Detay

Türkiye, "Belçika gibi" olabilir mi?

09 Mayıs 2020 Cumartesi 20:19 - Son Güncelleme 09 Mayıs 2020 Cumartesi 21:34

Son yılların yükselen futbol değeri Belçika... Özellikle genç oyuncu üretimiyle dikkat çeken Belçika'da bizden biri var. Belçika U19 Takımı'nın antrenörü Ahmet Türk ile "Türkiye, 'Belçika gibi' olabilir mi?" üzerine konuştuk.

Belçika U19 Milli Takımı'nda Wesley Sonck'un yardımcılığını bir Türk yapıyor: Ahmet Türk. Daha önce Lebbeke ve Hamme takımlarında da çalışan Ahmet Türk, Belçika U18 Takımı'nın ardından şimdi de U19 'da görev alıyor.

39 yaşındaki teknik adamla Belçika futbolunu ve Türkiye'de futbolu gelişimi için neler yapılabileceğini konuştuk. Türk, bizlere önemli bilgiler verirken Belçika futbolunun gelişimine dair dikkat çeken detaylar anlattı...

'FUTBOLCUYKEN HOCALARIMLA TAKTİKLERİ KONUŞURDUM'

Bize biraz kendinizden ve kariyerinizden bahseder misiniz?

"Belçika'da doğdum ve büyüdüm, memleketim Denizli. Evli ve iki çocuk babasıyım. Belçika'da 2. Lig'de RWDM Molenbeek'te futbol oynadım. Aynı zamanda beden eğitimi öğretmeniyim ve futbol üzerine uzmanlığımı aldım. Ondan sonra UEFA A lisansı için dört yıl daha kursa katıldım. Antrenörlüğe başladıktan sonra kendimi geliştirmek adına kurslara ve seminerlere katılıyorum. Ama en iyi gelişimi şu an pratikte uygulayarak, tecrübeli ve deneyimli antrenörlerle çalışarak yapıyorum."

Antrenörlüğe başlama hikayeniz nasıl oldu?

"27-28 yaşlarımda futbolun taktiği ve hocaların çalışma tarzları çok ilgimi çekiyordu. Kaptan olarak da hocalarımla taktikler üzerine konuşur, oyuncu arkadaşlarımı saha içinde yönlendirirdim. O zamanlarda antrenörlüğe karar vermiştim. 30 yaşımda alt seviyelerde futbol oynarken kurslara başladım. 34 yaşımda futbolu bıraktım ve 4. Lig'de yardımcı antrenör oldum. Sonra da hikayemiz başladı."

'BELÇİKA FUTBOLUNUN MİMARI, FENERBAHÇE'NİN KAPISINDAN DÖNDÜ'

Belçika Milli Takımı ile nasıl çalışmaya başladınız?

"2016 yılında 3. Lig'de yardımcı antrenörken Belçika Milli Takmı altı tane scout arıyordu. Ben de başvurdum. Belirli sınavlardan geçtim ve sonunda seçildim. Yani ilk scout olarak başladım. Sonra federasyonda Chris van Puyvelde ile tanıştım."

Belçika futbolu için çok önemli bir isim...

"Kendisi Belçika futbol eğitimin mimaridir. Şu anda Çin Futbol Federasyonu'nda Sportif Direktör olarak çalışıyor. Çok güzel de bir Türkiye anısı vardır. Chris Van Puyvelde, seçimlerden önce Aziz Yıldırım ve Fenerbahçe'yle anlaşmıştı. Belçika futbol ekolünü Fenerbahçe'de uygulayacaklardı ama maalesef Aziz Bey seçimi kaybedince olmadı."

'SCOUT OLARAK BAŞLADIM, SONRA ANTRENÖRLÜĞE GEÇTİM'

Scoutlıktan antrenörlüğe geçişiniz nasıl oldu?

