedi. Chelsea altyapısına bile almadan reddetti. Fulham'dan sonra Sunderland, Bristol ve Swansea'ya gitti. Hepsinden aldığı cevap aynı oldu: "Seni takımımızda görmek istemiyoruz." Eze o günleri şöyle anımsıyor: "Odamda 1 hafta boyunca ağladım. Hayatımın en kötü dönemiydi. Bununla baş etmek çok zordu."

Milwall'dan gönderildiği yaz futbolu bırakma kararı aldı ve İngiltere'nin meşhur ucuzluk marketlerinden birinde işe başladı. Bir yandan okula gidiyor bir yandan da harçlığını çıkarmak için kasiyerlik yapıyordu. Tek hayali ise futbolcu olmaktı...

Eze futbolu seviyordu. Ancak önemli bir şeyin farkında değildi. O sahaya çıkınca topu ayağına alıp sadece kendisi varmış gibi oynuyordu. Çalım atmak, her yerden şut çekmek, pas alamayınca sinirlenmek. Oysa futbol böyle bir oyun değildi. Bunun farkına varması biraz geç oldu.

Ve sonunda her şey değişti. Yıl 2016'ydı. O dönemki menajeri son bir şans olarak QPR denemesiyle geldi. Eze düşündü; ya bundan sonraki hayatına bir market kasiyeri olarak devam edecekti ya da gerçek bir futbolcu olacaktı. Okulda da işler yolunda gitmiyordu. Beden Eğitimi derslerini bile sıkıcı buluyordu. O yüzden son şansını iyi kullanmalıydı. QPR denemelerine girdi ve başardı! Genel menajer Chris Ramsey'i etkilemişti. 3 Ağustos'ta kariyerinin ilk imzasını attığında 18 yaşını doldurmuştu bile. Ancak bundan sonra kariyer basamaklarını hızla çıktı. 2 sene sonra A takıma alındı ve Wycombe'deki kiralık tecrübesinin ardından 2018'de formayı tamamen kaptı. Çok geçmeden de Premier Lig'in yolunu tuttu. Ne olursa olsun; mücadeleye devam etmeli insan...

Nijeryalı bir ailenin çocuğu Eze. Londra'da doğup büyüdü. Nijeryalı göçmenlerin ağırlıkta olduğu bir sokakta geçti çocukluğu. Londra'nın arka sokakları; suçun ve kriminal olayların kol gezdiği gettolar... O günlerini şöyle anlatıyor: "Doğup büyüdüğüm semtin güzel yerleri de var, güzel olmayan yerleri de... Ben güzel olmayan kısmında yetiştim. Hayat çok kolay değildi." Çocukluğunda okuldan eve gelir, üstünü değiştirir ve İngiltere'de sıklıkla bulunan 'kafes' sahalarına gidip akşama kadar futbol oynardı. O günlerde futbol oynamak için yemek bile yemezdi. Şimdi ise futbol sayesinde ailesindeki herkesin karnını doyurabiliyor...

Eze artık Premier Lig'de ve bu sezon herkesin gözü onun üzerinde olacak. İlk hafta yaptıkları devam ederse onun hakkında daha çok yazı yazacak gibiyiz...