Şehir planlaması yaparken artık spor alanlarını planlamanın öneminden, akıllı stadyumların doğayla uyumlu hale gelmesine, yeni spor federasyonlarından, değişen spor medya düzenine, kadın sporcuların sayısına kadar spor sektörü yeni bir planlamaya girdi.

Sporun geleceğinin hangi yöne gideceğini az çok spor alanında görev yapan profesyoneller öngörüde bulunabiliyor.

Kesin olan bir nokta varsa o da spor sektöründe değişimin önüne geçilemeyecek olmasıdır.

Sektörde ulusal ve uluslararası önemli spor profesyonellerinin sporun hangi yöne gittiği ile ilgili tabii ki öngörüleri bulunuyor.

Görüşüm ve uluslararası kaynak araştırmalarıma göre geleceğin spor yapılanmasını ana hatlarıyla hangi yöne gideceğini farklı konu başlıklarıyla aktarmaya çalışacağım.

E-spor,  Z ve Alpha kuşağı

Konumuz geleceğin spor yapılanması ise tabii ki konuya E-spor boyutunu değerlendirerek girmek istiyorum.

E-spor öncelikle Z kuşağının ve alpha kuşağının en çok kendine çeken spor alanı olacaktır. 2028 ve daha sonraki süreçlerde olimpik bir branş olacağını düşünenlerdenim. 

E-spor sektöründe oyuncular, izleyiciler, sponsorluklar, reklam ve bilinirliğin hızla artması spor ekonomisi pastasında söz sahibi olmasıyla birlikte uluslararası olimpiyat komitesi tarafından olimpik süreci de başlamış olacaktır.

Ayrıca Z kuşağının kendilerini sporcularla özdeşleşmesi sayesinde sporcuların ekonomik kazanım gücünün daha da artacağı görüşündeyim. 

Spor Medyası Boyutu

Bir diğer konu başlığı ise spor medyası boyutu. Konvansiyonel spor medya anlayışının yerini yeni medya platformları aldı.

Artık yeni medya platformlarında tüm müsabakaları değil, sadece izlediğimiz branşın ve içeriğine ödeme yapacağımız bir medya planlaması var branş fark etmeksizin farklı kamera açılardan pozisyonu görme, çok daha ayrıntılı istatistiki ayrıntıları ve ne görmek istiyorsak karar verebileceğimiz spor medya platformuna doğru gidiliyor.

Gittikçe daha fazla spor federasyonu, lig ve kulüpler kendi prodüksiyonunu üretmeye ve yayınlamaya başlayacak. Tabii ki Z kuşağı bu dijital adaptasyona kolay erişim sağlayıp yaygınlaşmasında önemli rol oynayacak.

Yeni Spor Dallarına Hazır Olmak Gerekiyor

Yeni spor dalları ortaya çıkarken, geleneksel spor dalları yavaş yavaş ortadan kalkacak gibi görünüyor. Tabi bu iyi mi kötü mü tartışma konusu olacaktır. Formatını değiştiremeyen veya zaman içinde yeni neslin ihtiyaçlarını karşılamayan spor dalları eski heyecanını yitirebilir. Sektör ne olursa olsun yeniliklere açık olmak kadar değerleri de unutmadan. Ancak spor ekonomisi diye de bir de gerçek var.

Kadın ve Spor

Kadın sporcuların popülaritesi her geçen gün artacağını düşünüyorum. Tabii ki hem taraftar anlamında hem de katılımcı açısından spor sektörünü büyütmenin bir kaç yolundan biri kadınların spora katılımlarını arttırma çalışmaları olacaktır. Sponsorluk açısından değerlendirdiğimizde eşitlik ana tema olmaya devam edecektir. Sponsorluklar sayesinde kadın sporcuların ekonomik kazanımları artacak, Z kuşağı ile birlikte olması gerektiği gibi cinsiyet eşitliği konusunda taviz vermeyecektir ve bu da spor da kazanım anlamında olumlu etki yaratacaktır.



Yeni Stadyumlar ve Yapay Zeka ilişkisi

Yeni stadyumlar karbon-nötr olması, tamamen atıkların geri dönüştürülebilir olması ve günümüzde çok önemli hale gelen kendi enerji ve su kullanımlarını üretmenin yollarını bulması gerektiği anlamına geliyor. Stadyumlara alternatif ulaşım yolları sayesinde elektirikli ulaşım, bisiklet yolları daha da önem kazancağa benziyor. Stadyumlar artık kişiye özel deneyimler ve kolaylıklar sunan sosyal buluşma yerleri haline geldi ve bu artacağa benziyor.Yapay zekayla ile donatılmış robotlar, hologramlar rahatlık yaratacak,uzun kuyrukların yerini daha planlı akıllı stadyumlar alacaktır.Muhtemelen yapılacak Tokyo olimpiyat oyunlarıyla bunu fazlasıyla yaşayacağız diye düşünüyorum.

Olmazsa Olmaz Spor ve Bilim İlişkisi

Spor bilimci olarak tabi ki bu konuya değinmeden olmazdı. Sporcuların performans seviyeleri teknoloji ,tıp biliminin önemi sayesinde önemli ölçüde artacaktır.Tabi ki sporun belası dopingle mücadele konusu devam edecektir. Bilimin insan üzerine etkileri daha artacak ,Bilim ve spor ilişkisi hangi boyuta gider bilinmez ama belki de bir gün spor yaralanmalarını önlemek için genetik güçlendirmeye, nörolojik eğitimler olabilir mi soruları sorulacaktır.

Sanırım tek gerçek spor sektöründe yeniliklerin kaçınılmaz olacağıdır.