"2017'de U18 için yardımcı antrenörlük konumu boşa çıktı ve Chris benim de başvurmamı istedi. Federasyon 125 başvuru arasından, profil ve CV'ye göre 15 kişi seçti. Onlardan birisi de bendim. Sonra üç ay tarama ve sınav dönemi geçirdik. Allah'a şükürler olsun ki beni seçtiler bu görev için. İki sene U18'de yardımcı antrenörlük yaptım ve bu sene teknik ekip olarak U19'un başına geçtik."

Belçika Milli Takımı'ndaki göreviniz nedir, neler yapıyorsunuz?

"Şu an U19'da asistanım. Belçika'da prensiplerden bir tanesi teknik direktörün eski milli oyuncu olmasıdır. Wesley Sonck teknik direktörümüz, onun yanına daha çok pedagojik, gençlerle tecrübesi olan yardımcılar getiriyorlar. Asistanlığın yanında oyuncularımızın gelişimini izliyorum, oynadıkları kulüpleri ziyaret edip hocaları ile görüşüp bilgi alışverişinde bulunuyorum. Sonra özelikle Müslüman ve Türk oyuncularla (Adnan Uğur/Fortuna Sittard, Yunus Bahadır/Genk, Cihan Canak/Standart Liege) ilgili, kendilerini daha iyi hissetmeleri adına kültürel veya dini bilgiler soruyorlar bana. Onun yanı sıra her ay bir defa kendimizi geliştirme ve Belçika futbol prensiplerini uygulama adına A Milli Takım Teknik Direktörü Roberto Martinez ve ekibinden de kurs alıyoruz."

'SİZE BELÇİKA FUTBOLUNUN VİZYONUNU ANLATAYIM...'

Belçika futbolu dünyada çok başarılı. Özellikle genç oyuncu yetiştirmede çok iyiler. Bunu nasıl başarıyorlar, nasıl bir sistemleri var?

"2000'li yıllarda Belçika futbolu çok kötü bir durumdaydı. Bu yüzden Belçika'da takımlar ve federasyon yeni bir vizyon çizdi. Bunu da azimle, hep beraber gerçekleştirdiler ve 15-20 yıl sonra dünya 1 numarasına kadar yükseldiler. Şu an bile her büyük turnuvadan sonra (Şampiyonlar Ligi, Avrupa Şampiyonası, Dünya Kupası) kendilerini yeniliyorlar.

Size şimdi bu vizyonla ilgili birkaç örnek vereceğim:

Eğitmenler çok yüksek seviyede eğitiliyor ki çocukları da iyi eğitsinler. Burada antrenör lisansları için gerçekten çok büyük çaba göstermeniz lazım.

Oyuncu odaklı yaklaşım uygulanıyor. Burada ana aktör oyuncudur ve onun gelişimidir. Ne antrenördür ne de takım. Biz buna özel oyuncu yaklaşımı diyoruz. Mesela Belçika'da futbola beş yaşında başlarlar ve bu kategoride 1/1 veya 2/2 oynarlar. Çünkü o yaştaki bir çocuk takım oyunu bilmez, kendine ve topa odaklıdır. Bu yöntemle çocuklar topa daha çok dokunup, daha çok gol atıp futbolu sevmeye başlar. Ama siz 5-6 yaşındaki çocukları 5/5 oynatırsanız, birçoğu topa dahi dokunamayıp futboldan soğuyacaktır. Çünkü bir başarısızlık hissi doğar ve öz güvenleri sarsılır.

İyi bir futbolcu olmak için iyi hareket edebilmek, atletik olmak lazım. Bu, hükumet tarafından finanse edilen çok büyük bir proje. Dokuz yaş altındaki çocukları futbolun yanı sıra başka sporlarda da eğitimler veriliyor ki temel motor becerileri ve koordinasyonları gelişsin. Daha sonra çocuklar sevdiği sporu seçiyorlar. Önemli olan çocuklarımızın spor yapması.

