Fakat, kilometrelerce yol katedilen deplasman stadyumunda, başlama düdüğü ile taraftarı bir araya toplayan bir enstrüman var: davul.

Her koşulda taraftarın demirbaşı davul ve davulcu.

Kocaeli'nde yaşayan Atakan Benhur Ceylan, davula çocukluğunda merak saldı. Ceylan, içindeki davul sevgisini önce Ramazan aylarında sokaklara ardından futbol aşkı ile tribünlere taşıdı.

İlk önce Maşukiyespor'da minik elleriyle başladı, sonra şehrin takımı Kocaelispor'da renk verdi, davulu ile tribünlere. Deplasmanda, iç saha maçlarında ilk o soruldu. 'Davulcu nerede' diye. O da her defasında 'ben buradayım' dedi ve diyor. 

"Davul çalmak bir meziyettir"

Kocaelispor sevdasına hiçbir şeyin engel olmadığını ifade eden Ceylan şöyle tarif ediyor tribünde boy gösterdiği davul tutkusunu: 

"Yıllar önce başladım davul çalmaya, Yaklaşık 10 senedir davul çalıyorum. Küçüklüğümde ramazan davulculuğu yapıyordum. Maşukiyespor tribünlerinde bu işe başladım. Kocaelispor tribünlerinde bir nebze profesyonelleştim. Davul çalmak bir meziyettir, insanın kalbinden gelen yeteneğidir. Bu işi yaparken keyif alıyoruz. Gönlümüzden severek yapıyoruz." 

"Arma sevdalısıyız"

Ceylan, tribünde takımı için elinden gelen mücadeleyi yaptığını vurgulayarak, "Bizim sevdamıza hiçbir şey engel olamaz. Deplasmanlarda olsun, iç saha maçlarında olsun, hiçbir maçı kaçırmıyoruz. Elimizden gelen mücadeleyi menfaatsiz Kocaelispor'umuz için veriyoruz. Arma sevdalısıyız." diye konuştu. 

"İlk önce kulak ritmi olması lazım"

Tribün davulcusunun kulak ritminin olması gerektiğini belirten Ceylan, "Davul çalan bir insanın ilk önce kulak ritmi olması lazımdır. Kulak ritmi olduğu sürece, uyduramayacağı ritim yoktur. Kendine güvenmesi gerekir, biraz da güç ister. 90 dakika boyunca sadece 15 dakikalık zaman diliminde dinleniyorsun. Diğer 45 dakikalarda omuzdan, yürekten Kocaelispor'un gol atması için kendi mücadeleni veriyorsun. Teknoloji gün geçtikçe ilerliyor ama biz eskileri yaşatmaya kendimizce devam ediyoruz." diyerek sözlerini tamamladı. 

Kaynak: TRT SPOR