Yaratıcı oyuncular istiyorsanız, çocuklara özgür bir ortam yaratmalısınız. Bu yüzden o yaş grubundaki antrenörler “Onu yap, bunu yap” demeyecek. Daha çok gözlem yapıp, rehber olup çocukları hedefe götüren bir yaklaşımda olmaları lazım. Çocukların keşfetmelerine izin vermeniz lazım. İnanın çocuklar düşündüğümüzden daha akıllılar.

Futbol karmaşık ve sürekli karar verme sürecidir. Genç oyuncular kendi başlarına karar verme ortamında bulunmalıdır. Çünkü maç başladığında antrenörün hiçbir etkisi yoktur artık. Oyuncu kendisi oyunu okuyup karar vermek zorundadır. Eğitimde yapmanız gereken de budur. Maçtan önce egzersizleri simule edip, oyuncuların oyunu doğru okuyup, karar verebilmesi ve en önemlisi bundan bir şeyler öğrenmesi gerekir.

Oyuncu eğitiminde önemli olan kazanmak değildir. U14 yaş grubuna kadar Belçika'da liglerde puan tablosu yoktur. Çünkü çocukların ve antrenörlerin kazanmaya odaklı olmalarını istemiyoruz. Oyuncu gelişimi bu yaşlarda en önemli nokta olması lazım."

'TÜRK FUTBOLUNUN GELİŞMESİ İÇİN GENÇLERE ŞANS VERMEK LAZIM'

Belçika A milli takımı hakkında ne düşünüyorsunuz? Sistemleri nasıl ve nasıl futbol oynuyorlar, anlatabilir misiniz?

"Belçika, Roberto Martinez'in gelmesiyle pozitif, dominant oynayan ve sürekli kazanan bir makine haline geldi. 3-4-3 formasyonu üzerinden bir sistemle oynayan ve bu sistemde kaliteli oyunculardan en yüksek verimi alan bir takım haline geldi. Bana göre Martinez'in en büyük özelliği dünya yıldızlarından çok iyi bir dengeli takım kurması ve herkesin takımdaki rolünü çok iyi bilmesi. Yani kısacası Martinez çok büyük bir 'people manager' (Oyuncu yönetimindeki başarılı teknik adamlar için kullanılan bir ifade)"

Türk futbolu hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce iyi ve kötü yönleri neler?

"Türk futbolunu çok yakından takip ediyorum. Galiba biz Türkler kadar futbolu seven bir millet yok ama bazen dozunu kaçırıyoruz ve futbolun bir spor, eğlence olduğunu unutuyoruz. Türkiye'nin büyük bir futbol ülkesi olması için her şey var. Devletimiz ve Cumhurbaşkanımız kulüpleri destekliyor, çok yetenekli gençler var, statlar var ama maalesef doğru yönetildiğine inanmıyorum. Türkiye'de kulüplerin dernek olmaktan çıkması lazım artık. Şirketleşmesi, özel olması lazım diye düşünüyorum. Belçika'da böyle. Çünkü dernek olduğu ve sürekli yönetim değiştiği sürece bir vizyon ya da proje uygulanmıyor. Çünkü gelen yönetim kısa sürede başarılı olmak ve tekrar seçilmek için kısa vadeli projeler yapıyorlar, yanlış transferler yapılıyor. Gelen antrenörün baskı altında sonuç alması lazım yani genç oyunculara forma verme şansı yok, çünkü o riske giremez ve bu böyle devam ediyor maalesef... Ama şu an Milli Takımımız Şenol Hocamla çok iyi bir nesil yakaladı. İnşallah böyle devam ederse öncelikle gelecek yıl Euro 2020'de sonra da Katar 2022'de Türkiye'nin çok önemli yerlere geleceğine inanıyorum."

'KULÜPLERİ YÖNETENLER ÇOK ÖNEMLİ'

"Belçika'dan neleri örnek alabiliriz? Türkiye de Belçika gibi başarılı olmak için neler yapmalıdır?

Belçika'nın en güçlü noktalarından birisi federasyonun kulüplerle yakın çalışması. Federasyon ve kulüpler beraber Belçika vizyonunu sürekli güncelliyor. Belçika'nin alt yapı eğitimi de Avrupa'nın en iyilerinden ve bu gençlere şans veriyorlar. Mesela şu an bizim U19 milli takımından altı oyuncumuz 1. Lig takımlarında banko oynuyor, bu çok özel bir şey. Belçika'da bütün kulüpler özeldir yani sahipleri ciddi projeler yapmak zorunda. Yoksa kar yapma imkanı yok. Burada takımlar zengin olmadığı için büyük transferler yapamıyorlar ve alt yapıya daha çok önem veriyorlar. Alt yapıdan çıkarıp onu da satarak ilerliyorlar. Belçika bunu 10 milyon nüfusla yapabiliyorsa düşünün artık Türkiye 80 milyonla neler yapabilir. Belçika'nın scout sistemi de çok iyi. Brugge bu konuda örnek bir takım. Maliyeti az olan gençleri bulup en önemlisi bunları vitrine koyarak yani oynatarak, değerleri yükseldiğinde de Almanya, İngiltere'ye satıp büyük gelirler elde ediyorlar. Brugge bu sene 75 milyon avro kar yaptı bu sistemle. Ama siz istediğiniz kadar genç yetenek eğitin veya transfer edin, kulüpte ve yönetimde bu vizyon yoksa, gençlere şans verilmiyorsa hiçbir değeri yok maalesef. Kulüpleri yönetenler çok önemli yani."

'ŞENOL GÜNEŞ'LE GÖRÜŞTÜK, ROBERTO MARTİNEZ'LE BULUŞACAK'

Türkiye'den sizinle görüşen yetkililer var mı? TFF ya da kulüpler sizinle görüşüp fikir ya da yardım alıyorlar mı?

"Yok, şimdiye kadar öyle bir şey olmadı. Sadece burada menajer olan Adnan Demir sayesinde Şenol Güneş hocamla Brüksel'de iki saat kadar bir görüşmem oldu. Belçika Futbol Federasyonu'nun projeleri ve çalışma sistemiyle ilgili konuştuk. Şenol Hocam benden Roberto Martinez'le bir görüşme ayarlamamı istedi. Bu korona döneminden sonra inşallah öyle bir planımız var."

Türkiye'den teklif alsanız çalışmak ister misiniz?

"Çok iyi bir proje olması lazım. Aynı zamanda doğru kişilerle, doğru ortamda ve doğru zamanda olmalı. Başlangıç olarak çok deneyimli bir hocanın yanında asistanlık olabilir. Sonuçta 4 dil biliyorum; Hollandaca, Fransızca, İngilizce ve Türkçe. Ya da bir altyapının başında olabilirim. Ama şu anda Türkiye'de şartlar çok zor gibi. Ben burada Avrupa'nın ve futbolun merkezinde kendimi geliştirmeye devam ediyorum."

Kariyerinizdeki hedefleriniz neler?

"Öncelikle futbolu full-time işim haline getirmeyi istiyorum. Sonuçta benim asıl işim öğretmenlik. Sonra inşallah pro-lisansımı almayı düşünüyorum en kısa zamanda. İlerleyen zamanlarda bu birikimimle ve özelikle buradaki tecrübemle Türk futboluna faydalı olmak istiyorum. Burada yetenekli Türk gençlerimizin ellerinden tutmak ve önünü açmak isterim. Sonuçta biz burada yabancıyız ve baya zorluk çekiyoruz. "

Kaynak: TRT SPOR

Sıradaki Haber
4. Bölüm: Tek kurtuluş gençlere şans vermek
Yükleniyor lütfen bekleyiniz